İbrahim Uyar

Millet Olma Şuuru

İbrahim Uyar

                Geçtiğimiz cuma günü Sayın Cumhurbaşkanımız yapmış olduğu bir açıklama ile Türk Milletine bir müjde verdi. Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgaz rezervinin bulunduğunu, bulunan rezervin devamının gelme ihtimalinin de yüksek olduğunu söyledi.
                Açıklama yapılır yapılmaz millet olma şuurunun getirmiş olduğu iştiyakla toplumumuzun her kesiminde büyük bir sevinç, büyük bir coşku meydana geldi. Zira milli menfaatlerimiz, milli şuura yansıyor, “Millet olama”  şuurunun verdiği refleks ile “birlikte sevinme”  psikolojisinin yansımasını görüyorduk.  Tıpkı milli menfaatlerimize bir yerde küçücük bir zarar geldiğini duyduğumuzda, birlikte üzüldüğümüz gibi.
                Ama “birlikte sevinip, birlikte üzülme” vasfımızı, millet olma şuurunun vaz geçilmez bir özelliği olarak değerlendirdiğimizde; günümüz Türk Toplumu’nun bu şuura sahip olması için daha çok zamana ihtiyaç olduğunu esefle ifade etmek durumunda kalıyorum.
Sebebi ise milli menfaatlerimizin birlikte sevinmemizi gerektiren olgularına “üzülenlerin”; birlikte üzülmemizi gerektiren olgularına “sevinenlerin” olması…  Bu aykırı duygu ve düşünce ye sahip olanların sayısı elbette çok küçük! Ama unutmayalım ki; içeride “Milli Menfaatlerin”  aleyhine tutum sergileyen bir kişi; binlerce vatanperverin kazanımlarına zarar verebilir. Siz bin kişi ile bir bende su taşırsınız, dışardan bir zarar gelmesin diye de bin kişi ile korursunuz ama içerdeki bir işbirlikçi, bendi yıkmaya yeter.
Yapılan bazı aykırı açıklamalara bakınca; taşınan suların biriktirildiği bendi yıkmaya hevesli olanları seçmek, çok zor olmadı. İş birlikçileri görmek açısından doğalgaz rezervi müjdesinin iyi bir ölçü olduğu da görülmüş oldu.  
Ama bu kişiler şunu iyi görsün; Türk Toplumunun “Millet olma şuuruna erişenleri”  bırakın milli menfaatlere zarar vermeyi, Fenerbahçe Futbol Takımının bir Yunan Futbol Takımı ile olan maçında bile “Ben Fenerbahçeli değilim, Galatasaraylıyım.” diyerek milli çizgiden ayrılmalarını hoş görmez.
 “Birlikte sevinmeyi bilmeyenler” şunu görmeliler ki sizin ülkemizle ilgili; ekonomi, siyaset, hukuk ve sosyal olaylar hakkındaki bütün söylemleriniz “Karadeniz de bulunan doğalgaz rezervi” ile ilgili duruşunuz ekseninde değerlendirilecektir. Artık insanlar sizin haklı eleştirilerinize dahi endişe ile bakacakladır.
Demokratik anlayışımız gereği; insanların haklı eleştirilerini, fikir ve düşüncelerini ifade etmelerini elbette saygı ile karşılıyoruz. Ama ifade edilen fikir ve düşünceler, kişi ve kuruluşların milli mensubiyetlerinin bir karnesi niteliğindedir.  Bu karne; kim olduğunuzu size de başkalarına da anlatan bir durum ölçeği niteliğindedir.
Tahammülsüzlük ve histerinin sizi teslim almasına müsaade etmeyin. Zira Türk Toplumunun çizmiş olduğu “Kırmızıçizgileri” aşarak, demokratik haklardan,   düşünce ve ifade özgürlüğünden söz etmeyin. Aksi halde Türk Milletinin alamet-i farikası olan “Milli Şuur”; demokratik haklarını,  size karşı kullanmak durumunda kalır.
“Millet olmak” sadece aynı topraklar üzerinde yaşamakla gerçekleşen bir olgu değildir. Sevinçte, tasada, iyi günde – kötü günde, hatta hayallerde ve bu hayallerin gerçekleşmesinde bile ayrışmamaktır. “Millet olmak” duygu ve gönül birliğine sahip olmak, doğruya ve güzele destek olmak; yanlışı ve kötüyü eleştirmektir.  “Türk Milleti” kimliğine sahip olabilmek, basit hesaplardan vaz geçmemizi, içimizdeki hasetliği yok etmemizi, daha aydınlık ve daha büyük bir geleceği birlikte hayal etmemizi; hayal ettiklerimizi birlikte gerçekleştirmeyi  gerektirir. Sosyal varlığımızın, siyasetin, hukukunda genel amacı budur.
 “BİRolmazsak; birlikte yok oluruz! 
“Allah’a ve Resulüne itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin. Yoksa korkuya kapılırsınız ve gücünüzü kaybedersiniz. O halde zorluklara sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”  (Enfal S./46)
Selam ve dua ile….
 

Yazarın Diğer Yazıları