Mustafa BALABAN

Has Okulun Has Öğrencileri

Mustafa BALABAN

Projeler nedir, derseniz. Etkileşimdir, derim. Nasıl yani, derseniz? Hem kendini hem de başkasını tanımaktır derim. Hangi projeler, derseniz. Fark etmez, derim. Nasıl mı? İşte bir günün fotoğrafı.

Bugün kentin göbeğinde bir okuldayım. Tacettin Veli mahallesinde Nuri Has Ortaokulu. Bulunduğu muhitte saklı bahçe gibi bir okul. Tek katlı, taştan bir yapı. Binadan büyük ağaçlar arasında asude bir iklim, mütevazı bir okul. Dışarda yağmur çiseliyor. Kapalı, serin bir hava var. İçeri giriyor sıcak çay eşliğinde sıcak bir muhabbete dalıyoruz. Projenin il sorumlularından Muhammed Bahadır Şahin’i bekliyoruz. 
Eylül ayının ilk günlerinde okulu ziyaret edip, okulda uygulanacak projeleri konuşmuştuk. Gündemimizde iki proje vardı. Birisi bir yıllık hikayesi olan Erdemlerimizle varız projesi diğeri ise yedi yıllık bir serüveni olan Anadolu Mektebi Yazar Okumalarıydı. 

Değer eğitimi olan ERVA projesi gönüllü olarak kabul edilmişti. Ama kitap okuma projesinde tereddütler vardı. Okulun Türkçe öğretmenleri olan Latif ve Mahmut hocalar acaba, demişti. Bir yazarın tüm eserlerini okumak; Ömer Seyfettin ve Cahit Zarifoğlu. Hocalarım mütereddit yaklaşımda haklılardı. Anadolu Mektebi Yazar Okumaları projesi, ortaokul öğrencileri için Türkiye geneli, Kayseri özeli örneği az, deneyimi mahduttu. Bir külliyat okumasıydı. Biz projeyi anlattıkça hocalarımız heyecanlandı, müdürümüz yanınızdayım dedi. Kitapları hemen temin edeceğini söyledi.
Aradan yedi ay geçmişti. Okul müdürümüz çocukların hazır olduklarını, bizlere sunum yapabileceklerini söylemişti. Kültür projeleri hep sıcak gelmiştir bana. Merak ve heyecan içerisindeydim. Anadolu Mektebi Yazar Okumaları projesinin bir dönem görevlisi şimdilerde gönüllüsüyüm. Bir önceki okulumda ise yürütücüsüydüm. O kadar mesafe kat etmiştik ki…İdare, öğrenciler ve öğretmenler. Belki başka bir zaman konuşuruz. Liseli öğrencileri biliyorum. Ya ortaokul öğrencileri ne yapar, nasıl yapar?

İl Milli Eğitim ARGE’den Muhammed Bahadır hocam, projeden sorumlu Latif ve Mahmut hocalarım geldiler. Çocukların sunumlarını dinleyeceğiz. Çok amaçlı salonları yok…Panel tarzı, salon konseptinde bir şeyler namümkün. Giriyoruz, çocuklar tahtanın önüne dizilmişler. Bakışları, duruşları tatlı bir heyecanın göstergesi. Beş öğrenci. Kimi Ömer Seyfettin’in eserlerini, kimi ise Cahit Zarifoğlu’nun eserlerini okumuşlar. Çocuk edebiyatında zirve isimlerin eserlerini çocuklardan dinleyeceğiz.

Başlıyorlar Motorlu Kuş, Ağaçkakanlar, Üç Nasihat, Başını Vermeyen Şehit ve Topuz kitaplarıyla ilgili düşüncelerini, tespitlerini hatta eleştirilerini anlatmaya.

Kitabı özetleyen, içeriğini özümseyen bir sunum yaptılar.  
Sonra bendeniz kitap okumanın faziletlerini, Anadolu Mektebi Yazar Okumalarının meziyetlerini anlattım. Sunum yapan öğrencilerin, süreçte ne düşündükleri, neler hissettiklerini tek tek dinledim.
Motorlu Kuş ile komplekse girmeden kendin olabilmeyi, Ağaçkakanlar ile ebeveyn ile sağlıklı iletişim kurmayı, Üç Nasihat ile paradan değerli tecrübelerin olacağını, Başını Vermeyen Şehit ile kahramanlığın insan havsalasını nasıl zorladığını, Topuz ile bazen son dakika doğru hamleyle kötüyü ya da kötülüğü insanın nasıl yenebileceğini çocukların yorumları ile öğrenme fırsatımız oldu.
Bahadır hocam kitap sevgisini nasıl kazandığını anlattı. Az odalı evlerde çok kardeşle nasıl başarı hikayeleri yazdığından bahsetti. 
Proje koordinatörleri Latif ve Mahmut hocalarım, projede çocukların kitap okumadaki gayretlerinden,  sunum yapacak olmanın heyecanından bahsettiler. Kendilerinin kitap sevgisinin hala hayatlarının parçası  olduğundan.

Sevim hocada bizlere hoş geldin dedi. ERVA projesinin okul koordinatörü hocamız. Hemen Mart ayının teması vatanseverlikle ilgili neler yapılabilir ayaküstü istişare edildi. 

Okul müdürü Kamil Hoca, hocalarımın yanındayım dedi.

Programın sonunda okul bahçesinde toplu bir fotoğraf çekindik.  
Yağmur dinmişti dışarda. Temiz bir hava vardı. 

Çocuklardaki heyecanda dinmişti. 

Yarınlar daha parlaktı. 

Daha umut veriyordu kitapların dinginleştirici atmosferinden.

Herkesin yüzünde tatlı bir tebessüm vardı.

Çocuklar bugün daha da büyümenin hazzını duyuyorlar, okul idareci ve öğretmenleri ise öğrencileriyle gurur duyuyorlardı.

Hacı Mustafa Hocam son dakika fotoğrafımızı çekerek katkıda bulundu.

Bizlerde bir projenin daha gücünü görmenin hazzını yaşıyorduk yeniden.

Yorumlar 2
Muhammet Bahadır Şahin 24 Şubat 2024 14:03

Müstesna bir proje okumaya müştak bambaska bir nesil. Allah yollarını açık etsin. Size de gayretleriniz, hayırda her yerde oluşunuz dolayısıyla bereketli ömürler ihsan etsin

Kamil Küçük 24 Şubat 2024 08:36

Çok güzel özetlemiş Mustafa hocam teşekkür ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları