Mustafa İLHAN

YERLİ ARABA

Mustafa İLHAN

1990 lı yıllarda Almanya’nın Dingolfing kentinde bulunan BMW fabrikasını gezmiştim. Otomobil fabrikasına hayran kalmıştım. Bulunduğum kasabada ise bu otomobillere döşeme akşamı üreten bir fabrika vardı. BMW fabrikalarının devasa büyüklüğüne rağmen bazı parçaların ülkenin diğer şehirlerinden hatta Macaristan gibi komşu ülkelerden de geldiğini öğrenmiştim. Almanya ekonomisinin temel direği otomobil sektörüdür. Almanya dışarıya otomobil satamasın ülke ekonomisi felç olur.
Türkiye’mizde de o dönemde bazı otomobil fabrikaları vardı. Ancak hepsi yurt dışı markaların bizdeki montaj tesisleri idi. Bu fabrikalarda yapılan montajda parçaların önceleri tamamen yurt dışından gelirken zamanla yurt dışı firmalarının burada üretimin daha avantajlı olacağı yönünde görüş değiştirmeleri ile bir kısmı Türkiye’de üretilmeye başlandı.
Aradan yaklaşık 30 yıl geçti. Ülkemizde montajda olsa bir çok markanın bir çok parçası bizde üretilmeye başlandı. Otomobil sanayi ihracatımızda önemli bir yer tutmaya başladı. Yurt dışından ithal edilen otomobillere ödediğimiz 10 milyar dolara rağmen 15 milyar dolarlık ihracat yapma noktasına geldik.
Benim gibi yurt dışında yaşamış pek çok vatandaşımız da bunca gelişmeye rağmen hala yabancı markalara kar kazandırdığımız için hayıflanıyordu. Nihayet yerli bir markamızın olması yönünde adımlar atılmaya başlandı.
TOGG tarafından hazırlanan otomobillerin tasarımının tanıtıldığı gün tüm Türkiye’de bir heyecan yaşandığını gözlemledik. Türkiye tanıtımı yapılacak otomobillere odaklandı. Çevremizde bu heyecanın yaşandığını hep birlikte gözlemledik. Her şeye karşı olmakla övünen CHP den dahi birkaç çatlak ses dışında fazla bir eleştiri gelemedi. Çünkü suya susayan insan misali memleket yerli bir arabaya susamıştı.
İyi hoş ta hiç mi eleştirmeyeceğiz. Elbette eleştiri herkesin hakkı. Bir arkadaşım maliyeti nedeni ile hiçbir zaman bu arabanın sahibi olamayız diye bir eleştiri getirdi. Doğru da söylüyor. Orta halli olarak nitelenecek büyük çoğunluk hiçbir zaman bu arabanın ilk sahibi olamaz. Ancak yollardaki  giden arabalara bir bakın. O arabalara binen bir kesim olduğuna göre bizim yerli arabamıza da binecek bir kesim olacak. En azından onların bindiği arabalar için yurt dışına ödenen döviz içeride kalacak. Binlerce hatta on binlerce yeni istihdam sağlanacak. Sadece üretim fabrikası değil yan sanayi diye adlandıracağımız ve otomobile parça üretecek fabrikalar olacak. Bu arabaların pazarlaması ve tamirini de eklersek istihdam artacak. Almanya’da olduğu gibi ikinci, üçüncü fabrikalar olacak. Yurt dışına ihraç edilecek ve döviz kazandıracak. O halde biz binemesek da gayri safi milli hasılaya katkısı nedeni ile bize de faydası olacak. Olsun biz de ikinci eline bineriz inşallah.
Yerlilik oranı konusunda da eleştiriler var. Hiçbir ülke tam yerli olarak üretim yapmıyor. Alman otomobil fabrikalarına ülkemizden çok sayıda parça gönderiliyor. F- 35 lerin bir çok parçasını biz üretiyoruz. Elbette herşeyin yerli ve milli olmasını gönül ister.
Bir de teknoloji olarak muadillerine çok üstün ya da denk olma durumu var ki bu durum bizi mest ediyor. İlk defa bir konuda dünya ile boy ölçüşeceğiz. Bu durum bizi ARGE vasıtası ile daha da ileri götürecek. ATAK helikopter motoruna yurt dışından getirilen kısıtlama bizi motor sahibi yaptı. İnşallah yerli arabada da yüzde yüz yerlilik oranına ulaşırız.
Ülkemize ve milletimize hayırlı olur inşallah. Sakın ola ki zenginin malı züğürtün çenesini yorar diye düşünmeyin. Bindiğiniz Citroen, Renault Fransız vatandaşlarına , Ford Amerikan vatandaşlarına, Mercedes,wolkswagen Alman vatandaşlarına Toyoto Japon vatandaşlarına  sosyal refah sağlıyor. Yerli ve milli oto da binmesek de bize refah sağlayacaktır.  
Allah yar ve yardımcımız olsun.       

Yazarın Diğer Yazıları