Dostluğu ne olarak bilirsiniz?

Dostluk ve arkadaşlık hakkında konuşalım bu yazımızda. Hepimizin çevresinde dostları arkadaşları var. Kimileriyle çok yakın arkadaşlık kurarız kimileriyle de sadece ‘merhaba’dan ibarettir.
Merhabalardan ibaret olanlar hayatımızda çok yer tutmazlar belki. Çünkü arada bir görüşüyoruzdur ve görmeyince de aklımıza gelmez. Belki yanlış bu ancak gerçeklik payı yüksektir.
Merhabadan fazla olan arkadaşlarımız da vardır. Onlarla daha çok görüşürüz, sohbetler ederiz. En azından buluştan sonra ‘görüşürüz’ diyebileceğimiz ‘kadrodandır.’ Haftada bir ayda bir de olsa seyrek de olsa yakın arkadaşlarla da aramız fena değildir. Numaralarımız vardır haberleşir hal hatır sorarız.
Bir de dostluk vardır. Arkadaşlıktan, yakın arkadaşlıktan daha da ötedir dostluk. Hayatımıza dair birçok şeyi paylaşırız birbirimizle. İyi günümüzde, kötü günümüzde hayatımıza dair hangi an ve durum olursa olsun dostlar birbirlerinin halini bilirler ve ellerinden ne geliyorsa yaparlar.
İyi günde bir araya gelir, mutluluğu paylaşırız dostumuzla. Birlikte güleriz. Yediğimizi paylaşır, önemli anlarda fikirlerine başvururuz.
Kimi zamanda da dostumuz bize yanlışı doğruyu gösterir uyarır. Çünkü dost acı söyler.
Menfaat pek gözetilmez dostlukta. Samimiyet, vicdan, iyi niyetlilik, iyi insan olmak gibi meziyetler, dostlukların kurulmasında temeldir. Bu temellerin uyuştuğu insanlar dostluk kurarlar. Tabii kötüler de kendi aralarında dostluk kurar ama bizim için esas olan iyiliğin iyilerin dostluğudur.
Bu dostluk öyledir ki menfaat, çıkar gözetilmez dedik ya, iç dış birdir. Bir şey saklanmaz. Kötü zamanda da destek verilir. Nasıl ki iyi mutlu günde birlikte olup paylaşılıyorsa, kötü günlerde de dostluklar gerekliliğini yerine getirmelidir. Ama yok kötü günlerde hiiiç oralı bile olunmuyorsa bunun adı dostluk değildir. Olsa olsa arkadaşlıktır!
Arkadaşlığı basite alıyor değilim elbette. Dostluk kavramının ve gerekliliklerinin üzerinde durmaya çalışıyorum. Zamanımızın düzeni, ekonomik sistemi, yaşam biçimleri dostlukların da biçimini belirler, etkiler oldu. Bu belirleyiciler kimi zaman para olurken, kimi zaman fikirler, partiler, çıkarlar olabilir.
Dostsunuzdur, paranız olduğu halde eliniz paylaşmaya varmaz.
Dostsunuzdur, sırf farklı fikirde diye dostunuza uzak durur tavır alırsınız.
Dostsunuzdur, aynı partiden görüştensinizdir ama kendi içinizden olan eleştiriye tahammül etmeden, dost olsanız bile saf dışı kalırsınız.
Dostsunuzdur, hayatın bir noktasında çıkarlarınız çatışır, dostu heba edersiniz.
İşte gerçek dostlar az önce saydıklarımızı yapmazlar, yapmamalılar da! Riyakarlık girmemelidir araya. Dostun yüzüne ‘dürüst’ görünüp arka kapılarda ‘o da böyle şöyle canım’ denmemelidir. Dar zamanda el uzatmak gerektiğinde ‘durumları biliyorsun’ diyip işin içinden çıkılmamalıdır.
Sözün özü dostluk önemlidir, dostlarınıza kıymet verin, sahip çıkın ve bozmamaya çalışın. Modern zamanın dostluğu da modern dostluğa dönüşmesin!