İsmail ARSLAN

Tahammül

İsmail ARSLAN

"Ne bakıyorsun lan!" 

Bu cümle sebebiyle burnu kırılan, gözü şişen, öldürülen insanların yaşadığı bu coğrafyanın en büyük eksiği tahammüldür.
*
Sıkıntı şu,  her ağzı iyi laf yapan itaatkarın buralarda rağbet görmesi için başka hiç bir meziyete ihtiyaç duymaması o kadar kanıksanmış ki ifsadın önünü kesmek mümkün değil.
Tefekkürmüş, fikretmekmiş, muhakemeymiş hiç kıymeti yok, yeter ki sağlam itaat ettiğine lakırtın ile ikna et ikna etmen gerekenleri, tüm kapılar ardına kadar açılır 
Yazıklar olsun adaleti terk edenlere, 
Yazıklar olsun vicdanını göçmenlere, 
Yazıklar olsun ahmaklığı yüceltip, arifligi itibarsızlaştıranlara.
*
1970 yılında Kanada'yı mercimek ile tanıştıran ülkemiz, şimdi oradan mercimek ithal ediyorsa, acil şekilde ülkede tarım politikaları gözden geçirilmeli ve nerede, ne tarz hatalar yapıldı ise, tespit ile, gereği acilen yapılmalıdır.
Üzerinde yaşadığımız bu coğrafya, dünyanın en bereketli topraklarına sahiptir ve bu topraklara ne ekilse, ilaç olarak hasat edilir.
Bu topraklarda fakirlik tamamen idare tercihidir ve yerli bir idare, bu coğrafyada fakirliği anında sonlandırıverir ki olmuyorsa bu, bunun anlamı nettir.
Tartışmasız şekilde açık bir manda var demektir.
*
Avukat, davası için, müvekkilinden, sunduğu hizmetin bedeli olarak avukatlık ücreti alıyor ya, mahkeme kararında hükmolunan vekalet ücreti, işte o davasında haklı olana, almak durumunda kaldığı profesyonel hizmet dolayısıyla, avukata ödediği ücretin asgari tarifeden de olsa, karşılanması saiki ile ortaya çıkmaktadır ve adil olan da esasen bu ücretin, kendini, avukat vasıtası ile, davada ifade eden haklı tarafa verilmesidir, her ne kadar avukatlık yasasında, bu ücretin, avukata ait olduğu yazılı olsa da, adaletin bendenize söyle dediği budur.
Lakin avukata ödeme yapmaz ise müvekkil, işte o zaman, bu ücret, avukatın hakkı olacaktır, net.
*
Ey İdare! 

Radyonda henüz girmiş 13 14 yaşına, edalı işveli diye türkü yayımlarken sen, çocuk istismarına mı düzenleme yapacaksın. 
E canım bunlar bizim türkülerimiz. Eskiden 13 14 yaşında evleniyorlardı dersen, o, o devirdi, devir değişti. Şimdi 13 yaşındaki çocukların evlenmesi de, cinsel arzulara konu olması da kepazeliktir. Buna dair aksi sözü olan da yanlış insandır. . 
Sen ey idare!
İşe kendinden başla. Ya o türküleri yayından kaldır, ya da güftelerini değiştir.
Bu mevzuda ima edeni bile yakmıyorsan, ne istismar biter, ne de bu işin sektörel sömürüsü.
*
Öngörülen adalet politikası ile, dünya üzerindeki en prestijli meslek olan hak müdafiiliği mesleği ile iştigal eden avukatlara ciddi zulümler yapılmakta ve bir şeref mesleği olan avukatlık itibarsızlaştırılmaktadır.

Mesela işçi avukatlık diye bir saçmalık icad edilmiştir en basitinden.
Bugün bu memlekette, geçim sıkıntısı sebebiyle asgari ücret seviyesinden başlayan maaşlarla, organizasyonunu kurmuş kelli felli avukatların yanında, işçi olarak çalışan onbinlerce avukat bulunmaktadır.

Her üniversitede hocası var yok önemsemeden, yetersiz bir eğitim sonrası, hakim, savcı olamayanların, en azından avukat olurum bakışı  ile son çare olarak gördüğü bir meslek haline getirilmesi, bu mesleğin idamı olmuştur. Maalesef adaletin sac ayaklarından biri olan, bu meslek, bu hale getirilince, adaletin tecellisi de ancak hayal olmuştur yazayım, susayım.
 

Yazarın Diğer Yazıları