Mahmut ŞAHİN

Bu Ne Su Turşusu

Mahmut ŞAHİN

"Küsgünlük" iyi değildirden yola çıkıldı.
İmar barışı adıyla bir düzenleme yapıldı.
Kazan kazan formülünü hatırlattı ilk anlarda.
Vatandaşlar usülen eksikliklerini tamamlayacaklardı.
Devletimizin de cebine para dolacaktı.
Buraya kadar her şey normal gibi duruyor.
En azından milyonlarca insan su parasını daha az ödeyecekti.
Hele de su kaçakçısı muamelesi görmekten kurtulmak.
Tapunuzu alıyorsunuz, evinize oturuyorsunuz, verginizi ödüyorsunuz.
Elektrik, su ve doğalgazınız kapınıza geliyor.
Asfaltınız, kaldırımınız, otoparklarınız yapılıyor.
Her şey normal ama suyu "kaçak" kullanıyorsunuz.
Su ve kanalizasyon kanallarını su idaresi yapıyor.
Size abone numarasını da su idaresi verip faturayı da kesiyor.
Ama faturanın başında "kaçak su" kullanımı yazıyor.
Normalde kaçak kullanıma izin verilir mi?
Elbette hayır.
Elektrik kaçak değil, doğalgaz da kaçak değil ama su kaçak.
İnternet kaçak değil, telefon da kaçak değil ama su kaçak.
Peki, su kuruluşları kaçak su kullanımından rahatsız oluyor mu?
Tabii ki hayır.
Kasası parayla dolduğu için göbek bile atıyorlardır.
Normalin iki katı su parası alıyorlar çünki.
Memleketin yarısı kaçak su kullanıyor.
Memlekete bakar mısınız?
Bile isteye su veriyorlar sonra da kaçak su diye ceza kesiyorlar.
Bu ne perhiz bu ne su turşusu?
İmar barışı da aslında soru işaretleri ile dolu.
Imar barışı sağlayalım diye bir kanun cıkartıyorsunuz.
Doğal olarak bir de tarih sınırı koyuyorsunuz.
İmar konusunda eksiği olanlar faydalanacak diyor;
31.12.2017 öncesi yapılan yapıları kapsar diye de ekliyorsunuz.
Sizce de böyle mi olmuştur ya da olacaktır?
Gönül rahatlığı ile evet cevabı verebilir misiniz?
Kanun çıktıktan sonra en güzel yerlerde yükselen villalar ne olacak?
Siz 31.12 den sonra yaptığınız için kusura bakmayın denecek mi?
Şu anda harıl harıl yapılanlar kontrol ediliyor mu acaba?
Bu barıştan kimler faydalanacaktır tahminen?
Gerçekten fakir fukara için çıkartılmış olabilir mi?
İmar konusu bütün şehirlerde hep şaibelerle hatırlanıyor.
Ne şerefi ise bir türlü anlayamadığım "şerefiye" bedeli de vardı.
Adamına göre muameleden ne zaman vazgeçeceğiz?
Penceresi 10 cm fazla olmuş diye dağın başındaki eve engel çıkart.
Garibanın burnundan getir ufak tefek değişiklikleri.
Ama şehrin merkezinde 500 metre kaçak yapıya göz yum.
İmara ve kanuna göre değil adamına göre muamele et.
Bizim belediyelerde olmaz tabii böyle şeyler.
Hak hukuk ve adalet sevdalısı belediyecilerimiz buna göz yummaz.
İster bakan ister milletvekili olsun kuralları uygular.
Arkasında "dayısı" yok diye kimsesiz gariplere zorluk çıkartmazlar.
Çünkü bunun hesabını Allah'a vermekten korkarlar.
Ahirette torpilin ve rüşvetin geçmediğini bilirler.
Sahi birgün bu barıştan kimlerin yararlandığı açıklanacak mıdır?
Hangi vekil, hangi müdür, hangi başkan ya da bakan?
Bizim yöneticilerimiz buna tenezzül etmezler değil mi?
Etmezler... etmezler...
Ederler diyorsanız ve bildiğiniz bir şey varsa yazın...
Yoksa kıyamete kadar susun.
 

Yazarın Diğer Yazıları