Mustafa İLHAN

TEDBİR BİZDEN TAKDİR ALLAHTAN

Mustafa İLHAN

            Değerli meslektaşım Veli Altınkaya köşesinde İtalya’dan bir doktorun yazısını paylaşmış. Okurken tüylerim diken diken oldu.  Bilhassa hastalığa tutulduktan sonra erken ya da geç hastaneye gelmenin bir şey değiştirmediğini, hastaların boğulma hissi ile son dakikalarında büyük acılar çektiklerini, eşlerin genellikle aynı gün vefat ettiklerini, yapılan hiçbir şeyin fayda vermediğini ve daha birçok şey paylaşmış.
            Koronavirüs konusunda bir şey yazıp yazmama konusunda çok tereddüt geçirdim. Çünkü bir gün önce yazacakların konusunda bir gün sonra geç kaldığının farkına varıyorsun. Önce Cuma namazlarının yasaklanmasını isteyecek oldum. Birilerinin sen din uleması mısın demesinden korktum, ancak Allah’tan Diyanet imdadıma yetişti. Bir yakınımın cenazesi dolayısıyla eskisi gibi çadırda taziye kabul edilmesi konusunda çadır verilmemesi için belediyelere ulaşmaya çalıştım. Bu kez de imdadımıza İçişleri Bakanlığı genelgesi yetişti. Taziye toplantıları yasaklandı. Düğün davetiyesi gelen yakınlarımızın düğünlerine gidip gitmemek arasında kalmışken de düğünler yasaklandı.
            Devletimiz bizden daha hızlı bir şekilde tedbirlerini alıyor. İtalya’daki doktorun yazdıklarını okuyunca daha ne kadar tedbir alınsa az olacağını fark ettim. Düşünün yakınlarınızdan birisi bu hastalığa tutulsa ziyaret edemiyorsunuz. Hasta hemşire ve doktorların insafı ile görüntülü helalleştiğinizi düşünün. Cenazesini göremiyorsunuz, belki de nereye gömüldüğünü dahi bilmeyeceksiniz.  Kendi hatanız almadığınız tedbirler yüzünden aileniz mensuplarının, komşularınızın virüs nedeniyle vefat ettiklerini düşünün.
            Bunları ajitasyon için yazmıyorum. Uyarıyorum. Yasaklara Uyun. Kurallara uyun. Tedbirinizi alın takdiri Allah’a bırakın. Eğer bir yasak varsa çok önemli bir sebebi olmalı. Gerekmedikçe evlerinizden çıkmayın.
            Namaz kılmıyorsanız, namaza başlamak için fırsat olarak görün. Günde 5 kere abdest alın, sık sık ellerinizi yıkayın. Ellerinizi yıkarken ağız ve burnunuzu yıkamayı unutmayın. Virüs ağız ve burunda 4 saat kadar kaldıktan sonra ciğerlere gidiyormuş. Gitmeden temizlenmeye çalışın. Dışarıdan eve geldikten sonra hemen lavaboya girip el yüz yıkayın.
            Gelelim toplantılara. Cenaze gömüldükten sonra mezarlıkta taziye sonrası kimsenin evine gidip taziye ziyareti yapmayalım. Perşembe falan yapmayın.  Daha sonra yaparsınız. Toplu olunan hiçbir yere girmeyelim. Bilhassa yaşlılar evlerinde otursun.
            Bizim toplum olarak batılılar gibi evlerimiz tam takır değil. Bir yıl yetecek yiyecek Allah’a hamdolsun hepimizin evinde var. Herhangi bir karantina ihtimaline karşı yine de stoklarınızı kontrol edin.
            Devlet olarak bir çok yasak getirdik. Buralarda çalışanlar için işsizlik fonunu devreye sokup çalışılamayacak günler için ödeme yapmayı düşünün. Esnaftan bir iki ay Bağkur pirimi affı getirin. Kaymakamlıklar fakir fukara istekleri konusunda daha duyarlı olsunlar.
            Meclis çalışsın. Karantinaya uymayanlar için acil kanunlar çıkarılsın.
            Herkes kendi tedbirini alsın. Bana bir şey olmaz demeyin. Bu virüs çok hızlı yayılıyor. Tedbir almayan ülkelerin halini görüyorsunuz.  Hiçbir zaman panik yapmayın. İnsanların psikolojisini bozmayın. Fırsatçılık asla yapmayın. Bizler hesap vereceğimizi bilen Müslümanlarız. Bu tedbirlere uymaz isek hesap vereceğimizi bilelim.  
Allah yar ve yardımcımız olsun.

Yorumlar 1
H.Ali 18 Mart 2020 11:44

Teşekkürler Mustafa Bey kardeşim her konuya temas etmişiniz.Belirttiğiniz gibi alınacak tedbirler hiçbir zaman takdire engel değildir ancak kulun bu tedbirleri alma zorunluluğu vardır.Aksi halde görevini yapmamış olur hem kendi nefsini tehlikeye atmaktan ve hem de mikrobu taşıdığı diğer kişileri tehlikeye atmaktan dinen sorumlu olur ve kul hakkına tecavüz etmiş olur.Selamlar

Yazarın Diğer Yazıları