Bekir AKBULUT

Çağdışı batı

Bekir AKBULUT

Önüne gelen batı medeniyetinden, ağzı açılan çağdaş batıdan dem vuruyor.  Bir inceleme yapıldığında ne medeniyet ne de çağdaşlık içinde olmadıklarını çok rahat görebilirsiniz. Bizim ülkemizde yaşayan batı hayranı, medeniyeti batı zanneden, çağın gereklerini batının uyguladığını düşünenler dışında batının medeniyetini bilen yok. Batıda medeni bir toplum ve medeni bir insan yok. Tamamıyla kendilerine medeni, kendilerine çağdaş, kendilerine özgürlük ve demokrasisi olan, kendinden başkalarını başka ülkeleri, başka milletleri, başka dinlerin mensuplarını ( ki özellikle Müslümanları) insan bile saymayan sahte medeniyet.
Aslında konuya başlarken, medeniyet ve çağdaşlığın bir tanımı yapılsa gerek. Medeniyet ; (TDK)Arapça kökenli bu kelimenin anlamı; toplum bilimidir. Bilimsel anlamda, insan topluluğunun gelişmişlik düzeyi, bilgi seviyesi ve insanın Dünya üzerinde bırakmış olduğu iz, eser anlamındadır. Çağdaş;(TDK) Aynı çağda yaşayan, asri, muasır, yaşadığı çağın şartlarına uygun olan, bilgi ve kültür seviyesi çağın gerektirdiği seviyede olan anlamında kullanılmaktadır. İki kelimenin anlamından da görülebileceği gibi batı; ne bir medeniyet ne de çağın gerektirdiği insanlık özelliklerine ve toplumsal anlayışa sahip değildir. Çağın bilgi seviyesine göre batıda bilgisini insanlık için kullanmayan, geri kalmış toplumu görmekteyiz. Batı ekonomik anlamda ne kadar gelişirse gelişsin bunu tüm insanlık için kullanmadığı sürece medeniyet tanımının içine girmez. Daha kolay anlaşılması için iki güncel konuyla açıklayabiliriz. Biri, Dünya üzerinde devam eden ne kadar savaş ve terör varsa tamamı batı kaynaklıdır. 19,20 ve 21 Yüzyılda milyonlarca insanın ölümünden batı sorumludur. 1. ve 2. dünya savaşları ve sonrasında yaşanan tüm savaş ve terörün altında yatan, batının sömürge açlığı ve Siyonist haçlı zihniyetidir. Özellikle de İslam topraklarında; Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye, Yemen, Cezayir, Tunus, Libya, Fas, Filistin vb. ülkelerde milyonlarca Müslüman batının hırsının kurbanı olmuştur.. İnsanlar katledilmeye devam edilmektedir; Suriye, Yemen, Filistin’de olduğu gibi. Aynı zamanda batı insanlığın haysiyetini kirleten uygulamaları olan, sömürdüğü ve işgal ettiği yerlerde yağma yapan hırsızdır. Irak ve Libya’nın son dönemde mal varlıklarına da el koydukları, hazinelerini boşalttıkları gibi. İnsan öldüren, namus kirleten, terör ve savaş kullanan işgal, sömürü, hırsızlık ve yağma yapan topluluk nasıl medeniyet tanımına girer. TDK Sözlüğüne bu tanımlar girilince karşımıza katil, hırsız, vahşi, yaban, cahil, geri kalmış, bedevi, yobaz gibi insanlıkla dahi alakası olmayan anlamlar çıkar. Demek ki; batı deyince gelinen bilgi ve teknoloji seviyesini yalnızca kendisi için kullanan, insanlığı savaşlarla tehdit eden, çağdışılığını ve medeniyetsizliğini gördüğümüz bir topluluk karşımızda…
Batının medeniyeti ve çağdaşlığını çok konuşanlara vereceğimiz ikinci güncel cevap ise kadına bakışlarıdır. Her seferinde batının kadına değer verdiğini savunan cahillere gelsin. Bizim kültürümüzde ve dinimizde anne, eş, yuvanın temeli, çocukların ilk öğretmeni, eşinin sığınağı, Allah’ın emanetidir kadın.(Ayet: Bsm.’’ Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi kadınlarında erkekler üzerinde hakları vardır.’’ Bakara 228 ) Bakın,  batılı medeni ve çağdaşlar nasıl bakıyor. İlk başta kadının, batının toplumsal yapısı içinde yeri ekonomiktir. Kadın reklam aracıdır. Kadın cinselliği dışında bir anlam ifade etmez. Görünüşte ve vitrinde batı kadını eşitlik ve özgürlük oyunu içinde tam bir esaret altında cinsel objedir. Bakın kendi ağızlarından kadın; Katolik mezhebinde kadınların affı, sadece Kardinalin önünde dizilip yüz üstü yere uzanıp yüzlerini yere ve kardinalin ayağına sürmeleriyle mümkündür. Freud der ki; kadın sadece erkeğin arzularını yerine getirmeye yarar. Başka işe yaramaz. Rahip Thomas lakwini; Kadın doğada, yanlış Dünyaya gelmiş bir yaratıktır.  Shovinhaver der ki; kadın saçı uzun aklı kısa bir hayvandır. Yahudiler tahrif edilmiş Tevrat’ta derki; Beni kadın olarak yaratmayan tanrıya şükür olsun. Daha binlerce örnek verilebilir. Bunun için batının sosyal yapısına bakmak gerekir. Aile bitmiş, toplum yaşlanmış, alkol ve uyuşturucu pençesinde kıvranıyorlar. Bu iki duruma çok özel, çok acı, ıstırap hissettiren iki örnek verelim. Doksanlı ve iki binli yıllarda Bosna’da ve Irakta katliamların yanında Sırp, Hırvat, ABD ve koalisyon askerlerinin binlerce kadına ve kız çocuğuna tecavüz ettikleri bilinmektedir.
Medeniyeti ve çağdaşlığı soyunmak, çıplaklık, boyanmak, yüksek topuk, mini etek ve yırtık pantolon giymek, alkol ve uyuşturucu kullanmak, modayı takip etmek, kültüründen, dininden uzaklaşmak zanneden gerici ve yobazlar Alın size batı medeniyeti ve çağdaşlığı. Her gün batının sahte medeniyeti ve çağdaşlığı için, sadece kendi için kullandığı demokrasi ve özgürlük yalanı için, binlerce insan öldürülüyor. Kadın ve çocuklara tecavüz ediliyor. Kendini medeni ve çağdaş sananlar, ağzınızı açacağınıza gözünüzü açında şöyle Dünya da neler oluyor diye bir bakın. İşte ispatı, batı medeni ve çağdaş değil, çağdışı ve gayrımedenidir.
Filistin’de İsrail zulmüyle şehit edilen 17 kardeşimizi rahmetle anıyor, Ümmete birlik ve beraberlik vermesi için, Rabbime niyaz ediyoruz. Allah’ın(CC), İslam’ın gerçek medeniyeti ve güzelliğinin yaşanmasını nasibi temennisiyle, Vesselam.
 
 

Yazarın Diğer Yazıları