Koramaz ve Zamantı yöresinde düğün gelenekleri-14
Ali MADEN
Akşamları sinsin oyunundan sonra halay çekilir. Duruma göre halay bazen sinsin yerinden düğün odasına varıncaya kadar sürer. Bazen de baştanbaşa köyün karlı sokakları geceleyin halay çekerek dolaşılır. Halaya, köyün halayı iyi çe-ken tecrübeli, olgun yaştakileri ve tüm gençleri katılır. Çok uzun halay kuyruğu oluşur. Bazıları foşur foşur ses çıkartan lüks lambaları ile halay çekenlerin yolunu aydınlatır. Ay ışığı varsa hiçbir şeye gerek kalmaz. Bu zamanda tutulan halaylar genellikle, türkülü olduğu için Sivas ağırlaması ile çekilir. “İki yana; bir ileri, sol ayak yere değdirilir; bir adım geri, sağ ayak yere değdirilir” şeklindedir. Baştaki bir gurup halayın türkü-sünden bir beyti davul, zurna eşliğinde söyler. Sonra ortadan bir gurup aynı kısmı tekrarlar. Sonlardan bir gurup aynı beyti tekrar söyledikten sonra, halayın başındaki gurup ikinci beyti söyler. Böylece gece yarılarına kadar karlı dağlardan davul, zurna sesleri ve halay türküleri yankılanır.
Çekin halay dizilsin
Ben gülemem gayrı yar
Sürmeli gözler süzülsün, yar yar
Halaya gelmeyenin
Ben gülemem gayrı yar
Eli kolu büzülsün yar yar
Ördek isen göle gel
Ben gülemem gayrı yar
Şahin isen çöle gel, yar yar
Hakikatli yar isen
Ben gülemem gayrı yar
El ettiğim yere gel, yar yar
Ördek göle dalda gel
Ben gülemem gayrı yar
Yardan haber alda gel, yar yar
Yar kendin gelmez ise
Ben gülemem gayrı yar
Yalvar yakar alda gel, yar yar.
Kaleden kaleye şahin uçurdum
Ah ile vah ile ömrüm geçirdim
Ben o yâre şeker ezdim şerbet içirdim
Öyle olur böyle olur Avşar güzeli
Cilvesi çok olur Türkmen güzeli
Kalenin burcuna kuş yuva yapmış
Yuvanın içine bir yavru yatmış
Yar beni bırakıp ellere kaçmış
Öyle olur böyle olur Avşar güzeli
Cilvesi çok olur Türkmen güzeli
Kalenin burcunda bir kuzu meler
Kuzunun feryadı bağrımı deler
Analar yavruya böyle mi yanar
Öyle olur böyle olur Avşar güzeli
Cilvesi çok olur Türkmen güzeli
Kalenin burcuna taş ben olaydım
Yar yüksük yaptırmış kaş ben olayım
Bacısı güzele gardaş olayım
Öyle olur böyle olur Avşar güzeli
Cilvesi çok olur Türkmen güzeli
Kalenin burcuna ekerler darı
Ekerler biçerler ederler kârı
Yar için saklarlar ayvayla narı
Öyle olur böyle olur Avşar güzeli
Cilvesi çok olur Türkmen güzeli
Şehirlerden üç şehir var gezecek
Biri Halep biri Antep Şam da var
Halep Antep senin olsun Şam benim
Suya giden top zülüflü yar benim
Yemeklerden üç yemek var yiyecek
Biri sütlü biri kaymak bal da var
Sütlü kaymak senin olsun bal benim
Suya giden top zülüflü yar benim
Bineklerden üç binek var binecek
Biri aygır biri toygur tay da var
Aygır, toygur senin olsun tay benim
Suya giden top zülüflü yar benim
Güzellerden üç güzel var sevecek
Biri garı biri gelin kız da var
Garı, gelin senin olsun kız benim.
Suya giden top zülüflü yar benim
Yağmur yağar yer yaş olur
Şarap içen sarhoş olur
Güzel seven bir hoş olur
Oyumuş oy da beyler duymamış
Yağmur yağar taş üstüne
Kalem oynar kaş üstüne
Her ne dersen baş üstüne
Oyumuş oy da beyler duymamış
Yağmur yağar ormanlara
Sular akar harmanlara
Koynundaki limonlara
Oyumuş oy da beyler duymamış
Yağmur yağar dine dine
Ben de varsam sine sine
Limonların biri bine
Oyumuş oy da beyler duymamış
Halaylarda türkü olarak bunlar söylenir. Son iki türkü, genellikle sinsin dönüşü halay çekerek düğün odasına girerken söylenir. Bunun halay çekme figürü diğerlerinden farklıdır. Türküsüz halaylar da vardır. Demir ağa, hoş bilezik, “tanzara gibi.
Aşağıdaki türküler kol kola girerek çekilen halaylarda söylenir
Karşıda Kürt evleri
Yayılır develeri
Oturmuş inek sağar,
Terlemiş memeleri
Karşıda kuzu yerler
Biz de varsak ne derler
Oturup biz de yesek,
Şu şunu sevmiş derler