Mehmet AYMAN

BİR DEĞİRMENDİR BU DÜNYA

Mehmet AYMAN

 “Hayat üç günden ibarettir “ derdi eskiler

“Dün”,” Bugün”, “Yarın”
“Dün, dünle beraber gitti cancağızım” diyor Hz Mevlana.
Evet, dün tüm yaşanmışlıklarıyla gitti hayatımızdan. Üstelik alıp götürdü yanında hayatımızda ne varsa, güzel çirkin her şeyi.
Tüm mutlulukları sevinçleri, tebessümleri de aldı yanına çekip gitti hayatımızdan.
Hatta üzüntüleri, kederleri ve acıları da götürdü yanında. Geride birer yürek sancısı bıraksa da. Ona diyecek bir şeyimiz yok, bu yaptıklarından dolayı. Çünkü hepsi kendisine aitti zaten. Zira hayatımıza girerken yanında getirmişti hepsini.
Yaşadıklarımız, isteyip de yapamadıklarımız, kavuşup ayrıldıkmlarımız, kavuşamadıklarımız, özlemlerimiz, hasretlerimiz umutlarımız da hep onunlaydılar.
Yani dünde kaldılar. Yaşadığımız tüm güzel günlerde onun yanında kaldılar bir daha gelmemecesine.
Biliyor musunuz? Dünyaya geldiğimiz günde, Annemizin sevinci, Babamızın gururunu .
Hani, bebekliğimiz; süt dişlerimizin çıktığı günler, emekleyip te yürümeye başladığımız zamanlar vardı ya! İşte o en tatlı, en şirin zamanlarımızı da aldı götürdü yanında.
Okula yeni başlarken duyduğumuz heyecan ve korkuyu, siyah önlük beyaz yakayı ilk giydiğimiz de anne babamızın gözlerindeki ışıltıyı ve iki damla sevinç gözyaşını;
Okulda ki ilk günümüzü, ilk öğretmenimizi, Cin Ali kitaplarımızı, sarı yapraklı saman kâğıt defterlerimizi; hepsini alıp götürdü yanında bir daha geri getirmemek üzere ayrıldılar aramızdan. Geride hüzünlü bir yürek bırakarak.
Gidiyorum bile demeden, küçücük bir veda sözcüğünü bile esirgedi bizden.
Sessiz sedasız ayrılıp gitti hayatımızdan bir gece karanlığında, bir hırsız gibi, kıymetli şeyleri çalmaya gelen.
Sezdirmedi, hiç de hissettirmedi üstelik.
Hani her zaman yaptığı gibi, yine yaptı yapacağını. Vefasız, hayırsız bir sevgili gibi gözyaşı, keder ve hüzün dolu günler, hasret dolu anılar bırakıp gitti.
Eğer bırakıp gitmekte bu kadar aceleci olmasaydı onda/onunla  daha yapacak çok şeyimiz vardı.
Eğer gitmekte bu kadar aceleci olmasaydı, daha çok namaz kılacak, daha çok oruç tutacak, daha çok zekât verecek, daha fazla hayır işine koşturacaktık mesela.
Daha çok kitap okuyacak, daha çok yer gezip dolaşacak, daha çok insan tanıyacaktık.
 Eğer bırakıp gitmekte bu kadar acele etmeselerdi, ama çok çabuk geçip gitti  günler.
Çok hızlı gelip çattı ihtiyarlık günleri. Gözlerimizde fer/nur, dizlerimizde derman azaldı.
Evimiz olsun, arabamız olsun, oğlan, kız okusun da adam olup kendilerini kurtarsınlar da o zaman yaparız diye ertelediğimiz ne varsa, artık hiç birisini yapamaz olduk.
Çünkü dün; giderken gözümüzdeki nuru, dizimizdeki dermanı da yanında götürmüştü.
Hani bizim bu gün kıymetini bilmediğimiz ve boşuna tükettiğimiz sağlığımız var ya onunla birlikte.
Bu günün kıymetini bilin yarına hiçbir şey ertelemeyin çünkü yarın kendisi gelirken kendisine ait ne varsa yanında getirecek ve tıpkı dün gibi giderken tüm getirdiklerini yanında götürecek.
Bizim se güzel şeyler, hayırlı işler, Rabbimizin rızasını kazanacak hayırlı işleri yapmak için sadece bu günümüz var. Hiç birini ertelemeyin çünkü Rahmetli Cahit Zarifoğlu’nun söylediği gibi “Bir Değirmendir bu Dünya”  Ocağına düşen her canı öğütür, un ufak eder.

Yazarın Diğer Yazıları