Bayram sonrası
Mehmet KESER
Tüm okuyucularımızın Ramazan bayramı mübarek olsun.
Bayramda ismail Haniyye'nin ve muhterem eşinin o asil ve dik duruşuna tüm Dünya imrenerek baktı. Ya Rabbi bu nasıl bir teslimiyet, bu nasıl sabır?
Üç tane oğlun, dört tane torunun ve 60 akraban şehit olacak ve sizler dik duruşunuzu hiç kaybetmeyeceksiniz.
İşte ümmetin lideri budur dedirteceksiniz. Ey işgalci, soykırımcı ve katliamcı katil İsrail, sen korkmaya devam etmelisin, korku senin, izzet Gazzeli Müslumanların örtüsüdür.
Asıl bayramdan sonra yaşanan danışıklı şike olayına bakalım,
67 Arap savaşlarında yaşanan "ver takke, al külah" oyunu demek ki hala yaşanıyormuş!
1 Nisan günü İşgal devleti İsrail'in, İran'ın Şam büyükelçiliğine yaptığı saldırıda, aralarında bir komutanın da bulunduğu 16 Devrim Muhafızı ölmüş ve olayın ardından, İranlı yetkililer anında misillemede bulunacaklarını söylemişler ve 15 gün sonra "anlı şanlı İran" başta ABD ve İsrail olmak üzere tüm Dünyaya deklare ederek hava saldırısını başlattı ve tabir yerindeyse İsrailli bir kız çocuğunun burnunun kanaması ile saldırının tamamlandığını iranlı askeri yetkililer açıkladılar. Birde parmak salladılar, bir daha böyle saldırılar yaparsan cevabımız çok sert olacak!
Adama sormuşlar?
Adın ne? Mülayim, sert olsan ne yazar.
Ama burada şu tesbiti yapmakta yarar var. Bu operasyonun ortaya koyduğu bir gerçek şu oldu; Böylelikle
İran'ın şimdiye kadar gerek Suriye'de gerekse Yemen ve Gazze'deki vekalet yoluyla sürdürdüğü şovlarınıda bütün Dünya gördü ve saldırıdan önce hava sahalarını kapatmakla adeta haykırdı ki, Ey İran; "Ben sana güvenmiyorum" çünkü, İslam Cumhuriyetiyim diyorsun ama biz senin bir gün olsun mazlumların yanında yer aldığını görmedik o yüzden sana destek vermiyoruz.
Bu ne demektir? Ey Gazze'nin onurlu ve şerefli direnişleri sizler 6 aydır şerefle sürdürdüğünüz izzetli mücadelenizi Allah'tan başka kimseye mihnet etmeden sürdürmeye devam edeceksiniz ve bizler yeri geldiği zaman 2 milyar Müslümanız diye kırım kırım kırışan boş tenekeler, yarın mizan gününde Gazzeli yiğitler, Gazzeli masum çocuklar, Gazzeli anneler ve kadınlar Cennete koşarak giderken onların Cennete girdiklerine artık imrenerek bakmaktan başka yapacak hiç bir şeyimiz kalmadığını göreceğiz.
Dilerim Allah'tan biz Müslümanların önüne bir fırsat koyar ve o zaman Cennete gidecek bir tesellimiz ve bir umudumuz olsun isterim yoksa işimiz çok zor!
Selam ve dua ile.
