Vedat ÖNAL

Tekke Dağı'ndan Erciyes'e bakış

Vedat ÖNAL

Hafta sonu İlim Hikmet Vakfı Öğretmen Komisyonundan arkadaşlarla birlikte Kayseri’nin İncesu İlçesinde bulunan Tekke Dağındaki, Kayseri’nin manevi mimarlarından olan Şeyh Turasan-ı Veli Hazretlerinin kurduğu zaviyede bir gece kalıp çevresindeki Tekke Dağı’ndan Erciyes’in olağanüstü manzarasını güneşin batışı ve doğuşu eşliğinde seyretmek gerçekten muhteşem bir duyguydu. 

Horasan erenlerinin silsilesinden ve Moğol saldırılarından kaçarak Kayseri’ye gelip yerleşen ve kendisine gerçekten çok stratejik bir konumda olan İncesu’nun Tekke Dağı Bölgesini seçen Şeyh Turasan-ı Veli Hazretleri, Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın eşi Hunat Hatun’un destekleri ile kurduğu bu zaviyesinde Kayseri’yi ele geçiren Moğolların zaviyesine yaptıkları baskın sırasında muhtemelen birçok ihvanı ile birlikte şehit olan önemli bir zat. 

Zaviyenin içerisinde Şeyhin kabri, bazı şehitlerin kabirleri ve çeşitli mekanlar bulunuyor. Zaviye’nin çevresi ise üç ayrı şehitlik bölgelerinden oluşuyor. Moğol baskınında şehit olanlar buraya defnedilmişler. Uzun yıllar metruk bir halde kalan zaviye ve türbe Şeyh Turasan Veli Hazretleri Derneği tarafından düzenlenerek vatandaşların ziyaretine açılmış. Ve türbe ve zaviye çevresi vatandaşların uğrak yeri haline gelmiş. Belediye de su ve diğer hizmetler konusunda yardımcı oluyor. Şehrin kasvetli havasından kurtulup bir nebze olsun tefekkür etmek isteyenler için çok güzel bir mekan haline getirmişler. Emeği geçenlerden gerçekten Allah razı olsun.

İLÇE MÜDÜRÜMÜZ OSMAN MALKOÇOĞLU İLE SOHBET

Tabii İncesu’dan geçip de Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın Külliyesi’ne uğramamak olmazdı. Bu Külliyenin hiç bu kadar büyük bir kompleks gerçekten en uygun tabirle “haza külliye” olduğunu doğrusu bilmiyordum. Burada Merzifonlu Kara Mustafa Camii’nde öğle namazını kılmak için beklerken tesadüf kendisi de orada olan İncesu İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Osman Malkoçoğlu ile de karşılaşmak nasip oldu. Kendisi ile düzenlenerek vatandaşlara hizmet veren tarihi mekanda çay eşliğinde sohbet etme imkanı bulduk. Kısa da olsa bu misafirperverliğinden dolayı kendisine teşekkür ediyorum. Ancak bu tarihi mekanın Arasta çarşısının ve diğer bölümlerinin de restore edildiğini ve öğrencilerle birlikte her zaman ziyaret için beklediklerini ifade etmesi bizleri sevindirdi. Müdürümüz Malkoçoğlu, Kaymakam Aydın Göçer Beyin Karamustafa Paşa Kervansaray ve Külliyesi’nin canlandırılması için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne her türlü desteği verdiğini çok güzel projeler gerçekleştirdiklerini de anlattı. Evet olması gereken bu mutlaka bu değerlerimizi en azından ilimiz içinde tanıtmamız gerekiyor.

MERZİFONLUDAN, FARUK NAFİZ’E KARA MUSTAFA PAŞA KERVANSARAYI

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kayserili değil fakat tesadüfen bir sefer sırasında geçtiği bu yerin stratejik önemini görerek ve buranın canlanması gerektiğini düşünerek bu bölgeye bu büyük Kervansarayı yaptırıyor. Kervansarayın içi ve çevresi tarih kokuyor. Dünyanın dört bir yanında Osmanlı eserlerini tespit etmek nasip olurken Kayseri’nin dibindeki bu eserden doğru dürüst haberimizin olmamasına da doğrusu üzüldüm ve biraz da kendime kızdım doğrusu. 

Faruk Nafiz Çamlıbel’in meşhur “Han Duvarları” şiirinin en önemli mekanı olan Kara Mustafa Paşa Külliyesi’nden veya Kervansarayından yeterince haberdar olamamak üzücü. Fakat şu bir gerçek ki, gözümüz akademik başarıdan başka bir şey görmüyor. Ne tarih, ne kültür, ne değerlerimiz çok umurumuzda değil. Ufak tefek gayretlerle de çok bir şey olmuyor maalesef. Toplumumuzun bu akademik başarı mitini mi, totemini mi ne dersek diyelim nasıl kıracağız bilemiyorum. Şehrin etrafındaki hiçbir tarihi eserden haberi olmayan bir nesli, doktor yapsak ne, mühendis, mimar yapsak ne. Görüyoruz ondan sonra sonuçları kimse darılmasın gücenmesin. Akademik başarı olmasın demiyorum ama ilkokul birinci sınıftan itibaren at gibi koşturmak nedir çocukları arkadaş. Nesillerimizi çocuklarımızı alıp bu mekanlara getirmeliyiz. Yerinde anlatmalıyız. Ama İnşallah olacak elbet bu eserler de uzun yılların ihmalinin kalıntıları ancak üzerlerinden atılıyor. Gayretimizi eksik etmezsek ben gördüm şimdi bütün amacım öğrencilerime buraları bir şekilde göstermek olacak. Bu bilinci elde etmek bile büyük bir ilerlemedir bana göre. 
Bir de İncesu’nun hemen yakınında bir gölet olduğunu çevresinin de güzelce düzenlenerek yemyeşil bir dinlenme mekanı haline getirildiğini gördük. Küçük ama su kenarında serinlik arayanlar için Ağustos sıcağında bire bir güzel bir yer.

Yazarın Diğer Yazıları