Osman GERÇEK

Gazze'den Dersler

Osman GERÇEK

Filistin coğrafyasının Akdenize sınır küçük bir parçasında 7 Ekim 2023 sonrası yaşanan direnerek var olabilme mücadelesini ne yazık ki tüm dünya sadece kitle iletişim araçları ve sosyal medya platformlarından izlemek durumunda kalıyor.

Tarihi süreçte bu denli yok edilme durumuyla karşı karşıya kalmış, ülkeler, devletler ve topluluklar elbette vardır, bidiğimiz veya bilmediğimiz. Günümüz dünyasının bilgi ve haber aktarım teknolojileri o denli yoğun ve anlık bilgileri gündeme taşıyorlar ki yeryüzünde yaşayan hiçbir ferdin bu malumatlara, ilgisiz, bilgisiz ve duyarsız kalmaları mümkün değil.

İsrail işgali altındaki Filistin topraklarında yaklaşık 75 yıldır yaşanan, katliam, vahşet ve soykırımlar, bu topraklarda yaşayan Filistinli müslümanlar tarafından adeta direnerek yaşamayı hayatın bir parçası haline getirmiş.

Sadece son 20 yılda 7 kez İsrail'in bombalı saldırılarına maruz kalan bu topraklarda yaşayan insanlar için hayatla ölüm arasında öyle kalın kırmızı çizgiler yok. Bu topraklarda doğan her bir çocuğun ölebilmenin ihtimalini  ertelemesinin ve ötelemesinin imkanı yok. Refah toplumlarının dünyevi bağlılığını gözönünde aldığımızda, Filistinde yaşayan müslümanlar için her an ölebilmenin, her an aile fertlerinden birini kaybadebilmenin veya an be an ölümle karşı karşıya yaşayabilmenin adet bir hayat dersiyle büyüyor Filistinli çocuklar.

Onun için de 7-8 yaşındaki çocukta 20 yaşının olgunluğunu, 18 yaşındaki gençlerinde 40 yaşının olgunluğunu herbir Filistinlide görmek pekala mümkün, ülkemizle kıyas ettiğimizde.

O denli yoğun bombardıman altında, açlık ve yoklular içerisinde ayakta kalıp varlığını sürdürebilme mücadelesini veren Gazze'de yaşayan müslümanlar, aynı zamanda bu şartlarda direnerek nasıl ayakta kalınabileceğinin dersini de veriyorlar tüm dünyaya.

Küçücük bir coğrafyaya sıkıştırılmış, adeta bir açık hava hapishanesinde, gıdadan, sağlıktan, elektrikten ve internetten mahrum bir şekilde, hem direnerek ayakta kalabilmek hem de yaşamış oldukları vahşeti tüm dünyaya duyurabilmek için akla hayale gelmeyen yöntemlerle ve zorluklarla başarılı bir sınav vermeye devam ediyorlar.

7 Ekim sonrası direniş hattında direnişin sembolü olarak dünya ajanslarının karşısına çıkan Ebu Ubeyde figürü bile mahfuz kimliği ile tüm dünyada tahmin edilenin çok ötesinde büyük bir etki uyandımaya devam ediyor. Sadece ateş saçan çakmak çakmak gözleri dışında, kimdir, nedir, nerelidir sorularının çok ötesinde çok kısa bir süre içerisinde tüm dünyada çok büyük bir etki oluşturmayı başarmıştır.

Adeta an be an yaşanan vahşeti ve trajediyi kameraya alıp çok kısa süre içerisinde sosyal medya paltformlarında ve haber ajanslarında paylaşılmasını sağlayan gençlerin, elektriksiz, şarjsız ve internetsiz bir ortamda bunu nasıl gerçekleştirdikleri hala gizemini korumaya devam ediyor.

En zor şartlarda bunu kayda alıp süratle yayabilmek ve dünya gündemine sunmak, önemli bir teknik altyapı eğitimi de gerektiriyor aynı zamanda.

Sanal bir imaj ve algı yönetimi değil, gerçeği dünyaya duyurma gayreti içinde olan Hamaslı gençlerin en önemli takdire şayan başarılarından birisi de İsrail terör güçlerine karşı verdikleri silahlı mücadeleyi kayda alıp yine hızlı bir şekilde montajlayarak dünya gündeminetaşımaları.

Dünyanın en ağır askeri teknolojisine sahip İsrail güçlerini nasıl püskürttüklerini, onların ağır askeri araç ve tanklarını nasıl yok etiklerini, onlara ne tür kayıplar verdirdiklerini hem kayda almak hem de hızlı bir şekilde paylaşarak tüm dünyaya duyurarak, hem müslümanların hem de dünyanın merhamet sahibi insanlarının yüreğine su serpmek, ayakta alkışlanacak büyük bir başarı.

Ve en önemlisi dünyanın vicdan sahibi insanlarının ve Filistin davasına sahip çıkan dünya müslümanlarının ilgisini, dikkatini ve duasını o bölgeye çekme başarısını gösterecek altyapı ve teknik donanımla hızlı iletişim ağını kurmuşlar ve bu ağlardan yapılan bilgilendirmeler kısa bir süre içerisinde milyarları aşan beğeni, gönderim ve etkileşimle, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir etki halesine dönüşmüştür.

İsrail ve Amerika'ya karşı büyüyen dünya halklarının kini ve nefretini maksimum düzeye getiren Gazze olayları aynı zamanda esir takasıyla tavan yapmış ve bu takasın Filistinlilere olan sempatiyi artırması nedeniyle takasa son verilmiştir.

Amerika'nın ve İsrail'in egemenliği altındaki intelijans bilgilendirme ve sosyal medya ağlarında Amerika ve İsrail'in paylaşım ve etki alanları onbinlere ancak ulaşabilirken, bu yokluk içinde direnen yalın ayaklı mücahidlerin bir dakikayı geçmeyen küçük paylaşımları milyonlar, hattta milyarları etkilemeye devam ediyor.

Çalışkanlık, fedakarlık, cihad ve şehadet mektebinin talebeleri, Allah'ın görünmeyen ordularının yardımıyla tüm dünyaya yaydıkları enerji bir anda karşılık bulmuş ve elhamdülillah birçok batı ülkesinin vicdan sahibi insanları bu direniş ve inancın köklerinin ne olduğunu araştırmaya koyulmuştur. 

Parçalanmış, bölünmüş her biri kendi tel örgülerle, mayın tarlalarıyla çevrilmiş memleketlerine hapsolmuş İslam Ümmetini, diriltecek, bir araya getirecek ve Tevhid ehli müminleri yeniden vahdete kavuşturacak Gazzeli müminlerin bu çağrısı, İbrahim (a.s.)'ın kuşları gibi bu mümin gönülleri neden bir araya toplayıp birleştirmesin?
 

''... Allah (İbrahim'e), dört kuş bul ve onları kendine alıştır. Sonra onları her bir tepeye ayrı ayrı koy, sonra da çağır; hızla sana gelecekler. Allah’ın her şeye gücü yeter, çok bilgedir; bundan hiç şüphen olmasın.” (Bakara/260).

Yorumlar 2
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU 08 Ocak 2024 18:35

Yüreğinize sağlık üstad. Net ve doyurucu bir yazı olmuş.

Büşra 08 Ocak 2024 17:34

Bana kalırsa bu dünyanın kötü yüzünü görmeyi hak etmiyorlar Filistinli kardeşlerim. ' Zulüm yapmaktan kaçının, çünkü zulüm kıyamet günü zalimlere zifiri karanlık olacaktır.' demiş Peygamber Efendimiz (sav)

Yazarın Diğer Yazıları