Mürşide ASLAN

Sayılı gündü geldi geçti…

Mürşide ASLAN

“Geldi geçti ömrüm benim, şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle geldi, bir göz yumup açmış gibi”.

Bugün 31 Aralık,  yılın son günü. Zamana dair en çok düşündüğümüz muhasebe yaptığımız gündeyiz.

Ömür takviminden 365 yaprak daha düştü, geçen yılın başından bugüne kadar gelebilenler için. Her yeni yılın arifesinde istisnasız söylenen sözler vardır;
Ne de çabuk geçti…
Bir yıl, oysa daha dün gibi…
Zamanın bereketi kaçtı…
Kıyamet alameti, nasıl geçtiğini bilemiyor insan…

Su gibi akıp geçtiğini düşünenlerin yanında “çok zor bir yıldı, gitsin de bir daha gelmesin” diyenler de yok değil.

Zaman bu elbette geçecek, yerinde sayacak değil ya. İlahi takdir düzeni öyle kurmuş. Dünya dönecek, mevsimler gelecek geçecek, bazen lehimize, bazen aleyhimize günler kendi arasında dönüp duracak.

Zaman bazen beklediğimizde gelmeyen, bazen avuçlarımızın içinden kaçıp giden fırsat olacak.

 Bazen pişmanlığımız, bazen “iyi ki” lerle doldurduğumuz anılarımız, bazen özlediğimiz, bazen de yolunu gözlediğimiz oldu, olacak.

Bugün bu karmaşık duyguları yaşarken gelecek yılın geçmişi aratmayacak güzellikte olması umudunu öyle ya da böyle korumak istiyor insan. 

Hakikatli olmak gerekirse dünya yaşlandıkça insanoğlunun insanlık adına yeni buluşları ürkünç boyutlara geldiğinden beridir nasıl bir geleceğe doğru sürükleniyoruz kaygısından kurtulmak mümkün değil. 

Teknolojik gelişmeleri bir tarafa koyarsak, yeni dünya düzeninin başlıklarını oluşturan yeni akımlar, toplumsal değerleri tamamen devre dışı bırakmaya yönelik yaklaşımlar, bireyselliği özendirme,  aileyi bitirme, cinsiyetsiz toplum, değerlersiz yaşam biçimi projeleri her yeni yılda biraz daha zemin bulmakta maalesef. 

Bakalım yeni yılda, geçen yıl yadırgadığımız ne çok şeye normal gözüyle bakar hale geleceğiz. Neler sıradanlaşacak hayatımızda? 

Ölüm gibi bir gerçeğin hüznüne kapılıp, üç günlük dünya diye faniliğine bakıp prim vermemek gerekir dediğimiz şu dünyadan biz de geçiyoruz. Geçmemiz gerekiyorsa hikmeti gönderilişimizdedir muhakkak. 

Nasıl geçtiğimiz, ne bırakarak geçtiğimizin farkında olarak, ne alarak gittiğimizdir esas olan

Yılın son günü…

Yaşandı geçti acısıyla tatlısıyla…

Hoş gel yeni yıl…
 

Yazarın Diğer Yazıları