Mahmut ŞAHİN

Geleceğimizin Emanetleri...

Mahmut ŞAHİN

...
Kızılderilileri bilirsiniz.
Amerikanın zencisi bile olamayan Kızılderililer.
Toprakları Avrupa kıtasından gelenlerce işgal edilen Kızılderililer.
Vahşi batı tarafından adeta soykırıma tabi tutulan bilge insanlar.
Dünyanın belki de en çevreci ve en insan dostu sevecen varlıklar.
Kadına saygıda şimdiki batıdan çok daha ileri düzeydeki toplum.
İyilik ve dayanışma konusunda İslami hassasiyeti barındıranlar.
Bilgi mi hikmet mi konusunda tamamen hikmeti tercih eden insanlar.
Bütün çocuklara ihaneti ve vefayı öğretmeyi şart koşan eğitimciler.
Beyaz adamın yapmış olduğu katliamlara hiç anlam veremediler.
Bütün yapılan katliamlara karşı sürekli beyaz adamı uyardılar.
Her türlü zor şartların altında dahi uyarmaktan vazgeçmemişler.
Beyaz adam paranın yenecek bir şey olmadığını anlayacak demişler.
Ahlaksız bir teklifi kabul etmektense, kaybetmeyi şiar edinen insanlar.
Bu adamların fikirlerini ve ileri gelenlerinin sözlerini okudukça;
Kuranın öğretilerini anlatan bir topluluk gelir gözümün önüne.
Bize barbar ve vahşi gibi gösterilmelerinin sebebi gayet açıktır.
Bu insanlarla doğunun arasında bir bağ bırakmayıp koparmaktır.
Becerdiler mi?
Evet, becerdiler.
Burada o kadar detaya girecek imkanımız yok.
Konu başlığımız, bu ırkın gelecek nesle bakış açısı olacaktır.
Bizim milletin çevre konusundaki hassasiyetini hepimiz biliyoruz.
Çevre deyince aklımıza ilk gelen şey, eş, dost ve akrabadır.
Çok geniş bir çevresi var lafını sık sık duyarız.
"Adamın çevresi çok geniş canım."
"Çevresi ile yaptıramayacağı iş yok."
"onun çevresi bende olsa, neler yaparım neler."
...
Peki, çevre deyince Kızılderililer ne anlamış.
Çevre ile ilgili dillere pelesenk olan sözleri nedir?
Belki çoğumuz anlam veremeyecektir bu mantığa.
Ama adamlar yüzlerce senedir aynı şeyi söyleyip durmuşlar:
"Çevre,
bize büyüklerimizden kalan miras değil;
çocuklarımızın emanetidir.."
İhanet ve vefayı her çocuğa öğreten bu insanlar,
emanete ihanetin ne demek olduğunu da gayet güzel öğretmişler.
Çevreyi babadan kalan miras gibi gören mirasyediler ne yapar?
Çevreyi ranta dönüştürmenin bütün yollarını arar ve bulurlar.
Kızılderililer diyor ki;
Çevreye rant gözüyle bakmayın,
Onlar, çocuklarımızın emaneti, gözünüz gibi bakın.
Emanete ihanet etmeyin.
Ne kadar güzel bir bilinç değil mi?
Bu bilinci de çocuklara öğretiyorlar, bu daha da güzel.
Nesiller boyu garanti altına alınan bir çevre bilinci.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı olarak bu düşünceyi benimsedim.
Belki bugün biz bir çok sorun yaşıyoruz.
Bu sorunların sebebi bizden önce bu bilince sahip olunmamasıydı.
Bundan sonraki nesle güzel bir gelecek bırakmak da bizim vazifemiz.
Çocuklarımız daha az sorun yaşasın diye,
Bizden aldıkları örneklikle onlarda kendi çocukları için çalışacaklar.
Bu bilinç için her ortamı değerlendirmeye devam edeceğim.
Sosyal medyadan tutun, şu an okuduğunuz gazeteye;
Program yaptığım TV kanalından tutun, bütün toplantılara...
Bundan böyle bir de ulusal bir kanal da, TYT Türk TV de,
Her cumaertesi akşamı bilinç oluşturmaya devam.
Çocuklarımız için...
Geleceğimiz için...
Emanetlerine ihanet etmemek için.​​​

Yazarın Diğer Yazıları