İSTEMEZUK DE İSTEMEZUK

HASBİHAL 47                                                                                                                                                                 1

Bir arkadaşım,  geçen tanıtılan arabanın ilk örneğiyle ilgili ne düşündüğümü sordu. Bende hoşuma gitti, heyecanlandım dedim. Yaptığı eleştirilere baktım, bir tane bile elle tutulur eleştirisi ve önerisi yok. Bütün büyük projelerle ilgili, hep aynı eleştirileri, olumsuz bakışlarını, moral bozucu tavırlarını hatırladım. Kendi kendime, hiç mi değişmeyeceksin, şehir hastanesini ve bölünmüş yolları tepe tepe kullanıyorsun, demeyi düşündüm. Diyemedim, kırılmasın, üzülmesin diye. Siyaset için değil, bizler o konuları bilmeyiz. Bir vatandaş olarak yazmak gereği duydum.
Osmanlının son dönemlerinden bu yana, ülkemizde bir kesim insanlar var. Güzel yapılan her şeye muhalif, hatta yapılan her şeye muhalifler. Muhalif dediysem eleştiren, alternatif ortaya koyan, daha güzel şeyler yapacaklarını iddia edenler değil, sadece muhalif olmak için muhalif olmaya çalışanlar eleştiriyorlar. Geçmişte nasılsa, bu günde aynılar. İşte, Rahmetullahi  Aleyh, Serdarı Hakan Abdülhamit Han’a da aynısını yapmışlar. Rahmetli Menderes, Rahmetli Özal,  Rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocama da, aynısını yapmışlar. Ne zaman ki bu insanlar millet, memleket, ümmet lehine bir iş yapılmaya çıkılsa aynı kesim basmış yaygarayı. İstemezuk. Rahmetli Özal’ın bir sözünü hatırladım,  -‘’Bir proje yapacağımız zaman, Muhalefete bakıyor, onların verdiği olumsuz tepkiyi görünce, o projeyi hayata geçiriyoruz,, cihetinde.

Tarihimizi doğru dürüst okudukça, bilgiler yayınlandıkça, itirazcı grubun nerden geldiğini, daha iyi anlayabiliyoruz. Bize, şimdiye kadar okutulan tarih, kimin tarihiydi. Çoğu yanlış, eksik ve taraflı bilgilerle ,  bizi gerçek tarihimizden alıkoymuşlar. Bir çok şeyden mahrum ettikleri gibi. Sevinmeyi, heyecanlanmayı, gülmeyi, kardeş olmayı unutturmuşlar.  Mesela, denizaltıdan torpil atmayı ilk defa biz yapmışız, ama elli yaşımda öğrendim. Kût’ül âmareyi  ve kahramanı Halil Paşayı, yeni öğrendim. Medine müdafaasını ve kahramanı Fahrettin paşayı öğreneli üç zaman oldu. Mustafa Kemal Paşanın, derne ve tobruk müdafalarını,  çocuklarımız yeni öğrenecek. Ortada büyük bir yanlış var. Bu milleti tarihinden koparan, kimliğinden, kültüründen, inancından uzaklaştıranlar, geçmişini unutturanlar var. İşte her şeyi, istemezuk diye ortaya çıkanlar, batı tarihini öğretenler, çürümüş batı kültürünü, çağdaşlık diye, öğretmeye çalışanlarla aynı. Şimdiye kadar tarihimizle ilgili kaynaklar bile saklanmışlar.

