Dünyanın bu kadar karışık, insanlığın bu kadar sahipsiz olduğu, zulmün diz boyu, dalga dalga yayıldığı bir zamanda yaşıyoruz. Osmanlı devletinin ardından, korumasız kalan, parçalanan Müslümanlar ve insanlık başsız kaldı. Koruyucu ve liderinden mahrum bırakılan dünya, bir o yana, bir bu yana savrulup duruyor. Hemen her gün, her an yeni bir zulüm, kargaşa, ölüm haberleri yayılıyor. Kuvvetin üstün tutulduğu, hakkın etkisiz kılındığı, batılın emir uşakları, zamane oyun kurucuları ve oyuncuları, durmadan yeni tiyatrolar yazıp, oynuyorlar. Bugünkü Dünya düzenleri ve sömürüleri bu oyunlarına bağlı.
Müslümanların hali ise, çok daha perişan. Can, mal, namus ve vatanları tehlikede. Ölenler hep Müslüman, sömürül ülkelerin en büyüğü, İslam toprakları. Ülkemiz ve milletimiz ise, etrafı ateş olan, bir çemberin ortasında. Çıkar ilişkisi ve küfürle bir araya gelmiş güruhun, içten ve dıştan saldırılarıyla karşı karşıyayız. Akla, hayale gelmeyecek, oyun ve tuzaklarla saldırıyorlar. Açık konuşmak gerekirse, hak ve batılın mücadelesinin tam ortasındayız. O kadar çok bilgi kirliliği yayıyorlar ki, millet kime ne diyecek, kime güvenecek şaşırıyor. Her sabah, batılın yeni bir oyunuyla karşılaşıyoruz. Bakın, Ülkemizden cücük çıkaramayacağını anlayan batıl, önce Kuzey Kore’yle iyi ilişkiler peşine takılıp, Çine kazık atmaya, Çinin, ekonomik ve siyasi etki alanını bozmaya çalışıyor. Bir taraftan da, Venezuela’ya saldırıyor. Nedeni, hiç kuşkusuz petrol ve doğal kaynaklar. Bizim üzerimize oynadıkları oyunları, şimdi orda deniyorlar. Çünkü, kurdukları düzenin beslenmesi lazım. Yeni kaynaklar arıyorlar. Milletimizi, darbe ve terörle terbiye edemediğini düşünen batı sermayesi ve devletleri, acil kaynak arayışıyla, gözlerini G.Amerika ya çevirdiler. Eğer acele etmezlerse, düzenlerinin çarkları, 1, 2 yıl içerisinde yavaşlayacak, güç kaybetmeye başlayacaklar. İşin aslında, demokrasi, insan hakları, özgürlük değil, tamamıyla sömürecek toprak ve insanlar arıyorlar.. Eğer öyle olsaydı, Afganistan’a, Irak’a ve Suriye’ye barış gelir, ırak petrolünün %80 ni ABD şirketleri alamazdı.
Bilgi ve propaganda karışıklıkları içinde, bizim durmamız gereken yer neresi, buna nasıl karar vereceğiz ?... Çok zor bir durum değil. Müslüman Türk milleti, tarihinden, inancından ve kültüründen aldığı güçle, Kendini ve ümmeti koruyacak yerde duracaktır. İçten ve dıştan, bu kadar saldırının altında, hiç tereddüt etmeden, vatanının ve bayrağının, ezanının ve dinin nöbetini tutacaktır. Kaynağı belli olan bu nöbetin, temelinde, İslam ve Müslüman Türk kültürü vardır. Mensubu olduğumuz dinin, mukaddes kitabı ve sünneti seniyyesi, bizim nerde duracağımızı açık bir şekilde emretmektedir. Bizden önceki ümmetlerde olduğu gibi; hakkın yanında hakkın üstün tutulduğu yerde. Batılın ve zulmün karşısında. Bunu nasıl belirleyeceğiz, Kur’an’a ve sünnete, tarihimize, ecdadımıza bakacağız. Karşımızdakilerin, küfür milleti ve bir olduklarını unutmayacağız. Küfür milletinin iç ve dışta olması fark etmez. Bu gün açlık ve sefalet içinde olanlar, savaş ve terörün pençesinde can verenler, batılın icraatlarıdır. Bunları görmezlikten, anlamazlıktan, duymamazlıktan gelmek mazluma zulüm, zalime yanında olup, ona güç katacaktır.
Bir Müslüman, abdestini alıp, bir köşeye çekilip, düşünmelidir. Neler oluyor, ne yapılabilir, ben nerde duruyorum, kimin çanağına su taşıyorum?. Allah CC ve Rasulu sav, o büyük günde, benden ve durduğum yerden razı olacak mıdır?. Ben kimlerle beraberim, ben bunlardan hesaba çekileceğim. Filistin de, Afganistan da, Suriye de, Afrika da, Arakan da zulüm çeken, ölen, yakılan, toprağı elinden alınmış, namusu, canı tehlikede ki kardeşlerimden, hesaba çekileceğim, demelidir. Sahip olduğum her şeyle, Allah CC rızası için ne yapıyorum, ömrümü ve malımı nasıl harcadım hesabına oturmalıdır. Zararın neresinden dönülürse, kardır. Milletimizin ve ülkemizin, ümmetin, bu kadar düşmanı varken, yapılacak en güzel şey, bir olmak, birlik olmak, Allah’ın ipine (Kur’an a ve Sünnete) sarılmak, hayatımızı yeniden gözden geçirmek, hakkı tutup, tavsiye etmektir. Allah Milletimizin, devletimizin ve Ümmetin yardımcısı olsun. Bize, hakkı hak bilip tutmayı, batılı batıl bilip mücadele etmeyi nasip eylesin Amin.. Vesselam
