Aziz AKBAL

Meydanların Dili

Aziz AKBAL

Her şehrin meydanı o şehrin tarihini, sosyal dokusunu, kültürel ve ekonomik yapısını yansıtır. Kaldırım taşları şahitlik eder günde kaç adamın ayak bastıklarına. Toprak şahitlik eder kaç uygarlık gelip geçtiğine. Ve insan kimi zaman sorar. Dolup taşan bu meydanların dili ne söyler?

Meydanlar bilirim,  geçmişten günümüze izler taşıyan. Cadde üzerinde, kale önlerinde işportacıların satış yaptığı, sandığını omuzuna asıp üç beş kuruş kazanmak için kundura boyayan, eli yüzü is içinde ve tartısını önüne koyup 'tartı var, tartıcıııı. Abi  bilirsen bedava, bilemezsen bir tele' diye avazı çıkarcasına bağıran arka sokakların temsili çocuklarına mekan olan.

Meydanlar bilirim, doğu batı sentezi yapan biraz ürkek biraz çapkın Arizona kertenkeleleri gibi  işveli nazlı köşe başlarında birbirini ayartmaya çalışan, kur yapan.

Meydanlar bilirim, ecdattan kalma bir saat kulesi altında veyahut bir anıt önünde 'saati bilmem kaçı kaç geçe buluşmak üzere verilen sözlere' tanıklık eden.
Meydanlar bilirim, insanları canım, ezanları ruhum, bayrakları kanım olan. Ulu çınarın gölgesine  her oturuşumda soluklandığım, hayallere daldığım meydanlar.
Meydanlar bilirim, çatılarında güvercinler uşuşan,kuş sesleri, çekiç sesleri ve çocuk seslerinin kulaklarımda çınladığı  araç seslerinin hiç susmadığı.

Meydanlar bilirim,  Rabia meydanı gibi  mazlumların üzerine kurşunların yağdığı-yağdırıldığı. Ve Taksim meydanı gibi bir kaç ağaç bahanesiyle  yakılıp yıkılan, devlete baş kaldırışın  zirve yaptığı meydanlar.
Meydanlar  bilirim,özgürlük türkülerinin söylendiği, ele ele zincir yaparak baş örtüsü zulmüne son verilsin taleplerinin alkışlar eşliğinde gümbür gümbür dile getirildiği!

Meydanlar bilirim, bir 15 Temmuz gecesi vatanın bütün sathında başlayıp destanlar yazan Aziz milletimizin  kıyama kalktığı doğan  güneşinin şahitlik ettiği meydanlar bilirim. Meydanlar bilirim, halayın, horonun oynandığı zılgıtın atıldığı, kınanın yakıldığı, askerlerin uğurlandığı,acının,kederin,sevincin paylaşıldığı meydanlar! Meydanlar bilirim, adına Cenk meydanı/er meydanı, at meydanı, ok meydanı, amele meydanı, gül meydanı, miting meydanı gibi türlü türlü isimlerin verildiği.

Ve meydanlar bilirim zafer üstüne zaferlerin kazanıldığı..!

Çünkü meydanlar bizim sesimiz,
Meydanlar bizim geleceğimiz,
Meydanlar bizim dilimiz.
Meydanlar bizi çağırır,
Sokak bizi çağırır,

Biz kardeş türküleri söyleriz ay ışığında. Bir camı kırmadan bir cana dokunmadan...
Gelin dostlar gelin. Bu gök kubbe altında bu meydanda herkesin kendisine ait bir yeri mutlaka vardır. 

Unutmayalım ki   doldurmamız gereken meydanları sahipsiz bırakırsak gün gelir başkaları doldurur. Gün safları sıklaştırma günü. Gün vehimlere fısıltılara kapılmama günü.

Kalın sağlıcakla.

Yazarın Diğer Yazıları