Mustafa İLHAN

EĞİTİM SENDİKALARI VE FARKINDALIK 2

Mustafa İLHAN

Daha önce aynı başlık altında yazdığım yazı bazı çevrelerde rahatsızlık yaratmış. Tepkilerini farklı yönlerden iletmeye çalıştılar. Bu yazımda tepki gösteren çevrelerin biraz daha ufuklarını açmak için birkaç söz daha söylemek istiyorum. Benim derdim kimsenin hatta hiçbir sendikanın şahsı ile ilgili değildir. Eğitim ve öğretime katkı sağlamak amaçlıdır.
Sendikacıların okulları ziyaretlerini tenkit etmiş ve en çok pişmanlık duyduğum şeylerden birinin okul saatlerinde okula ziyarete gelenlerle görüşmelerim olduğunu belirtmiştim. Zaten en çok rahatsızlık yaratan noktada bu konu olmuş. Biz zaten öğle paydoslarında teneffüslerde görüşüyoruz diye eleştirilere cevap verilmiş.
Bakın kardeşim okullarda teneffüsler öğrenci ve öğretmenlerin dinlenmeleri içindir. Öğrenci de öğretmen de bu ara da stresini atacak, kafaca dinlenecek, adeta bir bilgisayar gibi bir önceki dersteki yüklemeleri yedekleyip yenilerine yer açacaktır. Öğretmen arada kahve veya çay içerek kendini dinlendirecek, öğrenci de oyun oynayarak hem vücut hem de kafa olarak yeni derse hazırlanacaktır. Bu saatlerde onları meşgul etmek onların vakitlerini çalmak olacaktır. Elinizi vicdanınıza koyun ve kendinize sorun bu ziyaretlerde öğretmen ve öğrencilerin bırakın teneffüsü, derslerden kaç dakikasını çalıyorsunuz.
Problemi söylemek yetmez. Çözümünü de göstermek gerekir. Bir kere bakanlık olarak okul ziyaretleri yasaklanmalıdır. Sadece bir öğretmene saldırı v.s. gibi olağanüstü durumlarda okul ziyaretleri olabilmelidir.
Veli ziyaretleri için ayda, iki ayda ayrı bir gün, ayrı bir akşam belirlenip sadece o günlerde görüşme yapılabilmelidir. Hiçbir veli ders saatlerinde okulda öğretmenle görüşememeli, sınıflara gidememelidir. Mutlaka iletmesi gereken bir problemi varsa okul idarecileri aracılığıyla ya da öğretmenin cep telefonuna özel olarak iletişim kurmalıdır. Bu iletişimde nezaket dışı yazışmalar çok şiddetli şekilde cezalandırılmalıdır.
Sendikalar kendi üyesi olmayan öğretmenlerde dahil herkese broşürler, dergiler, şahsa özel mektuplar yolu ile ulaşabilir. Watsap üzerinden haberleşebilir. Geçmiş olsun dileklerini iletebilir. Daha da zorunlu ise evlerinde ziyaret edebilirler.
Bu konuda birkaç tavsiyede de bulunayım. Her sendika üyeleri için “ öğretmenin el kitabı” şeklinde öğretmene model davranışları belirten bir kitap bastırıp hediye edebilir. Her yıl en az bir kitap verebilir. Hepimiz eğitimciyiz ancak bazı durumlarda nasıl hareket edeceğimizi çoğu kez yaşayarak öğreniyoruz.
Biz çok şey biliriz ancak bir müddet sonra çok az şey bildiğimizin farkına varırız. 20-30 yıl öncesinin öğretileri ile öğretmen olanların çağın gelişimine ayak uydurması çok uzun yıllar alabilir. Genç öğretmenler ise bilgiye, tecrübeye aç ancak teknolojiye yakın olarak yetişmişlerdir. Bilhassa genç öğretmenlerin iyi yetiştirilmeleri gelecek on yıllarımızı kurtaracaktır.
Sendikalar üyeleri ile birebir iletişim için sene başı, ortası ve sonunda guruplar halinde yemekli bir toplantı yapmalıdır. Gelirleri müsait değilse yemek paralarını üyeleri ödemelidir. Hatta bir tavsiye de bulunayım. Cemil Görücü kardeşimin Ali Rıza Özderici İmam- Hatip yemekhanesinde ya da diğer okulların yemekhanelerinde makul fiyatta hem okul ortamında yemekhanelerini kullanabilirsiniz. 
Selam ve dua ile…
 

Yazarın Diğer Yazıları