Mustafa İLHAN

YUNANİSTAN'A DİKKAT

Mustafa İLHAN

Yunanlılar tarih boyunca hep fırsatçı olmuştur. Ne zamanki büyük devletlerin Osmanlı ile ilgili bir hesabı olmuştur Yunanlılar hep bu hesapların içinde olmuşlardır. Materyalist düşüncenin temelinde Roma Hukuku ve Yunan felsefesi vardır. Batı medeniyeti kendi kültürel köklerinin Yunanlılardan kaynakladığı düşüncesi ile Yunanlıları şımartmışlardır.
Avrupa Birliğinin Yunan ekonomisini kurtarmak için yaptığı bağışlar, tavizler hep bu nedenledir. Doğudan gelebilecek saldırılarda Yunanlıları sınır bekçisi gibi gördükleri için her zaman gözü kapalı desteklemişleridir.
Kıbrıs Rumlarını da Yunanlıların ön karakolu olarak görmektedirler. Akdeniz’deki bilek güreşi ile Türkiye’nin güneyinde oluşturulmak istenen terör devleti arasında bu nedenle de ilişki vardır. Avrupa ülkeleri PKK nın destekçisi durumundadır. Avrupa devletleri hain olan Arap ülkeleri ile beraber PKK ya destek yağdırmaktadırlar.
Bizi Türkiye’nin Güneydoğusu ile meşgul ederek Akdeniz’i Yunan gölü haline getirmek için adımlar atılıyor. Türkiye bu oyunu gördü ve iki sondaj gemisi ile meydan okumasını Libya ile Münhasır Ekonomik Bölge ilan ederek bir adım daha ileriye götürdü.
Oyunları bozulanlar boş durmayacak. Yunanistan yıllardır hangarlarda beklettiği S- 300 hava savunma sistemlerini hem de Girit’te aktif hale getirdi. Bunun bizim için bir tehdit oluşturması mümkün değil çünkü biz karadan da tüm adaları vurabilecek güçteyiz.
Türkiye’de Fırat kalkanı, Zeytin dalı, Barış Pınarı harekatlarını yapmadan önce o bölgelere çok sayıda birlik sevk edildiğine tanıklık ettik. Bu birlikler Türkiye’nin her yerindeki zırhlı birliklerimizden gönderildi. Tabii Trakya’daki birliklerimizden de buralara sevkler olmuştur. Yunanistan sınırında bir zafiyet olmaz inşallah. Varsa da Amerika’nın Selanik’e 2000 asker sevk ettiğini de dikkate alırsak bu zaafiyetin bir an önce giderilmesi aynı şekilde birliklerin diğer bölgelerden Trakya’ya sevk edilmesi gerekir.
Nato ülkeleri ve ABD nin S – 400 leri niye istemedikleri bu gelişmeler ışığında daha iyi anlaşılmaktadır. S- 400 lerin kurulumu için niçin Nisan 2020 nin beklendiğini de anlayabilmiş değiliz.  S- 400 kurulumu mutlaka ve mutlaka tamamlanmalıdır. Suriye’de mevcut fiili durum ile yetinilmeli Rusya ile ilişkiler gerilmemelidir. Siyasi sürece ağırlık verilip çözüme yaklaşılmalıdır.
Diplomatik olarak yapabileceklerimize gelince. Haklı olmamız yetmiyor. Aynı zamanda hakkımızı aramasını da bilmeliyiz. Bu nedenle Akdeniz’de satrancı lehimize çevirmek için Çin ile Rusya ile Kuzey Kıbrıs Türk yönetimi arasında Akdeniz’de onlara ticari ya da askeri kolaylıklar sağlayacak anlaşmalar yapılmalıdır. En azından birisinin bu satrançta bizim tarafımızda olması sağlanmalıdır. Mısır cuntasının ülkesini sattığı yönünde Mısır askerleri tahrik edilmelidir. Suudi Arabistan’ın Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri yanında olmasını engelleyecek girişimler yapılmalıdır. Libya’da mevcut yönetimin Hafter güçlerince düşürülmemesi için açıkça destek verilmelidir. Düşmanlarımızın sayısı azaltılmalı, dostlarımızın sayısı çoğaltılmalıdır.
Yunanistan yine şımardı. Türk tokadını özledi herhalde. Birilerine güvenip de bize kafa tutmaya kalkarsa sonucuna katlanır. Ancak bizimde hazırlıklı olmamız gerekir. Sırtı kaşınan Yunanlı bu kaşıntıya daha fazla dayanamaz. Hele bir de kaşıntıyı artırmak isteyenlerin çokluğu da dikkate alınınca uyanık olmanın vaktidir.
Unutmayın su uyur düşman uyumaz. .
Allah yar ve yardımcımız olsun. 
 

Yazarın Diğer Yazıları