Mahmut ŞAHİN

Faili meçhul günler : Kandiller...

Mahmut ŞAHİN

...
Kandilli aylara kavuşmanın heyecanı yaşanıyor.
"Din adamları", siyasiler, tanınmış kişiler mesajlar yayınlıyor.
Bazıları diyor ki, "elleme yayınlasınlar;
Hiç olmazsa basın kuruluşları biraz para kazanıyor."
Zaten ellemiyorum da, bildiğimi söylemeden de edemiyorum.
Her sene aynı seremoni... Tamamen rutine döndü kandiller.
İslama ara sıra bağlananların geleneklere bağlılıkları çok kavidir.
Bu durumdan rahatsız mıyız Müslümanlar olarak?
Peki, "din adamları" rahatsız mı bu dinde yeri olmayan kandillerden?
Soruyu biraz değiştirsem "din adamları" yanlış anlarlar mı acaba?
"Din adamları" sınıfı İslam'a uygun mudur?
Peygamberin etrafında kaç tane din adamı vardı mesela?
Hangi sahabe para karşılığında namaz kıldırıyordu acaba?
Neyse konumuz bu değil, din adamları da bunu iddia etmezler sanırım.
Geleneklere neden dinden daha fazla bağlılık gösteririz?
İslamın yasakladığı bütün filleri eşşek gibi biliriz de yine de yaparız.
Neden?
Çünkü "gelenek tanrısının" bize bahşettiği bir sürü kandilimiz var.
İçten içe bir rahatsızlığımız da yok değil hani.
Günahları işliyoruz işliyoruz, sonra kandillerde sıfırlıyoruz da;
İçimize sinmediği için çeşitli bahaneler üretiriz şüphelerimize.
Toplumun yarıdan fazlası kumarbaz.
Kimisi at yarışı oynar, kimisi loto, kimisi toto kimisi de piyango.
Bunların tamamı Kuran'da "fal okları" diye adlandırılır ve yasaktır.
Bilinçaltında bu yasağı bilen "kumarbaz Müslümanlar" ne derler?
"Bana çıkarsa fakir fukaraya, yoksullara yardım edeceğim."
Hem günah olsa ne çıkar ki, kandiller ne güne duruyor?
Allah'a biraz sırnaşır kendimizi affettiririz nasıl olsa.
Kuran, "sizi Allahın affediciliğine güvendirenlere inanmayın" der.
Bunun bizim için bir önemi var mı?
"Din adamlarımız" neden bu ayetten hiç bahsetmezler?
Çünkü onlar din adamı değil devlet adamıdırlar, memurlardır.
Dinden ziyade devletin kurallarına uymak zorundadırlar.
Sonuçta anayasasında laiklik ilkesi bulunan bir devletiz.
Devletin adamları ekonomimiz çok kötü diyebilirler mi?
Ya da memlekette ahlak kalmadı, toplum bozuldu, ifsad oldu.
Karamsar tablo çizemezler ama hoşa gidecek şeyler serbest.
Kandiller bir süre sonra geleneksel kampanyalara dönüştürülmüş.
Birini kaçırana, üzülmesin diye yeni kandiller bile icad edilmiş. 
Ticari reklam kampanyalarına o kadar benziyor ki;
"harca... harca... daha çok harca... daha çok para-puan kazan..."
İnsanlara şu mesaj veriliyor aslında:
"işle, işle günah işle... daha çok günah işle... kandilde affettirirsin."
364 gün keyif ve hüşu içinde günah işleyebilirsiniz değil de nedir?
Akıllara zarar kampanya: Kandil gecesi 2 rekat namaz, işlem tamam.
Hıristiyanların cennetten arazi satmalarına gülüyoruz değil mi?
Dört kitap, dört halife, dört mezhep, dört kandil, dört rekat namaz.
Bul karayı al parayı değil de "bul geceyi al huri dolu cenneti" olmuş.
Ola ki bu dört mübarek kandil gecelerinde işiniz vardı kaçırdınız.
Ramazan ayının son on gecesinden birinde kesin kurtulursunuz.
İslamı bu şekilde kampanyalar dini haline getirenlere lanet olsun.
Bu geleneksel çizgide durması gereken müftüler ne yapsın?
Gelenekleri mi anlatsa yoksa Kuran-ı kerimin mesajlarını mı?
Kandiller dinimizde yok diyemiyor ama var da diyemiyorlar.
"Dini kültürümüzde" regaip gecesi olarak adlandırılır diyebiliyor.
İlahi rahmetin coştuğu aylardır diye keyiflere de su serpiyorlar(!)
Bu geceye has bir ibadet şekli yoktur deme cesaretini de göstermiş.
Olsun bu bile bize geleceğe dair bir umut vermeye yetebiliyor.
Kuran da bahsedilen ibadetlere bu kadar önem veriyor muyuz?
Bir din adamı kandil geceleri yok dese görevinden alınır mı?
 

Yorumlar 1
Önder Özcan 11 Mart 2019 08:18

mahmut bey yüreğinize sağlık....çok güzel bir yazı ...şunuda söylemeden geçemeyeceğim çok insana batsada doğruları dile getirdiğiniz için teşekkürler..

Yazarın Diğer Yazıları