Mustafa İLHAN

KINAMA HA!

Mustafa İLHAN

           Müslümanın kaderi bu olsa gerek şamar oğlanına döndük. Her dönemde bunlar kadercidir sesini çıkartmazlar diye hep itilen kakılan kınanan biz olduk. Biz isyan eden olmadık olmayız da. Çektiğimiz acıları biz biliriz. İslam coğrafyasında hala o acılar katmer katmer yaşanırken biz kendi nefsimizin hesabında olmayız.  Ülkemizi dört bir yandan çeviren düşmanlar kimisi açıktan saldırıp, kimisi pusuda beklerken biz zor şartlarda elde ettiğimiz ve hayırlı hizmetlere vesile olan iktidara parmak sallamak için herhangi bir hareket içinde olmayız. Ancak;
            Öncelikle veda hutbesini hatırlatmak istiyorum. Ne demiş peygamberimiz;
            “Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onların namus ve iffetini Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Dikkat edin! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin onlar üzerindeki hakkınız iffet ve namuslarını korumalarıdır. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları geleneklere uygun biçimde yiyecek ve giyeceklerini sağlamanızdır. Kadınlar hususunda Allah’tan korkun ve onlara en iyi şekilde davranın. Ashabım! Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden saltanat ve nüfuz kurma ümidini ebediyen kaybetmiştir. Fakat size yasakladığım şeyler dışında küçük gördüğünüz şeylerde şeytana uyarsanız bu da onu sevindirir ve cesaret verir. Sözümü iyi dinleyin ve belleyin. Müslüman müslümanın kardeşidir. Bir müslümanın malı rızası olmadan diğer bir müslümana helâl olmaz. Sakın zulmetmeyin.”           
……………
            “Yöneticilerinize Allah’ın kitabına uydukları sürece itaat edin ve böylece rabbinizin cennetine girin. Benden sonra küfre ve sapkınlığa düşüp birbirinizin boynunu vurmayın. Benden sonra hiçbir peygamber gelmeyecektir. Ey müminler! Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız takdirde bir daha asla yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlar Allah’ın kitabı Kur’an’la peygamberinin sünnetidir”
            Abdurrahman Dilipak’ın kınanması üzerine bu kısmı paylaşmayı uygun gördüm. Abdurrahman Dilipak’ı tanıyanlar konferanslarından iyi bilirler ellerinde kocaman kocaman parmakları vardır . Bu parmakları ile Allah’ın insanlara bahsettiği hakları sayar.
a- Yaşama hakkı,
b- Irz, nesep ve namusun korunması hakkı,
c- Mülkiyet hakkı,
d- Aklın korunması hakkı,
e- İnancın korunması hakkıdır.
            Yaşamını Müslümanların hak arama mücadelesine adamış birisidir Dilipak. Kayseri’de görülen “katil İsrail” davasına İstanbul’dan gelerek müdahil olmuştu. Bizlerde Kayseri’den duruşmaya katılan yaklaşık 30 sanıklar avukatı olarak savunma yaptık. O savunma sırasında gördüm ki bizler hamız o yitkin. Kendinden emin vakur epey uzun süren bir savunma yaptı. Biz iyi ki Dilipak gelmiş. Bizler böyle davalara hazırlıksızdık. O öncü ve rehberdi. Benzer davalarda evini kaybetse de asla doğruları söylemekten geri durmayan cesur bir Müslümandır.
            Gelelim son tartışmalara; Abdurrahman Dilipak’ın Ak Partinin temiz ve namuslu hanımları kast ederek böyle bir söylem içinde olmayacağını kendisini tanıyan reiste iyi bilir. O halde niye bu kınama. Bu kınama başta da söylediğim gibi bizler nerde olsa çantada kekliğiz, bizde kerhen duranları kaybetmeyelim hesabıdır.
            Ak Parti bu sözlerin Ak partili hanımefendilere olmadığını gayet iyi bilir. Abdurrahman bey İstanbul sözleşmesi kanunların üzerinde sayıldığı ve bu sözleşme içeriği ile koruma altına alınan LGBT ve türevlerini açıkça yazsa suç olacaktı. AKP li fahişe diye yazarak Ak partililerin AKP söylemine sahip çıkmayacaklarını düşünerek ve sonrasında da bizzat kendisi burada kast ettiğinin LGBT ve türevleri olduğunu açıklamasına rağmen 81 il kadın kolları kendilerinin ve haklarının en büyük savunucusu Abdurrahman Dilipak’ı şikayet ettiler.
            Bence şikayetin ve kınamanın asıl sebebi zaman zaman Abdurrahman Dilipak’ın kral çıplak demesidir. Eleştirilerine tahammül edemeyenlerin öç alma girişimidir. Bizlere düşen görev ise isyan değil hata edenlerin hatasını yüzüne vurmak ve mazlumun yanında olmaktır.
            “  Şahit ol yâ rab, şahit ol yâ rab, şahit ol yâ rab!”
Allah yar ve yardımcımız olsun.                   

 

Yazarın Diğer Yazıları