Vedat ÖNAL

KİM Vakfı'nın Sahabe Ruhlu Gençleri

Vedat ÖNAL

Geçtiğimiz haftalarda çok güzel bir etkinliğe katılmıştım. Kayseri’de KUDER olarak bildiğimiz Kayseri Uluslararası Öğrenci Derneği yani çeşitli konularda yabancı öğrencilere yönelik faydalı faaliyetlerde bulunan derneğin binasında İstanbul’dan gelen Kültürlerarası İletişim Merkezi Vakfı yetkililerinin verdiği bilgilendirme toplantısına katılarak faaliyetleri ile ilgili çeşitli bilgiler aldık. Gerçekten 21. Yüzyılda Müslümanlar adına çok önemli bir hizmete imza atıyorlar. Bir saati aşan bilgilendirme toplantısında vakfın özellikle İstanbul’da turistlere yönelik faaliyetleri ile ilgili bilgileri dinlerken çok duygulandığımı söyleyebilirim.

Türkiye’ye her yıl milyonlarca turist geliyor bu turistlerin İslam’la ilgili bilgileri çok sınırlı. Fakat hazır ülkemize gelmişken bu insanlara İslam’ın güzelliklerini anlatabilir ve aralarından İslam’a kendisini yakın hissedenleri kazanabiliriz. Tıpkı asrı saadette genç sahabelerin dünyanın dört bir yanına dağılarak İslam’ın yayılmasına öncülük ettikleri gibi. Fark şu ki bugün bu insanlar bizim ülkemize ayağımıza kadar geliyor ve İslam’ı merak ettikleri için kendilerine bir şeyler anlatacak samimi Müslümanlar arıyorlar. Yani sahabelerin yaptığı gibi diyar diyar dolaşmaya gerek kalmadan hazır ayağımıza geliyorlar.

İslam tarihinin müstesna sayfalarından örnek alan genç gönüllüler İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde önemli çalışmalara imza atıyorlar. Kültürlerarası İletişim Merkezi Vakfı, 2010 yılından beri yabancı dil bilen gençlerle birlikte camilerde gönüllü tebliğ çalışmaları yürütüyor. Sultanahmet Camii’nde başladıkları ve son birkaç yıldır Süleymaniye Camii’nde devam ettirdikleri “cami gönüllülüğü” ile ülkemize cami ziyaretine gelen turistlere gönüllüler tarafından cami hakkında bilgi verildiği gibi onların İslam’la ilgili merak ettikleri sorular da cevaplandırılıyor. Özellikle yabancı dil bilen birçok imam hatip lisesi ve ilahiyat fakültesi öğrencisi ve mezunu başta olmak üzere İslami altyapısı olan birçok kişi “cami gönüllülüğü” faaliyetlerine katılarak tebliğ sorumluluğunu omuzlamış durumda.

Kayseri KUDER’de düzenlenen tanıtım ve bilgilendirme programında KİM Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkan çok kıymetli ve değerli bilgiler verdi. Kendi ağzından vakıf ve bu tür tebliğ faaliyetlerinin farklı şehirlere de yaygınlaşması için neler yapılabileceği ile ilgili görüş alışverişi ve güzel bir beyin fırtınası oldu. Kayseri’nin çeşitli sivil toplum kuruluşlarından arkadaşlar sunumu takip ettiler ve kendisine çeşitli sorular sordular. Bu sorulara da samimi bir şekilde cevaplar veren Fatih Özkan aynı zamanda KUDER’e gelip giden yabancı uyruklu öğrencilere de bilgilendirme sunumu yaptı. Ve iyi derecede İngilizce bilen öğrencilerin nasıl gönüllü olabilecekleri ile ilgili öğrencilere açıklamalarda bulundu. 

Kendisi de bir turist rehberi olan Fatih Özkan ile ilginç bir şekilde yıllarca önce tanıştığımı sonradan anladım. 2018 yılında Kudüs ziyaretimizde eşi ile birlikte İsrail sınır kapısında karşılaşıp daha sonra Mescid-i Aksa’yı da birlikte gezmiştik. Toplantı sırasında simasını hatırladığım için düşününce nereden hatırladığımı anladım. Tabii kendisi de toplantı sonrası görüşmemizde beni hatırladı. O günlerle ilgili kısa bir hasbihalden sonra vakfın faaliyetlerinin önemli olduğunu ve gençlerimiz arasında yaygınlaştırılması gerektiğini söyledim. 

