Fatma Alkan

Bir Cinayet Ve Yanan Binlerce Yürek!!!

Fatma Alkan

Bir vahşet elim bir olay… Karşı caddemizde duyulan silah sesleri ile irkildik birden. İmkan ve ihtimal vermek o kadar güç oldu ki. Olmasın diye savaştığımız, kavgasını verdiğimiz her olay kapımızı çalmaktan vazgeçmiyor. Bir kadın cinayeti daha… Elim bir olay daha nedeni, sebebi var olan şuur kaybı her neyse işte umurumuzda değil. Artık bunları duymak istemiyoruz, yaşamak istemiyoruz… Haberi devamı daha da üzüntü verici… Bir kadın 27 yaşında daha yolun çok ama çok başında göreceği ve yaşayacağı o kadar güzellik varken 4 kurşun ile bir anda hayattan kopup gidiyor. Başına gelecekleri adeta bilircesine bir video kaydediyor… Katilini bilerek birkaç gün daha nefes alma ihtimali, bir video kaydı ile katilini durdurma ihtimali ile yaşama umutla sarılmaya çalışan bir kadın… Ne oldu, ne geçti eline… Bir çocuğu annesiz, bir anneyi de evlatsız bıraktın da ne oldu. Hangi açıklama bunu haklı yahut yapılması gereken kılar. Bir açıklaması yok! Olamaz da!!! Bir can almak bu kadar kolay mı? Bir insanın nefes alıp vermesine neden göz diker biri… Kadın cinayetlerinin önüne nasıl geçilecek. Ne yapmalıyız da durdurmalıyız sizi. Psikolojik bir durum, o anlık kızlıkla açıklamaya çalışanlarınız olacak elbette kiminiz “namusum için yaptım” deyip daha da acınası bir tablo oluşturuyorsunuz. Namussa kadına mı namus bu sadece… Erkek de yok mu namus. Yahut kadınlar o psikolojilerden geçmiyor mu? Gücünün yettiğine herkes silah mı doğrultmalı. Bir çocuğu annesiz bıraktın da ne oldu? Söndü mü için, öldürünce rahatladı mı yüreğin… Bu noktada yanlışlar, bir yerde bir hata var. Nasıl bitecek ne yapacağız da durduracağız biz kadın cinayetlerini… Öyle ki yazacak bir şey bulamıyor insan, diyecek bir söz bulamıyor… Bu kızgınlık bu öfke neden? Kime? Aklı almıyor insanın. Ne yaşanmış olabilir de can alacak noktaya geldin… Silahın tutukluk yapmasa kurşunları sıkmaya devam mı edecektin… Hayatın, yaşanılan bu olayların bir yerinde bir hata var… İnsanlığımızı bu kadar mı yitirdik!!! Asıl insanlığı yitirme noktasını bu olayın devamında, haberin altına sosyal medya hesaplarından yapılan yorumları okuyunca görüyoruz. “Kim bilir ne yaptı” , “hak etmiştir” , “ne oldu da adam vurdu” bunlar can yakıcı yorumlar, bunlar insanlığa sığmıyor… Allah herkesten uzak tutsun bu olayları fakat görmediğimizden, canımız yanmadığından mı klavyelere basarken bu kadar yiğit oluveriyoruz. Hayat öyle bir noktada öyle bir yere getirdi ki bizleri tedirgin olmadan yaşayamaz olduk! Bunun sebebi bu ve bunun gibi olaylar işte… Hayata, insanlara olan güvenimiz kırıldı. Neden adamın biri gelip seni nereden bulacağı veya bulduğu belli olmadığı bir tabancayla, bir anlık bir gaflet bahanesi ardına sığınarak vurabilir, seni öldürebilir, etrafındakilere zarar verebilir ve buna da “namusum için yaptım” diyebilir. Bu bir gerekçe mi var mı böyle bir şey yapılanları haklı kılar mı? Olmaz, olmamalı… Nasıl düzelecek bu zihniyet nasıl temizleyeceğiz biz bu kafaları… Artık bu kadarı da fazla diyoruz biz. Kimler duyacak sesimizi. Kim kadınların sesine ses olacak. Kadın cinayetleri, tacizler, tecavüzler ne zaman son bulacak. Kim elini vicdanına koyacak. Namus dediğimiz kavram sadece kadınlara mı has!!! Namus kavramı sadece kadınlara has değil bunu bir anlamamız lazım öncelikle. Bu zihniyetten kurtulmamız lazım… Erkeğinde namussuzu olmasa bunlar gelir mi hiç başlara. Yanar mı bir annenin canı bu kadar, yanar mı kadınlarımızın canları bu kadar… Bizler siz hor görün, namus kavgamızı yapın diye mi varız bu dünyada! Kadınların varlığının tanımını kavramamız gerekmez mi? Bu ve bunun gibi zihniyetlerin kafasındaki “KADIN” tanımını değiştirmekle başlamalıyız öncelikle… Bedenen güçlü olmanız her istediğinizi yapacağınız anlamına gelmiyor işte. Bir canı bu kadar kolay alamazsınız. Bu vahşeti yaşamaktan, bu vahşetleri görmekten, duymaktan yorulduk artık… Ne yapmalı bilmiyorum, ülkecek terapi mi alalım, bildiğimiz kara düzeni mi değiştirelim bilmiyorum ama bir şeyler yapmalıyız artık. Yorulduk, bunun gibi vahşetlerin her an başımıza gelme ihtimali ile yaşamaktan bizler yorulduk. Ama siz asmaktan, kesmekten, vurmaktan, öldürmekten, rahatsız etmekten yorulmadınız! Ne olacaksa olsun artık bu cahil cesaretinden, bu yapılanlardan kurtulalım. Zihniyetlerimizi temizleyelim ve saygı duymayı, sevmeyi öğrenelim. Bunlar saygı duymayı bilmemekten, sevmeyi bilmemekten geliyor başımıza. Ülke olarak bu gibi olayları duymaktan, yaşamaktan bitap düştük… Anlayın artık sizlerin ne kadar yaşama hakkı varsa bizim de var. Bizlerin namus neyse sizler için de o… Yani kimse 4 kurşunla sokak ortasında ölmeyi, öldürülmeyi hak etmez… Kadın cinayetleri duymak, görmek istemiyoruz artık. Bir son bulsun, şu zihniyetleriniz değiştirin artık. Hiçbir sebep bir can almayı geçerli, gerekli kılmaz. İnsan öldürmek bu kadar kolay olmamalı. Ne bir kadın ne de bir erkek sizin sebeplerinizden ötürü ölmemeli, öldürülmemeli.
Artık Gülay Şimşek’ler duymak istemiyoruz… Canımız daha fazla yanmasın!!!
 

Yazarın Diğer Yazıları