Bir Zorunlu Eğitim Eleştirisi

20.yüzyılın başlarında kalmış "ulus devlet" saplantısını ne zaman aşacak bu ülke?

Tanklarla, toplarla resmi geçitlerin, heykellerin önündeki sabit duruşların artık çağdışı uygulamalar olduğunu ne zaman anlayacak? Milliyetçilik narası atıp da kendi milliyetine, medeniyetine yabancı kurumlar ve yasalarla ne kadar milli olunabilirse artık? Resmi dil, resmi tarih, resmi hayat ve resmi eğitim.

Düşünme!, sorma!, sorgulama! sadece itaat et. 

5 yaşında ailesinden koparılan çocuklar "milli eğitim" çarkları arasında 12 sene 'zorunlu' olarak bir programa tabi tutuluyor. Rahat-hazırol-dikkaaat! Komutları eşliğinde, bir askeri dikta mantığıyla güya ictimaî alanda kendi yetenek ve becerileriyle bir konum edinsin diye verilen temel eğitim neticesinde, 12 yılda dinini öğrenememiş, 1 yabancı dil bile öğrenememiş, bırakın insanlık tarihini kendi coğrafyasının tarihini bile öğrenememiş, matematik,fizik,kimya hiç söylemiyorum bile, 1 meslek edinememiş, toplum içi saygı, adab-ı muaşeret kurallarını öğrenememiş Vasıfsız, mankurtlaştırılmış, kendini dahi ifade edemeyecek, etrafında olan bitene duyarsız ama çok iyi 10 Kasım şiiri okuyan nesiller üretiliyor, bu mu yani? 

 40 çocuğu küçücük bir sınıfa doldurup 40 dakikada onların anlatılanları tastamam algılaması bekleniyor. Olmuyor tabi, neticede aileler evde ödev yapma telaşına düşüyor ve çocuklar da özgüvensiz, pasif, edilgen bir kişiliğe bürünüyor. Zaten bugün üniversite mezunlarının büyük çoğunluğunun devlet memurluğu kapılarında sürünmesinin temeli de bu sistem. Risksiz, problemsiz hazır maaşlı, masa başı iş. Üretimi, girişimciliği, atılganlığı, araştırma-geliştirmeyi, inovasyonu, sürekli iyileştirmeyi temel alan bir eğitim olsa eminim insanlar memurluğa burun kıvırırdı bugün. Ama ne yapılıyor? 

Toplu eğitim sonrası seçilim de toplu sınavlar ile yapılıyor. Peki Sonra? Okulda alınan eğitimin yetersizliğiyle Bakkal dükkanı gibi açılan etüd merkezlerine koşuyor insanlar. Ancak kimse sormuyor 12 yılda siz bu çocuklara bir şey veremediniz mi ki neden sınavlardaki hiçbir soruya doğru yanıt veremeyenler var? Bu çocuklar afedersiniz ama aptal falan da değil, gayet zekiler yani. Ancak ölçme ve değerlendirme kriterleri aptalca olunca ortaya böyle garabetler çıkıyor ister istemez. Siz koskoca bir eğitim sistemini kör ideolojik bağnazlığınıza teşne yaparsanız, amacınız nitelikli insan kadrosu değil de resmi bayramlarda kule yapacak, heykellerin önünde eğilecek tebaa yetiştirmek olursa bu sonuçlar gayet normal aslında. 

Resmi bir takım ezberlerinizi körpe beyinlere boca edeceksiniz diye İstisnasız herkesi toplu bir yerde istifleyince adı eğitim olmuyor, görüyorsunuz. Evde belirli bir aile eğitimi, görgüsü almış olsa da okula başladığında ne oluyorsa çocukların ahlak düzeylerinde değişme oluyor. Kötülüğün yayılması maalesef zannettiğinizden hızlı oluyor.

İşte güncel bir örnek, Zonguldak'ta otizmli bir çocuğa diğer serseri kılıklı gençlerin reva gördüğü muameleyi birçoğunuz görsel medya kanallarında seyretmişinizdir. Eminim, bu merhametten ve ahlaktan nasibini almamış çirkin muamele karşısında da bir çoğumuz kalbi sıkışacak kadar derinden etkilenmişizdir.

Bu ve buna benzer mevzular okullarda arkadaşlarına karşı,öğretmenlerine karşı, dışarıda başka insanlara karşı çocukların davranışlarında sürekli yaşanıyor maalesef. Medya, her ne kadar Kur'an Kurslarında yaşanan münferit olayları köpürtüp algı peşinde koşmayı maarifet biliyorsa da tetikçi medyaya yansımayan veya cılız ifadelerle yer alan bir çok sıkıntılı durumlarla da okullarda karşılaşmak artık olağan hale geldi.

Velhasıl, Devletin her ne kadar işine geliyorsa da bu zorunlu, kitlesel, karma eğitim garabetinden derhal vazgeçip adamakıllı bir sistem üzerinde çalışması elzem bir hal aldı artık. Her sene sınav sistemini değiştirmeyle, yazı stilini değiştirmeyle, falan ülkenin sistemini kopyala-yapıştır mantığıyla sadece öğrencilerin zihinlerini çorbaya çeviriyorsunuz. İrlanda modeli, isviçre modeli falan değil yaşadığımız coğrafya medeniyetler beşiğidir.

İlmin, fennin, tıbbın merkezi bu topraklardı bir zamanlar. İlmi ve fenni insanlığa hizmetin bir aracı olarak gören şark medeniyetinin evlatlarını kapitalizme payanda olacak, tüm insani alanları endüstriyel sektör olarak görüp maddeye tapacak birer robot haline getiren eğitim sisteminden hala ne umuyorsunuz,Allah aşkına? (Devam edeceğiz)