Ekrem Nazlı

Konya'daki uygulamayı Kayseri'ye uyarlasak?

Ekrem Nazlı

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, geçtiğimiz günlerde ülke genelinde konuşulan bir uygulamayı hayata geçirmişti. Başkan Altay, reklam panolarına bağlantı kurarak vatandaşları korona virüs tedbirleri konusunda uyarmıştı. Hatta bu görüntülere bir gencimiz takılmış ve başkanla pano aracılığıyla kurduğu diyalog da ‘olay’ olmuştu.
Salgın sürecinde her gün konuşuyoruz. Tedbirlere uyulması noktasında ek olarak neler yapılabilir diye.
Her gün de bakanından belediye başkanına dek herkes vatandaştan tedbirlere gönüllü olarak uymasını bekliyor ve uyarıyor da.
Gönüllülüğün yanı sıra bazı cezai işlemlerle yaptırım da uygulanıyor ancak bunlar vatandaşı ne derece ‘korkutuyor’ ve tedbirlere uymasını sağlıyor tartışılır.
Baskın çoğunluk uyuyor gibi görünüyor Kayseri’de ama sokakta caddede gezerken hala çene altında maskelileri de görüyoruz. Maske takmama cesareti ve aymazlığı gösterenler de yok değil!
Ek tedbirlerden bahsederken Konya’daki bu uygulama akla geliyor. Acaba Kayseri’de de belediye başkanlarımız veya valimiz halka açık alanlarda reklam panolarına bağlanarak vatandaşları uyarsa nasıl olurdu?
Sayın Memduh Büyükkılıç bir taraftan, Sayın Ahmet Çolakbayrakdar, Sayın Mustafa Palancıoğlu, Sayın Mustafa Yalçın ve diğer belediye başkanlarımız böyle bir uygulama ile beklenmedik bir anda vatandaşın yanında belirseler etkili olmaz mı sizce?
Teknolojinin nimetlerinden bile faydalanmak mümkün. Üç boyutlu aktarımlar, yansıtmalar, hologram gibi farklı tekniklerle bile bu tür uygulamalar yapılabilir.
Bu uygulamalarda ve tedbir aldırmaktaki temel konu vatandaşın gözetleniyor hissine kapılmalarını sağlamak olmalı. Gözetlendiğini düşünen ve hisseden bireyler, hal ve hareketlerine dikkat eder. Bu yüzden devamlı gözetlemelerin yapıldığı bir dünya düzeninde sağlık konusunda da bu gözetleme ve gözetlenme konusunu harekete geçirmek hepimiz için faydalı olacaktır ve tedbirlere uyma noktasında etkili olabileceğini düşünüyorum.
Yolda maskesiz gezebilen insanların içine kuşku düşürmedikçe, ceza yemeyeceğini hissettiği müddetçe, ‘nasıl olsa kimse yok’ fikriyle ya da ‘kalabalık değil canım maskesiz gezelim’ düşüncelerini yıkmadıkça başarmak zor.
Algıların algılama biçimlerin baskın olduğu çağımızda, algıları yönetebilen, yönlendirebilenler başarılı oluyorlar. Pandemi sürecinde bu algı yönetimini sağlık için, halk sağlığı için ‘sağlıklı bir şekilde’ kullanıp etkili bir silaha dönüştürebiliriz. Gözetlendiğini, maskesiz ya da tedbirsiz başına neler gelebileceğini içine yerleştiren vatandaş, eskisi kadar rahat davranamayacaktır. Bilecektir ki köşeden dönünde ceza yiyebilir ya da ansızın karşısına bir belediye başkanı veya vali çıkıp maskenizi takın diyebiliriz. Sonu ölüme giden bu hastalıktan başka nasıl uzak tutabiliriz ki?
Denetim yaparken de habersiz ‘baskınların’ artması gerekiyor. Denetlenmeye gelineceğini bilenlerin, denetimden geçmek için gerekli olan şeyleri yerine getirip, denetim sonrasına her zamanki haline dönmesi gibi, yetkililerimiz denetimlerini yapmaya başladığı gibi habersizce yapmalı diye düşünüyorum. Hatta takım elbise ve korumalarla bile yapılmamalı ki ‘sıradan bir vatandaş’ algısıyla toplumun hali pür melali berrak bir şekilde gözlemlenebilsin.
Bu algı yerleştirilebilirse, algı yönetimi sağlık için kullanılabilirse, tedbir alma oranı yükselecektir zannediyorum. Her an karşısına bir yetkili çıkacak gibi ya da gözetleniyor ve ceza yazılacak gibi hisseden kişiler, virüse karşı rahatlıklarını törpüleyeceklerdir.
Bu yüzden Konya Belediye Başkanı’nın uygulamasını Kayseri’ye uyarlamak, geliştirmek fayda getirecektir diye düşünüyorum. Aksi takdirde işimiz daha zorlaşacak gibi görünüyor ve sağlık çalışanlarımız aileleriyle uzun bir süre daha ayrı kalacak gibi görünüyor. Allah yardımcıları olsun… El birliğiyle bunu sağlayabiliriz. Siz siz olun şartlarınızı zorlayarak tedbirlerinizi alın ve ihmalkar olmayın.

Yorumlar 1

Yazarın Diğer Yazıları