Ekrem Nazlı

Bir ilahiyatçının Atatürk vurgusu

Ekrem Nazlı

Dün Hunat Hatun Medresesi’nde bir konferans vardı. Emekli ilahiyatçı ve aynı zamanda şair olan Fazıl Ahmet Bahadır hoca bir takım tarihi konularda konuşma yaptı ve şiirlerinden okudu. Bu konferans dolayısıyla da hocamızı tanıma fırsatı bulduk.

Bu konferans başka bir şeye de vesile oldu. Hoca, konuşmasında Malazgirt Zaferi’ne ve Büyük Taarruz konularına değinirken, Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsetti ve Atatürk’e borçlu olduğumuzu söyledi.

Bunu söylerken bir ilahiyatçı olarak gurur ve onur duyduğunu söyledi. Kendi sözleri aynı bu şekildeydi. Bildiğiniz gibi günümüzde bazı kesimler hem de dindar geçinen hoca geçinen bazı insanlar, Mustafa Kemal Atatürk’ten başka bir şekilde bahseder ve vatandaşa yanlış çarpık fikirler verir. Kimi vatandaş da güveniyorsa anlatılanları kabul eder çünkü anlatan ‘hocadır’, ‘ilahiyatçıdır’. Elbette bütün ilahiyat camiasına bu tür absürtlükleri mâl etmek doğru olmaz ancak zaman zaman ilahiyatçı olup sövenler çok çıkıyor.

Mesele eleştirmemek değil ya da kimi Atatürkçü geçinen çevrelerin yaptığı gibi kusursuz hatasız kabul etmek değil. Farklı fikirler olacak, düşünce farklılığı hayat tarzı olacak muhakkak. Tarihe bakıp şunlar şöyle böyle olmuş ama böyle olsa daha iyi olurmuş denebilir belki ama şu da bir gerçekti. Her olay kendi zaman ve şartlarında değerlendirilmesi gerekiyor.

Bu bağlamda hocanın konferansta Türk milleti için Anadolu’nun vatan edinilme noktasındaki tarihi dönemeçlerden bahsederken, Mustafa Kemal Atatürk’e ayrı bir önem vermesi ve vurgularıyla anlatması, günümüz Türkiye’sinin Cumhuriyet kadrolarının bir ürünü olduğunu bu yüzden de borçlu olduğumuzu söylemesi önemli noktalardandı.

İdeolojik davranmadan ya da ön yargılar olmadan yaklaşmak varken kimi ezberlerle Atatürk’e yönelik kara propagandalar alışılageldik olmuş! FETÖ gibi örgütlerin de Atatürk konusunda Cumhuriyet hakkında yaptıklarını görüyoruz. Güya bu terör örgütü de kendine cemaat diyordu! Kalemşorları, din adamları Cumhuriyet aleyhine Atatürk aleyhine neler yapıyorlardı neler!
Böylesi tecrübelerimiz de bize ders olmalı. Her Türk genci Cumhuriyeti ve Atatürk’ü bazı kalıplar penceresinden değerlendirmemeli. İlahiyatçı diye her dediği doğrudur diye yanlış bilgilere kulak vermemeli! Bahadır hocanın bir ilahiyatçı olarak diye vurgu yapmasının önemi burada yatıyor. Toplumun başka kesimlerinden Atatürk’ü desteklemek gibi bir açıklama duyunca ‘normal’ geliyor ama hoca da bunun farkında olacak ki bu vurguyla Atatürk’e adeta şükranlarını sunuyordu.

Böylesi hocalarımızın çoğalmasını dilerim. Türk genci dinini, Cumhuriyet’ini, memleket meselelerini, tarihini, çok yönlü okuyarak, araştırarak, tarafgirlik yapmadan bizzat özümseyerek okuyarak ve değerlendirerek, Türk milletinin verdiği mücadeleyi de anlayarak borcun nasıl ödenmesi gerektiğini iyi tespit etmeli. Buna göre de gardını almalı, emperyalizme, gericiliğe karşı fikir mücadelesini sürdürmeli. Atatürk’ün kıymetini bilen ilahiyatçı hocalarımızın artması temennisiyle…
 

Yazarın Diğer Yazıları