İlter SAĞIRSOY

VALİM İFADELERİ KİTABINA UYDURTMASINLAR!

İlter SAĞIRSOY

Şehir Hastanesi’nde olan bitenlerle ilgili bir dizi televizyon programı ve haber yaptım. Hepsinde de dibine kadar haklıyım. Ancak hepsinde de, başı sıkıntıya giren karşı taraf Vali Şehmus Günaydın’ı da aldatmak riskini göze alarak adımlar atıyor ve haberlerdeki iddiaları çürütmeye çalışıyorlar. Hani çıkıp bir basın toplantısı yapsalar oraya katılıp soruları belgeleriyle beraber suratlarına okuyarak soracağım ama…

Son olarak Şehir Hastanesi’nde bir hastanın penisiline alerjim var dediği halde penisilin grubu ilaç verilerek ölümüne sebebiyet verildiğini yazmıştım. Sonra Vali Günaydın ile sohbetimizde kendisi bu konuyla ilgileneceğini ve “merak etmemem” gerektiğine dikkat çekerek “soruşturmanın yapılacağını ve üstünün kapatılmayacağını” söylemişti.
Ama şimdi karşı cenah yani vicdansızlar gurubu yeni bir hamle yapmış.

Penisiline alerjisi olduğu halde penisilin grubundan ilaç verilerek ölümüne sebep olunan hasta ile ilgili yapılan soruşturmada, hastanede olayla bir şekilde ilgisi olanların ifadesi alınıyor. İşte tam burada vicdansızlar ve Allah’tan korkmayanlar devreye giriyor iddiaya göre ve ifade verenlere, “hasta ilaç vermeden önce fenalaşmıştı” diye ifade vermeleri yönünde baskı yapılıyormuş.
Umarım bu satırlar KAYSERİ VALİSİ ŞEHMUS GÜNAYDIN’a ulaşır ve ifadeleri değiştirtmeye cüret edebilen Şam şeytanı vicdansızların farkına varılır ve haklarında gerekli soruşturmalar açılır. Yoksa ölen kişi öldüğüyle ve buna sebep olanlar da YAPTIĞIYLA KALACAK SAYIN VALİM.

FİYASKO İSE FİYASKODUR
O gece, Kayserispor için kampanya düzenlenen salonun yarısı boştu, (kameralar defalarca gösterdi) bildiğin keşmekeşlik hakimdi ve öncesinde 100 formadan aşağısını duyurmayalım diye düşünülürken sonunda 3-5 formanın bile anonsundan medet umuldu. Sonra da sanırım 7-8 milyon lira (eski parayla 7-8 trilyon) taahhüt toplanması başarı sayıldı (bu taahhütlerin ne kadarı gerçekleşecek ona da bakacağız.) Velhasıl bu gecenin adı; başarı değil plansızlıklar ve “biz yaparız nasıl olsa bu ne ki” diye girilen havanın sonucunda uğranılan hezimettir.

Kayserispor’un sıkıntılarını gidermek için bir gece düzenlendi. O kadar çok hata yapıldı ki, zaten başarılı bir gece olsaydı bu suların tersine de akabileceği manasına gelecekti.

Dediği gibi de oldu. O gece de sık sık taraftarların Baki ERSOY sloganı atmaları da sadece küçücük bir hatırlatma ve uyarıydı. Bundan sonrasında Kayserispor sadece AK Parti’nin değil de tüm şehrin takımı denilecekse girilen hatalı yoldan derhal çıkılmalıdır, ama sanmıyorum böyle gideceğine de eminim hatta.

Bir dönem Kayserispor= Recep Mamur olmuştu ve şehir anında takımı desteklemekten vazgeçmişti ve haklı olarak da işadamları da madem öyle kendileri çalıp kendileri oynasınlar diyerek kenarda durdular.

Şimdi de, şehrin Abileri bilerek bu “acemiliği” yapıp Kayserispor’u AK Parti sandalına bindirdiler. Artık bu sandala binen Kayserispor inse bile adı bir kere AK Parti kayığına bindiye çıktı.
Kayserispor’a yardım kampanyası düzenlenen gecenin tek kazananı sahnedeki iki tipti. Biri Burcu diye bir acemi (elindeki yazılı notları bir türlü doğru dürüst okuyamaması nedeniyle) diğeri de yine aynı tipin erkeğiydi. Kayseri’yi tanımayan, Kayserilileri bilmeyen bu iki garip tipin getirilmesinde emeği geçenlerin “işi nasıl bildiklerini” hatırlatmaya gerek yok onları alkışlamak lazım. Zira o gece buldukları bu iki garip tipin dışında kazanan pek olmadı.

Para kazandı Kayserispor diyorsanız da buna da Azim Deniz’in yazdığı bir tweet ile cevaplayayım, diyor ki gazeteci Deniz “fetöcülerin rastgele bile bir araya geldiklerinde herhangi bir yardım için topladıkları para bile o gece toplanandan fazladır”

Doğru mu?

Acı ama doğru!

Ben olsam cep telefonlarına gönderilen ve yardım için şehrin ABİLERİNİN telefon açtığı o 199 kişinin ismi yayınlanmalı ve kimin geceye bir şekilde katılıp kimin katılmadığı ifşa edilmeli. İfşa edilmeli ki, Kayserili de bu kişileri bilip onların ürettikleriyle, sattıklarıyla veya mekanlarıyla ilişkilerini ona göre ayarlasınlar. Yoksa onların da “yaptıkları yanına kalacak” bence.
Tek kelimeyle o geceyi rezil edenler spora siyaseti sokan değil alenen yerleştirenlerdir.

Alsınlar hayrını görsünler.

Ha bir de, başta Özhaseki dâhil o gece durumu kurtarmak adına bol keseden atanların bu sözlerini yerine getirip getirmedikleri takip edilmeli.

Mesela Mehmet Özhaseki bizzat kendi cebinden taahhüt ettiği rakamı ödediğini belgesiyle kamuoyuna açıklamalıdır.

Ben şimdiden Özhaseki’ye teşekkür ediyorum ve rabbim yardımlarını kabul etsin diyorum.

Âmin.
Bu arada acilen de, Kayserispor’un bir tek siyasi figürün değil şehrin takımı olduğu yönünde yaralanan imajın hızla onarılması lazım, tabi bundan memnuniyet duyanlar çoğunlukta değilse.
 

Yazarın Diğer Yazıları