Bekir AKBULUT

GENÇ NESİLE DİKKAT

Bekir AKBULUT

Daha önce, şiddet konusunda araştırma yapıp, üç yazı hazırlamıştım. Ne var ki, aynı şeyi tekrar yazmam gerektiğini düşünmek zorunda kaldım. Hemen her gün bir şiddet olayının haberini dinliyoruz, okuyoruz. Özellikle, aile içi, hastane ve okullardaki şiddet haberlerinin sayısı,  gittikçe artıyor. Meslek icabı, okullarda öğrenciler arası  ve gençler arasındaki şiddet, geleceğimizi de olumsuz etkileyeceği düşüncesiyle, daha fazla önem taşıdığını görülmektedir.
Öğretmenine saldıran öğrenciler, yine öğretmene ve idarecilere saldıran veli ve öğrenciler, arkadaşını öldüren öğrenciler, kız arkadaşını kıskandığı için öldüren gençler, vesaire vesaire…  İnternette,  bir meslektaşımın paylaştığı ve bir okul müdürünün öldürülmesini soruşturan, Maarif müfettişi bir kardeşimizin ‘’Duygusuz Nesil,, yazısını okudum. (Alıntılar: Doğan CEYLAN. Mağr.Müft.)  Son bir çırpınış, son bir uyarı, bir hatırlatma gibi, feryat ediyor. Sonuç kısmında deniliyor ki; ‘’Eğitim ortamlarında ve gençler arasındaki bu şiddet, geç kalınmadan mutlaka çözülmeli, çözülmez ise, gelecekte ülkemizin çözülmesi ihtimaldir.,, 

Dünyayı umursamayan bir nesil yetişiyor. Ahlak  ve maneviyatı, milli duyguları zayıf, duygusuz bir nesil.  İbadetsiz  bir nesil. Camiler den ve cemaat ten uzak bir nesil. Cemaat olmayı bilmeyen,  İslam dan ve kültüründen ayrı bir gençlik.  Hayatın zorluklarından ve gerçeklerinden bihaber, sadece kendini düşünen, sadece kendi için yaşamak isteyen, diğer insanları önemsemeyen, sevgisiz bir nesil yetişiyor. Dünya üzerindeki savaşları, insanlık dramlarını, açlığı ve yokluğu düşünmeyen, ülkemizin, etrafında ve içerde meydana gelen olaylara   aldırmayan bir nesil. Şehitleri için ağlamayı, ölen çocuklar için üzülmeyi bilmeyen ve anlamayan garip bir nesil. Her şeyi film gibi izleyen, sevinmeyi ve üzülmeyi düşünmeyen, hayatı, kafeler ve kızlarla gezmekten ibaret sanan gençlik geliyor. Çevrelerine verdikleri önem, ilgileri, değer, ancak çevrenin kendilerine sunduğu, isteklerinin yerine getirildiği sürece devam etmektedir. Gezme tozma, yeme içme, müzik dinleme, dans etme, telefon ve tabletle oynama, yeni nesil için hayat olarak algılanıyor. Açlık nedir bilmiyorlar. Yedikleri   önlerinde  yemedikleri arkalarında, yada acıkmalarına fırsat bırakmıyoruz. Susuzluk nedir bilmiyorlar. Üşümeyi ve sıcakta terlemeyi bilmiyorlar, çünkü onlardan önce tedbirini alıyoruz. Yağmurda yürümüyor, doğayı önemsemiyorlar. Bir damla yağmur suyuyla ıslanmalarına izin vermiyoruz. Yorgunluk nedir bilmiyor, servislerle okullara gönderiyor, ya da arabayla her yere kendimiz götürüyoruz. Geçmişimişimiz  onları hiç ilgilendirmiyor. Fakirlik, yokluk nedir bilmiyorlar. Her şey sanki, her zaman vardı sanıyorlar.   Ailesine,  dedelerine,  ecdadına,  milletinin geçmişine, vefasız bir gençlik.  Kendileri için yapılan fedakarlıkları  farketmiyor, kıymet bilmiyorlar. Her noktası şehit kanıyla sulanan bu topraklar umurlarında bile olmuyor.

Vatan,  onlar için bu gidişle,  son model bir araba ya da telefon kadar değerli olmayacak. Sadece eğlenmek istiyor, eğlenemedikleri ya da istekleri yerine getirilmediği zaman,  şiddete yönelen duygusuz bir gençlik yetişiyor. Gelecek için plan yapmıyor ve endişelenmiyorlar.   Bu nesil 20 yıl sonra, anne ve baba olacaklar. Kendilerini nasıl yönetecekler, ailelerini ve bu milleti, devleti nasıl yönetecekler. ‘’ Altın kafeslerde çocuklar yetiştiriyoruz. Ancak kafesten çıkınca uçamayacaklar, uçmayı öğrenemeyecek kuşlar gibi ortada kalacaklar. Şiddet sarmalı giderek büyüyecek. Aynı batının sermekeşt, bozuk, gayri insani hayatına benzeyecek. Materyalist bir yapıyla, maneviyat sız bir toplum haline geleceğiz.
Bu duruma acilen mudahele edilmez ise, geleceğimiz de olmayacak. Ülkemiz ve milletimiz,  gelecekte,  geçmişinden kopacak. Milletimiz zorda kalacak. Bu durum iyi incelenmeli. Devlet, eğitimde öze dönecek tedbirler alacak, batı etkisi olan tüm uygulamalar kaldırılıcak, milletin özüne uygun çalışmalar yapılacak. Eğitimle şiddeti ortadan kaldıracak tedbirler alacak, duygu eğitimi için okullara görev verecek. Yine eğitimde Ahlak ve maneviyat en temel öge olacak. Çağdaşlık ve medeniyet, kendi çağdaşlığımız ve kendi medeniyetimiz olarak yeniden tanımlanacak.  Aileler, derhal çocuklarının bu gidişatlarını değiştirecek. Yine devlet, internet ve basın yayına tekrar düzenleyecek, toplum sağlığını bozan, yazı, dizi, film,sinema,oyunlardan acilen şiddeti kaldıracak. Sevgiyi, saygıyı, bağlılığı, duyguyu öğretecek yapıtlar ortaya konması sağlanmalı. Bu durumda, devlete, milletimize ve herbirimize büyük görevler düşmektedir. Durum acildir. Zaman hızla aleyhimize işlemektedir. Allah devletimizin ve milletimizin yardımcısı olsun. Amin Vesselam.
 

Yazarın Diğer Yazıları