Şura GÖGEBAKAN

Koronanın özlettikleri

Şura GÖGEBAKAN

Koronavirüs salgını yaklaşık 50 gündür ülkemizde etkilerini sürdürüyor. Şu sıralarda da Sağlık Bakanımızın açıklamalarında pik dönemi yaşandığı belirtiliyor. Bu tedbirler alınmaya ve evde kalınmaya devam ettikçe de güzel günlerin yaklaştığını daha çok konuşur olduk.
Şükür ki diğer ülkelerde görülen ölüm durumlarına göre ülkemizdeki durum farklı. Memleket olarak aldığımız tedbirler gün be gün etkilerini gösteriyor. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı azalırken, iyileşen vatandaşlarımız da artıyor.
Devletimizin bu başarılı kriz yönetimi ve salgına karşı altığı tedbirler sayesinde Türkiye, güvenli liman haline geldi bir kez daha. Öyle ki yabancı memleketlerde mahsur kalan vatandaşlarımız ülkemize getiriliyor, yardım isteyen vatandaşlar ambulans uçaklarımızla hastanelerimize getiriliyor ve tedavilerine başlanıyor.
Batı medeniyeti insanına olan yaklaşımını bir kez daha göstererek medenilik pazarlarken ne kadar da medenileşemediklerini bir kez daha gösterdi.
Ceset kokan medeniyetlere dönüştüler.
Ölülerine dahi saygı duymayan medeniyetlerden söz ediyoruz.
Böyle sarsıcı örneklere şahit olup deneyimlerken ülkemizin olduğu konum ve durum bizi bir kez daha mutlu etti, geleceğe dair umutlarımızı da artırdı. Eleştiri ve zaman zaman oluşan hataların dışında göreceğimiz güzel günler her gün daha çok yaklaşıyor.
Bunun yanında koronayla geçen şu elli gün içerisinde neleri özlediğimizi bir kez daha düşünmeye başlıyoruz. Salgın önceki hepimizin rutin hayatı vardı, çalışanlardan aynı saatte gidip evlerine dönüyordu, kültür sanat faaliyetleri devam ediyordu, yeme içme sektörü hareketliydi ve geziyorduk. Tabi bu saydıklarımız çalışabilen ve yaşam standartları bunları yapmaya yeten vatandaşlarımız için geçerli.
Öyle ki gezmekten sıkılıp evlere çekildiğimiz günleri hatırlayıp, rahatça gezmeyi özledik.
Arkadaşlarla, eş dostla bir araya gelip yemek yemeyi, kahve içmeyi özledik.
Ev gezmelerini, birlikte eğlenmeyi özledik.
Filmler izlemeyi, tiyatroya gitmeyi özledik.
Hiçbirimizin aklına gelmezdi gündelik hayatımızın bu kadar kısıtlanacağı ama hayat bu yaşanacakmış.
Kimilerimiz evlenme planları kurmuş, düğün tarihini beklemekteydi… Düğün tarihini beklemeyi özledik.
Bir akşam bir araya gelip toplaşıp, çay kahve eşliğinde sohbetler etmeyi özledik. Uzaktan sanal bir şekilde görüşmeleri sürdürüyoruz ancak o yüz yüze olanın yerini elbette tutmuyor.
Hasılı çok şey özledik… Çok umutlar besledik ama korona bu umutlarımızı da revize etti, değiştirdi… Çok planlar kurduk ve ertelemek zorunda kaldık.
Korona, yarım kalan hikayelere yol açtı.
Nice ocaklarda kayıplar yaşandı yaslar tutulmaya başlandı.
Hastaneden iyileşerek çıkması beklenen nice sevdiklerimiz var.
Hayat işte, bu zıtlıklarla korona dönemlerini yaşatıyor.
Kaybettiklerimizle, ertelediklerimizle, sıkılmalarımızla her şeyimizle bu süreçten geçiyoruz.
Çok şeyi özledik, çok şeyin yolunu gözlüyoruz.
Daha çok sabretmeliyiz… İmkanı olan darda olanla dayanışarak yardım ederek bu süreci rahatlatmalı… Birlikte aşacağız bu zamanları…
Özlediğimiz günlere bir an önce ulaşmak için sabretmeye devam edeceğiz çünkü buna değecektir.
Yâdımızda bu günler kalacak, hayatını kaybedenler kalacak  her ne yaşadıysak geçmişe dönüp vay be diyerek anacağız, tabii sağlıklı sıhhatli bu süreci atlatırsak.
Özlemler dinecek, sabredelim… Sıhhatli günler diliyor, hayatını kaybeden vatandaşlarımızı anıyor ve rahmet diliyorum. Bu süreçten olumsuz şekilde etkilenen binlerce insanımıza da dua ediyor sıkıntılarının bir an önce bitmesini Allah’tan diliyorum.
Özlediklerimize kavuşmak dileğiyle…

 

Yazarın Diğer Yazıları