Mustafa İLHAN

İRANDAN GELECEK YENİ TEHLİKE

Mustafa İLHAN

Son günlerde komşumuz İran’da benzin zamlarını protesto eden göstericiler üzerine güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu yüzün üzerinde kişinin ölümü ile sonuçlanan olaylar dünyanın gözünü İran’a çevirmesine yol açtı. İran’daki olaylar benzerini ve müdahale şekillerini Suriye’de gördüğümüzden bizim içinde alarm zilleri çalması demek.
Bundan bir müddet önce kuzeydeki Tebriz kentinde Azerilerin  çoğunlukta olduğu bir bölgede futbol maçında tüm stadın “Türkiye , Türkiye “ diye inlediğine şahit olmuştuk. Benzin protestoları İran’ın tüm kentlerinde olsa da İran’ın esareti altında olan Azeri Türklerinin çoğunlukla yaşadığı kuzey bölgelerinde yapıldığı zaman başka anlamlarda yükleneceği için İran yönetimi daha da sert  müdahale edeceği düşünülebilir.
İran’da yönetim Şia mensubu mollaların elinde. Oradaki Azeri Türkleri de çoğunlukla şii oldukları için bu güne kadar molla rejimi ile birlikte hareket ettiler. Ancak staddaki sloganlar gösteriyor ki molla rejimi sırf aynı inançta olmaları nedeni ile kitleleri bir arada tutamayacak. Ekonomik ambargo ve krizlerle birlikte İran’ın Irak  ile Yemen’de  Suudi Arabistan , Suriye ve Lübnan’da İsrail’e karşı rejim ihraç etme ve çatışmayı ülkesi dışında karşılama politikası bu ülkelerin ABD ile oluşturdukları ortak politikalar nedeni ile mollaları kendi ülkesinde zor durumda bırakmıştır.
Şu anda İran’da Türkiye’deki Suriyeliler kadar Afganlı bulunmaktadır. Bunların da ekonomik külfeti rejim ile halkın arasını açmıştır. İran bu nedenle yüzlerce Afganlının Türkiye’ye geçmesi için yolları açmış, teşvik etmektedir. Türkiye şu anda bunu  engellemek için çalışsa da yüzlerce km lik sınır ve insan kaçakçılarının tüm yolları zorlayan çalışmaları ile baş edememekte ve çok sayıda Afganlı Türkiye’ye gelmektedir. Türkiye bunların büyük bölümünü ülkesine iade etmekle birlikte genç olanların çobanlık yapmasına göz yummaktadır.
İran’ın sert müdahaleleri sonucu durum gittikçe Suriye’ye evriliyor. İran’da ölenlerin bir kısmını da güvenlik güçleri oluşturuyor. Bu durum böyle devam ederse ve yakalananlar söylendiği gibi idam edilirse İran’dan bize doğru bilhassa Azeri Türklerinden çok sayıda kişi mülteci olarak Türkiye’ye gelmek isteyecektir.
Suriye ile sınır illeri ile yakın illerin sanayisi nedeni ile gelenler iş buldu, ev buldu. Ancak İran ile sınır illeri çok az da olsa gelebilecek kişileri kabul edip, iş aş sağlayacak durumda değil. Hatta Suriyelilere bize gelmesinler diye az çok yardım eden Avrupa İranlılar konusunda kılını kıpırdatmaz.   Önümüz kış bir de kış aylarında doğunun çok soğuk iklimi de dikkate alındığında sorunun çok daha büyük olacağı anlaşılıyor.
Yetkililerimizin sorunu şimdiden algılayıp tedbir alması gerekir. Bu tedbirlerin başında  Suriye sınırındaki gibi duvar , sınır karakollarını güçlendirme, sınır illerine konteynir hazırlama ve göç idarelerini güçlendirme gibi önlemler alınmalı.
Felaket tellallığı gibi algılanmasın. Ancak Irak’ta Halepçe katliamı sonrası, Suriye’de Deaş ve rejim saldırıları sonrası biz bu olaylarla karşılaştık. Hiç değilse bu sefer ülke kapılarını kapatıp ülke sınırında Birleşmiş Milletlerin sorumluluğunu üstleneceği kamplarla ülkeye hiç kabul etmemekte olabilir. Hatta olaylar Suriyedeki gibi büyük boyutlara ve katliamlara dönme riski taşırsa  Tebriz Türkleri için bir  müdahale dahi düşünülebilir. 
Eğer tedbirimizi şimdiden almaz isek muhalefete gün doğar. Bu kez de mollalara protestocuları teslim etmeye kalkarlar.  
Allah yar ve yardımcımız olsun. 

Yorumlar 1

Yazarın Diğer Yazıları