Mehmet GÖKTAŞ

Hunat Camii Kayseri için bir Harem olmalı

Mehmet GÖKTAŞ

Dikkat etmişseniz Kayseri merkezindeki Selçuklu camileri Allah’ın bir lütfudur.

Sadece tarihi yapılar olarak değil bugün hatta yarınlar için Kayseri’nin dini hayatına damgasını vurmakta, şehrin merkezini belirlemektedir. Hunat, Camii Kebir, Hacıkılıç, Gülük, Lale ve Han camileri dışında sadece meydan Bürüngüz camii yenidir.

Cemaat çokluğu bakımından her ne kadar Camii Kebir biraz daha kalabalık görünse de mekan olarak dar bir alana hapsolmuş durumda, etrafının genişlemesi biraz zor görünüyor. Zaten bir tarafı tarihi kapalı çarşıyla kuşatılmış durumda. 

Hunat Camii şehrin haremi olmaya daha elverişlidir. Bunu şunun için dile getiriyorum. Şehrin merkezi olması için geçtiğimiz yıllarda başka noktalar düşünülmüş, Bugün millet bahçesi haline gelen Hava İkmalin içine büyük bir cami düşünülmüştü. Sadece bahçede bulunanlar için bir cami düşünülebilir ama Hunat camiinin yerini alacak, onun misyonunu yüklenecek bir cami düşüncesi kesinlikle yanlıştır.

Hunat Camiinin Kayseri’nin Harem merkezi olması için etrafında, özellikle doğu istikametinde genişleme yapılmalı, Medine’deki Mescid-i Nebevi’nin etrafında olduğu gibi açılıp kapanan büyük gölgelikler yapılmalı, etrafı da revaklarla çevrilmeli, kitapçılar, hac malzemeleri ve çay evleri olmalıdır.

Yani insanımızın buluşma ve nefes alma yeri olmalıdır. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi cenazelerinin ahirete yolcu edildiği bir yer olmalıdır. 

Böyle bir Haremi siz şehrin merkezinden başka bir yere taşıyamazsınız.

Daha da önemlisi, Hunat Camii bahçesi, cenaze namazlarının kılındığı doğu çıkışı insanımız için stratejik bir noktadır. Cami içinde değil de dışındaki etkinlikler için en ideal noktadır, zaten geçmişte hep bu görevi yapmıştır.

Unutmayalım, insanımızın, özellikle cami cemaatinin çokça eylem ve etkinlik yapması gereken günleri yaşıyoruz, artık bundan sonra çokça yaşayacak gibiyiz.
Bu da şehrin Hareminde olmalıdır.
 

Yazarın Diğer Yazıları