Vedat ÖNAL

Yusuf Kaplan'dan Kayseri Lisesi sitemi ve önemli mesajlar

Vedat ÖNAL

Yusuf Kaplan hiç şüphesiz Türkiye’nin en önemli düşünce ve fikir adamlarından birisi. Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde çok önemli ve tarihe tanıklık eden yazılar yazıyor. Çocukluk ve gençlik yılları Kayseri’de geçen daha sonra İstanbul ve İngiltere’ye yolu düşen, iyi bir eğitim alan fakat bu eğitimin yanısıra kendisinin de belirttiği gibi “Yetenek öğüten eğitim sistemi” olarak kabul ettiği eğitim sistemimizin verdiği anlayışların dışına çıkarak dünyaya eğitim sisteminin açtığı pencerenin dışından bakabilmeyi başarabilmiş az sayıdaki entellektüelden birisi. 

Hafta sonu Türkiye Gençlik Vakfı’nın daveti ile Kayseri’ye gelen ve Kayseri Lisesi’nde bir konferans veren Yusuf Kaplan burada çok önemli mesajlar verdi. Kendi deyimiyle “Kafanızı ütülemeye geldim, uykularınızı kaçırmaya geldim İnşallah uykunuz kaçar. Çok uyuyoruz çok rahat uyuyoruz” diye uyarılarını sıraladı. 

'KAYSERİ LİSESİNİ MÜZE YAPMAK KİMİN AKLINA GELDİ?'

Tabii konuşmasının her saniyesi çok değerli çok kıymetliydi. Konuşmasının başına bir eleştiri ile başladı. O da Kayseri Lisesi’nin müze haline getirilmesini şiddetle eleştirdi. Kimin aklına geldiğini sordu. Bu binaların yaşayan binalar olması gerektiğini söyledi. Erzurum gibi, Maraş gibi, Kayseri gibi şehirlerdeki bu yapıların II. Abdulhamit hanın bir yadigarı olduğunu vurguladı. Evet çok doğru ve yerinde bir tespit. Bunu birçok defa dile getirmiş olmamıza rağmen bu yanlıştan dönülmedi maalesef. Müzeler artık işlevini yitirmiş, yaşanan zamanda hiçbir anlamının olmadığı düşünülen eserlerin sergilendiği yerlerdir. Oysa II. Abdulhamit Hanın bıraktığı bu eserler birçok yönleriyle yaşıyorlar ve bugün yaşayan bizlere ilham vermeye devam ediyorlar. Bu yüzden Yusuf Kaplan’ın bu eleştirisi ve sitemi çok yerinde ve doğru bir eleştiri. Kayseri Lisesi’nin öğrencileri ile öğretmenleri ile yaşayan bir eğitim kurumu olmaya devam etmesi gerekiyor. Kurumlar mekanlarıyla bir şey ifade ederler. Evet mekan olarak daha geniş binalar yapabilirsiniz. Fakat taşlara o ruhu vermeniz mümkün olmuyor maalesef. Bu yüzden Kayseri Lisesi’nin ruhunun yaşaması içinde müze değil bir eğitim kurumu olması gerekiyor. Hiç zor bir şey değil, nasıl müze yapılma kararı alındıysa Milli Mücadele Müzesi başka bir yere taşınıp yeniden Kayseri Lisesi eğitim hayatına devam edebilir. 

'MİMAR SİNAN'IN KENTİNE HER GELDİĞİMDE ÜZÜLÜYORUM'

Yusuf Kaplan şehirlerin dış görünüş açısından çok kötü durumda olduğunu da anlattı. Mimar Sinan gibi bir dehanın memleketine Kayseri’ye her gelişinde üzüldüğünü moralinin bozulduğunu anlattı. Bunun sebepleri üzerinde durdu. Müthiş bir medeniyet ufku verdi. Özellikle şu cümlesi gerçekten tarihe geçecek ve 1000 yıllık mazimizi bir cümleyle özetliyordu: 

“Selçuklu mayayı karmış, Osmanlıda ruhu kurmuş. Yani muhteşem bir sentez var burada. Dolayısıyla Mimar Sinan’da buradan çıkacaktı. Sinan sadece bir mimar değildi. Medeniyeti inşa eden büyük insanlardan birisi sadece mimar değildi. Osmanlı medeniyetini inşa eden adamlardan birisi.” 

'BİZ FİLİSTİN'DEN HİÇ AYRILMADIK, HALA O TOPRAKLARDAYIZ'

Evet yine en vurucu cümlelerinden birisi de, “Kim diyor Filistin’i terkettiğimizi, onların bizi terkettiğini kim söylüyor bunları, manyak mısınız siz. Gazze’de 2,3 milyon insanın 500 bini Türk’tür. Bizim bıraktığımız insanlar onlar. Kafayı mı yediniz siz oraları terk ettik diyorsunuz. Fahrettin Paşayı hatırlayın balkanları hatırlayın, vuruşa vuruşa çekildik biz o topraklardan ve hiçbir zaman ayrılmadık oralardan ve hala o topraklardayız.” şeklinde çok önemli tespitlerini de dile getirdi. 

Yaklaşık bir buçuk saat süren konferansı gerçekten gençler için çok ufuk açıcı oldu. Bu anlamda Yusuf Kaplan gerçekten Kayseri’nin yetiştirdiği fakat kıymetini yeterince bilemediği önemli bir fikir adamı. Bundan sonra özellikle MTO (Medeniyet Tasavvur Okulu) çalışmaları Kayseri’de hız kazanır. Kendisi yeni Gazali’ler, Razi’ler, İbn-i Arabiler, İmam Rabbani’ler yetiştirmemiz lazım diyor. Bütün hedefimizi fen bilimlerine odaklayıp sosyal bilimler alanını boş bırakırsak bugüne kadar olan şeyler aynen devam eder. Medeniyet birikiminden habersiz nesiller yetişir diyor üstad. Çok doğru ve yerinde tespit bunun üzerinde yoğunlaşıp acilen bir Teknofest gibi Sosyalfest çalışmalarına başlamamız gerekiyor.

Vesselam.

Yazarın Diğer Yazıları