Muhammed Alperen Karakaya

Her koyun kendi bacağından asılır

Muhammed Alperen Karakaya

Zamanında duyduğum anlamı bir atasözü yaptığımız ve yapacaklarımızdan her zaman bizim sorumlu olduğumuz ve dünyada kendimizden başka kimseyi sorumlu tutamayacağımız anlamına gelir. Benliğimizden sorumlu olduğumuz ve hayatta her yenilgide her suçlamada benliğimizin yaptığını kabul edip başka insanları suçlamadan kendimizi bir ayna gibi düşünmemiz gerekir. Sebepleri ve suçları kendimizde ararsak gelecekti hayatımızda sebepsiz yere düşünürken ben bunu yaptım ve bu hatamı şöyle düzeltip yoluma devam etmem gerekir deyip hayatımıza şekil verecek adımlar atmamız gerekir. Yani kader yolumuzu ve çizgimizi belirlenecek teşhisler ortaya koyup bu yol bana zara veriyor mu bu yol benim kader çizgimi bozar mı hayatımı karıştırır mı adım yanlış anlaşılır mı adım namert mi yoksa mert mi yayılır diye düşünüp bir kefede tartıp hayat çizgimizi ve kaderimizin doğru bir yola sokmamız gerekir. 

Kader çizgimizin bize yol gösterdiği yollardan ve bu yolları seçme hakkından biz sorumluyuz biz kendimizi ifade ederken ve kendimizi tanıtırken yaptığımız konuşmalar yaptığımız hatalar yaptığımız tercihler yaptığımız davranışlar hep bizi tanıtır ve ya bizi ileri atar veyahut bizi geri düşürür peki bu deyimde bize anlatılmak istenenler nelerdir bize neleri anımsatmaya çalışıyor bizi nereye sürüklüyor biz birine yardıma ihtiyacı varken ona yardım etmeyecek miyiz biz o halde bırakıp arkamıza mı döneceğiz. Bu deyim bize anlatmak istediği tam tersi kararlarımızın elinde olduğunu belli ediyor ve bu kararları bizim kendi kişiliğimiz belli edecek şekilde davranmamızı gösteriyor bir tarafta iyilik varken başka bir tarafa kötülüğe ilerliyorsak işte bu bizim hatamız ve bizim seçimimizdir.  

Bizler kul olarak Allah’ın bizim hakkımızdaki kararına tedbirler manzumesini ekleriz, çünkü bu Allah’ın kuluna yüklediği bir görevdir. Yani atını sağlam bir kazığa bağlamak ve tevekkül etmek. Kul hatasız değildir olamazda lakin erdemli davranış hatadan anlayıp dönmektir. Hayat boyunca önümüze o kadar kapı o kadar yol o kadar taraflar ve belirsizlik çıkacak ki biz bu tercihleri kendimize göre yormamız gerek peki o kapıları ve yoları seçerken biz ilk önce kendimizi düşünüp tartıp ondan sonra da hayat yoluna koyulup gitmemiz gerek seçimlerimizi her zaman bizi yansıtması gerek.
 

Yazarın Diğer Yazıları