Prof. Dr. Tuncay DİLCİ

Yaklaşan bir tehlike: Dijital mecralarda risk alma tutkusu

Prof. Dr. Tuncay DİLCİ

Dijital mecralar, çocuklar için hem büyük bir eğlence kaynağı hem de potansiyel riskler taşıyan alanlardır. Çocuklar, risk alma tutkusu nedeniyle çevrimiçi ortamlarda farklı tehlikelerle karşı karşıya kalabilirler. İşte dijital mecralarda çocuklarla ilişkili potansiyel risklere birkaç örnek:

1. Kişisel bilgilerin paylaşımı: Çocuklar, dijital mecralarda kişisel bilgilerini (ad, adres, okul bilgileri vb.) paylaşabilirler. Bu bilgiler, çevrimiçi taciz, siber zorbalık veya reşit olmayanlara yönelik cinsel istismar gibi çeşitli tehlikelere maruz kalmalarına neden olabilir.

2. Güvensiz ve istenmeyen içeriklere maruz kalma: Çocuklar, oyunlar, sosyal medya platformları veya video paylaşım sitelerinde istenmeyen içeriklere (cinsel içerikler, şiddet içeren görüntüler, uygunsuz dil vb.) maruz kalabilirler. Bu tür içerikler, çocukların psikolojik, duygusal veya davranışsal sorunlar yaşamalarına yol açabilir.

3. Online dolandırıcılık: İnternetteki oyunlar, uygulamalar veya alışveriş sitelerinde, çocuklar sahte oyun paraları veya sanal eşyalar için para harcayabilirler. Ayrıca, sahte çekilişler, anketler veya indirim teklifleri gibi dolandırıcılık taktiklerine karşı daha savunmasız olabilirler.

4. Sağlıksız dijital bağımlılık: Çocuklar, dijital mecralardaki oyunlar veya sosyal medya hesapları nedeniyle bağımlılık geliştirebilirler. Sürekli olarak ekrana odaklanmak, sosyal ilişkilerin zedelenmesine, uyku düzensizliklerine, okul performansında düşüşe ve fiziksel sağlık sorunlarına neden olabilir.

Bu risklere karşı çocukların dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmeleri ve ebeveynlerin etkin bir şekilde denetim sağlamaları önemlidir. Dijital mecraları kullanırken çocukların güvenliklerini korumak için aileler, çocuklarına uygun içerik seçimi, internet kullanımı kuralları ve çevrimiçi güvenlik önlemleri hakkında bilgi vermeli ve onları düzenli olarak izlemelidir.

Diğer yandan; çocukları giderek kendine çeken şans oyunları ve kumar niteliği taşıyan oyun içeriklerine de dikkat çekmek isterim. Aşırı haz ve hız odaklı yaşamın bir sonucu olarak risk alma tutkusu çocuklarda Nero kimyasal bir bozuklu neden olarak kumar bağımlılığı haline dönüşebilecek riskler taşımaktadır.

Çocukların dijital mecralarda şans oyunları ve kumar bağımlılığına karşı alınabilecek pedagojik önlemler şunlar olabilir:

1. Ebeveynlerin Eğitimi: Ebeveynler çocuklarını bilinçli bir şekilde dijital dünyada tanıtmalı ve nasıl kullanacaklarını öğretmelidir. Aynı zamanda çocukların şans oyunları ve kumar bağımlılığı hakkında bilinçlenmeleri için ebeveynlere yönelik bilgilendirmeler yapılmalıdır.

2. Dijital Güvenlik Uygulamaları: Ebeveynler, çocuklarının dijital cihazlarında şans oyunları ve kumar içeriklerini engellemek için filtreleme ve kontrol uygulamaları kullanabilirler. Bu şekilde çocukları bu tür içeriklerle karşılaşma olasılığı azalır.

3. Dijital Oyun Seçimi: Ebeveynler, çocuklarına oynayabilecekleri eğitsel ve stratejik oyunlar seçmeli ve kumar içeren oyunlardan kaçınılmalıdır. Aynı zamanda çocukların oyunları oynarken aralıklı olarak mola vermeleri ve farklı aktivitelerle ilgilenmeleri teşvik edilmelidir.

4. Bilinçli Medya Tüketimi: Çocuklara medya ve reklamların manipülasyonlarını fark etme becerisi kazandırılmalıdır. Reklamların gerçekliğini sorgulamaları ve şans oyunları ve kumar bağımlılığına dikkat etmeleri konusunda bilinçlenmeleri sağlanmalıdır.

5. Okul Programları: Okullar, şans oyunları ve kumar bağımlılığı hakkında bilinçlendirici programlar düzenleyerek çocukları bilgilendirebilirler. Bu programlar aracılığıyla çocuklar, zararları hakkında bilinçlenerek bu tür oyunlardan kaçınma konusunda desteklenebilirler.

6. İyi Rol Modeller: Çocuklara etrafında gördükleri iyi rol modellerle ilişki kurma ve bu kişileri taklit etme becerisi kazandırılmalıdır. Şans oyunları ve kumar bağımlığı ile ilgili olumsuz davranışlara sahip kişilerden uzak durmaları konusunda onlara rehberlik edilmelidir.

7. Aile Bütçesi Eğitimi: Çocuklara para yönetimi ve tasarruf yapma becerileri kazandırılmalıdır. Bu sayede gelecekte şans oyunlarına olan ihtiyaçları azalır ve kumar bağımlılığı riski düşer.

8. İletişim ve Destek: Çocuklarla açık iletişim kurulmalı ve onları şans oyunları ve kumar bağımlılığı hakkında bilinçlendirme sürecinde desteklenmelidir. Olası riskler ve sorunlar hakkında konuşulmalı ve çocuklar rahatsızlık yaşadıklarında güvendikleri bir yetişkine başvurabileceklerini bilmelidirler.
Sonuç olarak; ailelerin çocuklarına yakından tanımaları, tutku ya da zafiyetlerini iyi keşfetmeleri gerekmektedir. Bu keşif sadece olumsuz yönleri tespit için değil; var olan riski fırsata dönüştürücü yönelimler için çocuğun içinde bulunduğu kültür coğrafyasının, insani ve değer kodlarının yeniden inşaası içinde fırsata dönüştürülebilir. Bu nedenle ailelerimizin dijital yaşamın risk haritasını çıkarmaları, çocukta kimlik ve karakter oluşumuna dair riskleri tespit etmeleri, yeni bir kişilik ve kimlik oluşumunu destekler eğitici programlara yönlendirme konusunda hassas olmaları gerekmektedir.

Selam ve dua ile

Yazarın Diğer Yazıları