Bu sohbetimizin ardından kendisinden vakfın faaliyetleri, amacı ve tarihi ile ilgili kısa bir bilgi vermesini istedim ve Kültürlerarası İletişim Merkezi Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Fatih Özkan şu bilgileri verdi:

“Dünya genelinde turizm istatistiklerinin ciddi rakamlarla artış göstermeye başladığı 2000’li yılların başında Türkiye’nin, özellikle gayrimüslimler tarafından en fazla ziyaret alan İslam ülkesi olarak ilk sıraya yerleşmesi vakıf kurucularının zihninde şu soruyu uyandırmış:

Tarihi camilerimizin içine kadar gelen bu gayrimüslim ziyaretçiler için İslam adına neler yapılabilir?

Aslında cevabı çok da zor olmayan bu soruya sistematik ve sürdürülebilir bir cevap vermeye çalışarak, 2010 yılında, halen başkanlık görevinde bulunan Doç. Dr. Enes Eryarsoy Hoca’nın öncülüğünde kurumsallaşmanın da ilk adımı olan Kültürlerarası İletişim Merkezi dernek olarak kurulmuştur. Çok geçmeden de organizasyonun ve faaliyetlerinin geleceğe taşınabilmesi için mevcut statüsünü vakıf olarak taçlandıran bir sivil toplum kuruluşu olmuştur.

Merkez, misyonunu aslında yoğun olarak Efendimiz’in (s.a.v.) hayatında uygulamış olduğu cami merkezli tebliğ etrafında belirlemiştir. Faaliyet alanının merkezine İstanbul Tarihi Yarımada’yı koyarak yine Efendimiz’in (s.a.v.) yaklaşımı ölçüsünde burayı bir Ukaz Panayırı olarak görmekte ve değerlendirmektedir. Bu vizyon ve misyondan hareketle, Kültürlerarası İletişim Merkezi, kendisini sadece bir düşünce kuruluşu (think-tank) olmaktan öte bir düşünce ve aksiyon (think-act) organizasyonu hüviyetine büründürmüştür.

PEKİ NASIL BİR SİSTEMATİK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ANLAYIŞ HÂKİM?

Merkez, ilk yıllarında Sultanahmet Camii’nin hemen bahçesinde bulunan ve bugün Sultanahmet Camii Konferans Salonu olarak kullanılan yapıyı, caminin turist ziyaretine kapalı olduğu öğle ve ikindi vakitlerinde, bahçede caminin açılmasını bekleyen ziyaretçileri içeride yapılacak sunuma el broşürleri ile davet ederek adeta bir tebliğ merkezi olarak kullanmaya başlamıştır. Günümüzde halen bu faaliyetler Diyanet İşleri Başkanlığı’nca atanan Cami Rehberi tarafından devam ettirilmektedir. Süleymaniye Camii için de girişimlere başlanmış ve burada da farklı bir metot ile cami içi gönüllülük sistemi oluşturularak caminin içinde turistlerin ziyaret alanını belirleyen bariyerleri adeta bilgilendirme hattı olarak kullanan gönüllüler, gelen ziyaretçilerin İslam ile alakalı sorularına ikna edebilir cevaplar vermektedirler.

CAMİ GÖNÜLLÜLÜĞÜ – 365 GÜN FAALİYET

Faaliyetler bir taraftan ülkemizin çeşitli noktalarında, dini, tarihi ve kültürel alanları kullanarak Türkiye’yi ziyaret eden, Türkiye’de yaşayan, okuyan ve çalışan farklı kültürlere mensup ziyaretçi ve diğer bireylere ulaşırken, bir taraftan da “Cami Gönüllülüğü” kavramı merkezin literatüründe oluşmuştur.

Yabancı dil konuşma noktasında kendisini belirli bir noktaya taşımış, yabancı dilde eğitim alan birçok imam hatip lisesi mezunu ve öğrencisi faaliyetlere dahil olmuş, yanı sıra İlahiyat bölümü öğrencileri başta olmak üzere İslamî altyapısı olan birçok öğrenci ve mezun bu gönüllülük faaliyetlerine katılarak bu gönüllülük faaliyetinin omuzlamışlardır.

Merkezin hâlihazırda Kadıköy Erkek ve Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Liseleri ile İngilizce ve İspanyolca bir dizi teorik ve pratik eğitimi kapsayan protokolleri de bulunmaktadır.

Cami içi gönüllülük çalışmaları Süleymaniye Camii’nin ziyarete açık saatleri olan 9:00 – 19:00 arasında yılın 365 günü gerçekleşmektedir.

