Bizim Milletimiz İplemez mi?

İnsan yaşamı boyunca ne yaparsa yapsın her fani gibi gelip geçici olduğunu,  kapısını çalan sorun, sıkıntı, aşılmaz bir durum karşısında farkına varıyor maalesef. 
Şuan dünya genelinde amansız bir salgın haline dönüşen bu neme lazım isimli salgın yüzünden, insanın halet-i ruhiyesi kendini ele veriyor. 
İşte Bu Halet-i Ruhiye de
Gördük birkaç günde yaşanılanları…
Allahtan devletimiz gereken önlemleri zamanında aldı- alıyor- alacak.
Ya bizler ne yapacağız. İşte şimdi sorun burada ortaya çıkıyor. Acı patlıcanı kırağı çalmaz (!)
Kolonya satıcıları siparişlere yetişemiyormuş.
Eeeee
İş sadece kolonya ile bitse ya
Bir stokçuluk türedi. Marketler, bakkallar gıda ve hijyenik ürünlerin satışlarında artışın olması çok ta iyi bir durumda olduğumuzu gösteriyor mu dersiniz?
Ya makarnacılar ne olacak (?)
Anlaşılan o ki can tatlı kardeşim neme lazımcılık bir yere kadarmış.
Nasıl mı?
Günlerdir ulusal yazılı, görsel medya mecraları ve sosyal medya hesaplarından dünya geneli yaşanan sorunun ciddiyeti, önemi kavrama noktasına ne yazık ki kendi başımıza gelince anlamış olduk diyebiliriz.
Kısacası damdan düşen, damdan düşenin hâlini bilir (miş)!
Bana göre yapacak pek de bir şey yok.
Uzmanlar açıkladı nelerin yapılması gerektiğini. Önemli olan paniklememek ve ortalığı velveleye vermemek.
Velhasıl biraz çevremizde olan bitene kulak versek daha iyi olur sanki.
Ne yapmalı mı?
Küresel ısınma dikkate alınmalı
Çevre sorunlarına çözümler üretilmeli
Daha iyi bir yaşam için kişi hak ve hürriyetine saygı duyulmalı
İşçi hakları ve iş güvenliği gözden geçirilmeli
Tüm canlıların yaşam hakkının kutsal olduğu unutulmamalı
Gibi
Saymakla bitiremeyeceğimiz konular mevcut.
Ha bu arada
Toplu taşımalara bir çözüm üretilmeli öyle iki fıs bir tıs hijyenik uygulamalarla değil de
Birazda yolcuya saygı
Balık istifi olmadan şehir içi seyahat edebilmeliyiz
Mesela…
Ezcümle bizim milletimizde ipliyormuş
Be kardeşim (!)