Sevginin bedeli cinayet mi?
Erdoğan ESEN
Geçtiğimiz günlerde akşam saatlerinde şehrimizde bir cinayet işlendi. Cinayete yakından baktığımızda bir arkadaşlık meselesi olduğunu gördük.
Cinayet sanığı fotoğraflardan anladığımız kadarıyla yaşı daha küçük. Kız kardeşinin bir arkadaşı olduğunu öğreniyor ve kız kardeşinin arkadaşlık ettiği adamla karşılaşıp tartışıyorlar.
Bundan sonrasını tahmin edebiliyorsunuz. Sıklıkla haberlerde duyduğumuz ya da bu tür olayların hikayelerinden muhtemel konuşmalar geçmiştir. Nedir onlar? Sen kız kardeşimle arkadaşlık yapıyormuşsun, peşini bırakacaksın gibi bir dizi söylemler…
Ardından bir akşam vakti kardeşinin arkadaşını iş çıkışında takip ediyor. Sokakta dönemece geldiklerinde güvenlik kamerası görüntülerinde de gördüğümüz üzere defalarca bıçaklıyor. Arkasından gelerek sırtından ve muhtelif yerlerinden bıçaklayarak ölümüne sebep oluyor.
Aralarında geçen diyalogları, durumları bilemiyoruz ama insan sormadan edemiyor: Değer miydi?
Birbirini seven iki insan var ortada. Sırf sevgi arkadaşlık bağları var diye cinayet işlemeye değer miydi?
Sanık hem kendisine yazık etti hem de öldürdüğü insana. Tabi kız kardeşine iyilik etmiş olmadı onun da hayatını mahvetmiş oldu.
Sahi ne zaman öğreneceğiz sevmeyi, severken saygılı olmayı? Bir sorun çıksa bile bunu şiddet uzak çözebilmeyi?
Hala üstesinden gelemedik mi acaba kültürel kodların bizi ne hale getirdiği.
Üzerine vazife ederek neden böyle bir cinayet işler ki insan?
Bir cinayetle daha kendimizi sorgular olduk. Neden böyle olduk ne zaman ve nasıl düzeleceğiz diye. Sevmek zor muymuş ve bedeli ağır mıymış bu kadar? Ölen sevdiği uğruna mı ölmüş oldu yoksa tamamen cinayete kurban gitti mi diyeceğiz?
Ne dersek diyelim her iki taraf için de sonuçları ağır olan bir durumla karşı karşıya kalındı. Sevmeyi ve saygılı olmayı öğrenmeden, sorunlarımızı eleştirilerimizi şiddet dışında cinayet dışında çözmeden daha çok duyacağız diye zannediyorum. İnşallah duymayız ancak bu anlayış bir an önce değişmeli. Çünkü sevginin bedeli bu kadar ağır olmamalı…