FARKLI DİLLERDE YABANCI İSLAMİ LİTERATÜR

Kültürlerarası İletişim Merkezi’nce dünyada benzer çalışmalar yapan birçok kurum ve şahıslar ziyaret edilmiş, ağırlanmış ve başta Kur’an–ı Kerim tercümeleri olmak üzere birçok kitabın ve broşürün baskısı ve dağıtımı başlamıştır. Bununla beraber elde edilen tecrübeler, kurumu kendi materyalini üretecek noktaya getirmiş ve Türkiye’nin en fazla ziyaretçi alan Süleymaniye, Yeni Cami, Nuruosmaniye Camii (İstanbul) ve Selimiye Camii (Edirne) gibi camileri için 14 farklı dilde broşürler hazırlanmıştır.

İSTANBUL’DA ARAPÇA VE İNGİLİZCE HUTBE

İlk olarak 2012 yılında profesyonel tercüme kulaklıklarının dağıtımı ile Sultanahmet Camii’nde başlanan Türkçe’ den İngilizce ve Arapça’ ya hutbe çevirileri, gönüllüler tarafından tercüme kabinlerinde okunmakta ve muhtelif ülkelerden gelen Müslüman ziyaretçiler için hutbeyi eş zamanlı ve sesli olarak dinleme imkânı sunulmaktadır. Günümüzde hutbe tercümeleri için İBB Simultane adını taşıyan bir mobil uygulama geliştirilmiş ve artık zaten sınırlı sayıda olan kulaklık dağıtımı yükü de ortadan kalkmıştır.

SÜLEYMANİYE’NİN GAYRİMÜSLİM ZİYARETÇİLERİ İÇİN BAHÇE İFTARI

Gün içinde cami gönüllülük faaliyetlerine katılan gönüllülerimiz, Ramazan ayında Ramazan’ın manevi iklimini anlatmak ve hissettirmek maksadıyla, camiyi ziyarete gelen gayrimüslim ziyaretçileri akşam bahçede yaptıkları iftara davet ediyorlar. 
Burada kısaca anlatmaya çalıştığım faaliyetler kapsamında ülkemize gelen birçok turist kendi içlerinden gelerek gönüllü olarak İslam’ı seçiyorlar. Bu da bizim için büyük bir sevinç ve gurur kaynağı olmaktadır.”

Bu bilgileri aldığım Fatih Özkan kardeşime çok teşekkür ediyorum. Gerçekten yaptıkları hizmet takdire şayandır. Evet 50 milyon turistin ülkemizi ziyaret ettiği bir dönemde elimiz boş oturmak ne kadar doğru. Bu soruyu sormamız gerekiyor. Müslüman gençlerin bir hedef, amaç, gaye ve bir dava aradığı bir dönemde böylesine bir hizmet yabancı dil öğrenme konusunda büyük teşviklerin olduğu bir dönemde aslında niçin yabancı dil öğrenelim sorusunun da gerçek cevabını bulmamıza vesile olabilir. Bu çalışmalarla kendilerini büyük bir boşluğun içerisinde hisseden gençlerimiz için önemli bir amaç ve hedef haline gelebilir. Ancak yeter ki samimi ve sabırlı bir gayret içinde olunsun. 

Toplumumuzun büyük sıkıntılar içinde kimlik krizi yaşadığı bir dönemde ve oradan oraya, o inançtan bu inanca savrulurken; gençler boşluk içinde özgürlük yalanları ile kandırılıp hindu dini geleneği göbeği açık acayip ve garayip kılık kıyafetler giysi olarak benimsetilirken; Yahudi efsanelerine itibar edilerek birçok gayri İslami işle uğraşıldığı bir dönemde milletimize böylesi kutlu bir gaye uğrunda çalışmanın öneminin kavratılması büyük önem taşıyor. Gerçek anlamına, idrakine varılırsa gerçekten insana asıl mükafatın ne olduğunu da hatırlatacak bir anlayışın kazanılmasına vesile olacaktır. Gayret bizden Tevfik Allah’tandir. Vesselam.

Yorumlar 2
Erdal kARATAŞ 12 Ocak 2024 09:15

https://www.kayserigundem.com.tr/yazi/vedat-onal/kim-vakfi-nin-sahabe-ruhlu-gencleri/6567/

Erdal 12 Ocak 2024 09:11

Elhamdülillah! Rabbim razı olsun bu kardeşlerimizden, işlerinde kolaylıklar nasibeylesin,

Yazarın Diğer Yazıları