Şimdi gelelim asıl mevzuya. Ülkemizde,  son yirmi yıl içerisinde büyük değişiklikler, yenilikler oldu,  olmaya devam ediyor. Hemen her gün, bir yenilikle, devletimiz, milletimiz, Dünyaya mesajlar vermeye başladı. Yollar, köprüler, tüneller, milgem gemiler, uçaklar, uydular, helikopterler, Hastaneler, İHA ve SİHA lar,  deniz altılar, tanklar, toplar, zptler……..vesaire yapıldı, yapılamaya devam ediyor. Hatta bunlardan ihraç edilenler oldu. En son bir hafta önce bir denizaltı suya indirildi. Evvelsi gün, yerli otomobil prototipi tanıtıldı. İnanın, milletin büyük bir kısmı heyecanlandı, sevindi. Yitiğini bulmuş gibi gözleri dolanlar oldu. Ticaret odalarına, binlerce, araba sipariş yaptığını ilan edenleri gördük. İnşallah, Allah kısmet ederse 2022 de, kendi arabamıza bineceğiz. Aman Allahım, birde eleştiren kesim vardı. İpe sapa gelmez cümlelerle. Bu kesim aynı eleştirileri bölünmüş yollar, köprüler, 3.havalanı, Marmaray, Avrasya tüneli, Atak helikopteri(İhraç ediliyor), Siha ve İhalar(İhraç ediliyor)  ZPT kirpi( İhraç ediliyor)vb. yapıyorlardı. Kullanıma sunulan yüzlerce esere,  hep aynı komik eleştirileri yapıyorlardı. Güler misiniz, ağlar mısınız bilmem. Hep aynı, olumsuz uydurmalar, hep aynı yalanlar, karalamalar, moral bozmalar, gereksiz cüruf tartışmalar. Bunlar hiç sevinemiyorlar. Hiç mutlu olamıyorlar. Suratları hep asık. Eğer millet ve devlet, bunların, bu mutsuzluklarına kapılsaydı., toptan mutsuz olacaktık. Bu kesim kendi mutluluklarını, başkalarının, toptan milletimizin, mutsuzluğu üzerine kurmuşlar. Yahu! Bırakında millet rahatlasın. Milletimiz, iki yüz yıldır, sevinmeyi unutmuş, cesaretini unutmuş, şahsiyetini unutmuştu, kimliğini unutmuş. Rahat bırakında aziz milletimiz, yeniden sevinsin, cesaretini toplasın, tarihteki şahsiyetine geri dönsün.  Allah rızası için,  bu milleti bir rahat bırakın. Bu milleti rahat bırakırsanız, bu asır milletimizin olacak. Böyle ne koparırsam, neyi engellersem, neye takoz korsam, milletin, devletin morali bozulur halinden vazgeçin., Alternatifini ortaya koyamadığınız ürünü engelleme huyunu bırakın. Nuri Demirağ, Vecihi hürkuşu engellemişsiniz, bakın dışardan uçak satın alıyoruz. Katkı sağlayamıyor, bir şey üretemiyor, alternatif fikir bile ortaya koyamıyorsunuz. Bari susun da, millet asrın yeniliklerine doğru yelken açsın. Üzerindeki ağırlığı atsın. Bir şey yapamamanın, hep taklit etmenin ezikliğin den kurtulun. Millet, binlerce yıllık, muhteşem tarihine dönsün. Karalamadan, hakaret etmeden, kötülemeden, moral bozmadan, eleştirin, eksiklikleri ve yanlışlıkları dile getirin ancak, karşılığında kendinizin de bir fikri olsun, bir örnek projeniz olsun. Memlekete faydası olacak, bir ürününüz olsun. Yeniliklere kendinizi kapatmayın. Batının sınai ve kültürel, sosyolojik etkisinden bir sıyrılın. Bu memleketin insanına geri dönün. Taklitçilikten kendinizi kurtarın. Sizi, millet bağrına basacaktır. Bu gemi hepimizin.
Yarabbi!, iki milyar İslam alemi, bu milletin gözüne bakıyor. İnsanlık huzur için, bu milletin sinesine bakıyor. Gözyaşı döken mazlumlar, milletin el uzatmasına hasret. Yardım et Ya Rabbim.  Devletimize, milletimize güç ver. Sen milletimizle beraber ol. Amin. Vesselam.