Vedat ÖNAL

KONSERLER ARTIK BİR 'KÜLTÜR' DEĞİL 'EĞLENCE' ETKİNLİĞİDİR

Vedat ÖNAL

KONSERLER ARTIK BİR “KÜLTÜR” DEĞİL “EĞLENCE” ETKİNLİĞİDİR

Kültür Yolu Festivali adı verilmiş Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği bir dizi konsere. Kültürle alakalı ne var bir bakıyorsunuz konser var “gel vatandaş” demek geliyor insanın içinden. “Karnımız tok sırtımız pek” ya vur patlasın çal oynasın eğleneceğiz. Çok kültürel olacağız yani çooook. Araya serpiştirilen üç beş kültür faaliyeti adı altındaki faaliyete kanarsan bu durum gayet normal de algılanıyor.

Neyin kültürünü tanıtıyorsunuz. Gençler kızlı erkekli konserde coşuyorlar kendilerinden geçiyorlar, daha neler neler. Yani o ortamda zaten her şey mübah oluyor. Bir sınır mınır bir şey kalmıyor. Yok öyle değil diyen varsa her seferinde hangi konserde ne olaylar neler döndüğünü önlerine koymak lazım. Uzağa da gitmeye gerek yok. 

Geçtiğimiz yıl Erciyes Üniversitesi’nin düzenlediği gençlik festivalinden biliyoruz gençlerimiz Maşaallah çok sosyalleşmiş, kültürleri çoook artmıştı. Peki adı neydi bu masumane faaliyetin: Festival. Sorarsan festival çok önemli bir etkinlik. Şimdi de bu durum tüm Türkiye’de böyle olacak ve bu “kültür yolu festivali” adı altında masumane hale gelecek öyle mi. 

Bırakın düzenlemeyin de günahlara ortak olmayın bari. Üstelik benim vergimle yapılıyor bütün bunlar bu da ayrı bir konu. Şunu da anlayamıyorum. Herhangi gerçek bir kültürel işte. Kurumlar, belediyeler hemen tasarruf tedbiri diyorlar ama konser olunca o başka. Arkadaş ondan sonra bir bakıyorsun şu konser bu konser. En önemli kültürel faaliyet oluyor konser. 

KONSER HELE BİR POP KONSERİ BİZİM BİR KÜLTÜREL ETKİNLİĞİMİZ DEĞİLDİR

Cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu insanına klasik batı müziğini sevdireceğiz diye zorunlu konserlere götürülme hikayesini bilinir. Erzurum’da böyle zorunlu götürülen bir konser çıkışı bir yaşlı amcaya sorarlar. Nasıl buldun diye. “Erzurum Erzurum olalı böyle zulüm görmedi” diye cevap verir. Evet bizim olmayan bir değeri zorla kabul ettirmeye çalışsak bile bünyeye uymuyor ve bir gün bir şekilde vücut çıkarıyor o içindekini.

Bugün artık, konser bir kültürel etkinlik değildir. Bir eğlence etkinliğidir. Konsere kültürel faaliyet diyerek kültür kelimesinin içini boşaltmayın lütfen.  Ayrıca hani nerede tasarruf tedbirleri. Bir eğlence konserine bir memurun birkaç yıllık maaşının toplamını vermek ne demek. 

Konser bir kültürel etkinlik değildir. Vur patlasın çal oynasın eğlence etkinliğidir. Şu durumda da milletimizin de devletimizin de vur patlasın çal oynasın yapacak hali olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Şu rakamlara bakın birde bu rakamlar diğer gidilen şehirlerde de olacak. Olacak iş değil yahu.

Turist gelecek, Türkiye’nin tanıtımı falan diye işi geçiştirmeye kalkmak ayrı bir abestir. Konserle mi tanıtacağız Türkiye’yi. Geldikleri ülkelerde bunlardan bol bol var zaten. Başka bir numaramız yok mu yani. Daha doğrusu başka bir kültürel değerimiz yok mu. 

Daha önce de bu Türkiye’nin tanıtımına yönelik konserler, atölye benzeri şeyler yapıldı. On yıllardır yapılıyor fakat ne bizim kültürümüze, nede bizim kültürümüzü tanıtmaya zerre kadar faydası olmuyor. Sadece birileri vur patlasın çal oynasın eğleniyor, millet yiyor, içiyor her zaman yaptığı gibi. Başka da bir işe yaramıyor maalesef. Tamamen turizme endeksli, tamamen turistlerin isteklerine yönelik yapılan ve bizi biz yapan çok az değerin olduğu onların da “lütfen” dostlar alışverişte görsün hesabı konulduğu etkinlikler. 

Kültür yolu dediğiniz şey, güzel bir medrese içinde veya uygun bir fuar alanında geleneksel sanatçılarınızı, unutulmaya yüz tutmuş sanat dallarını küçük küçük yerler hazırlayıp orada sergilersiniz, hem o sanatlara hem de o sanatçılara destek olursunuz. Bale gösterisinin, pop müzik konserinin bizim kültürümüzle ne alakası var. Bunlar eğlence aracı sadece. Var deniyorsa o zaman zaten kültürümüz diyebileceğimiz bir şey kalmamıştır. Eğlenelim yeter ne gerek var kültüre falan. 
Bir de tabii bu faaliyetler için ödenen astronomik rakamlara hiç girmiyorum bile. Birkaç saatliğine 500 binlerden başlayan rakamlar ekonomik krizle sarsılan, üçte biri depremle yerle bir olan bir ülkeye yakışıyor herhalde. Maalesef bu gelenek cumhuriyet tarihi boyunca böyle devam etmiş. Milletin açlık ve sıkıntı çektiği, savaştan yeni çıktığı dönemlerde de en önemli kültürel faaliyet balo düzenlemek olmuş. Bu da ayrı uzun bir konu fakat neyin ne olduğunu meseleyi anlamak bakımından önemli. Yani yıllar geçse de değişen pek bir şey olmuyor. Vesselam.

Yorumlar 1
Mehmet 28 Ağustos 2023 14:23

Vedat Bey, sizin hayat tarzınıza uymayabilir ama Kayseri, nüfusu 2 milyona yaklaşan bir büyükşehir. Her türlü yaşam biçimine kucak açması lazım. Saygılarımla.

Yazarın Diğer Yazıları