Ensar ŞAHİN

Futbolizm

Ensar ŞAHİN

Futbol, iki takım arasında on birer oyuncudan oluşan, kendine özgü küresel bir topla oynanan takım sporudur. Basketbol, voleybol, hentbol… vb. gibi kuralları olan ve çok sevilip, izlenen bir spor dalıdır.

Dünyanın ilk futbol takımı 1857 tarihinde İngiltere’de kurulan Sheffied FC’dir.

Bugün sadece Türkiye'de değil dünyanın birçok bölgesinde gündemin önde gelen maddelerinden birini oluşturuyor futbol. 

İnsanlar küçük yaşta, daha ilkokula başlamadan babasının, büyüklerinin etkisiyle bir futbol takımını tutmaya başlıyor.

Her ne hikmetse hep İstanbul’un takımları tutuluyor. Kayseri’de, Sivas’ta, Adana’da, Malatya’da, Artvin’de yaşayanlar da Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş’ı tutuyorlar.

Öğrencilerim bana “Hocam hangi takımı tutuyorsunuz?”  diye sorduklarında, Kayserispor’u tutuyorum dediğimde, bu cevap hoşlarına gitmiyor.  İlla İstanbul’un takımlarından birisini tutmak zorundaymışız gibi bir algı oluşturulmuş.

İşin garibi futbol erkek sporu olarak bilinirdi, son zamanlarda kızlar da futbol oynamaya, izlemeye, futbolcuları takip etmeye başladılar.

Öğretmenler odasının gündemini meşgul eden en önemli meselemiz maç / futbol.

Ülke olarak futbolu seviyoruz, oynuyoruz, izliyoruz da; maç bittikten sonra saatlerce, günlerce hatta haftalarca zamanımızın bir kısmını maçın kritiğine ayırmak da nedir!

Bazı futbolsever arkadaşlarım bana katılmayabilir. Bir futbolumuz var, oynamayalım mı? izlemeyelim mi?  Bunda ne sakınca var? diyebilirler.

İlkokuldan itibaren benim de sevdiğim, derbi maçları, Türkiye A Milli maçları gibi izlediğim, pandemi dönemine kadar halı sahada düzenli oynadığım bir spordur futbol.

İnsanların günlük yaşamında karşılaştıkları ciddi sorunların (ekonomik, eğitim, dini, siyasi, sosyal, kültürel) unutturulmasına sebep olmaktadır. 

Kadın erkek fark etmeksizin insanlar üzerinde müthiş bir etkiye sahip olan futbol, beraberinde oluşturduğu kültürle birlikte sadece bir oyun olmaktan çıkmış durumdadır. 

7’den 70’e insanları bu kadar meşgul eden, maç günlerinde ibadetlerini aksatan, zamanının bir kısmını israf eden; küfür, kavga, bıçaklama, yaralanma, öldürme gibi kötü sonuçlara yol açan futbol bu özellikleriyle maalesef “Futbolizm”e dönüşmüştür.

Nasıl mı? Geliniz bu vakıayı hayatını futbola adamış bir uzmandan dinleyelim. 
Necdet Çobanlı hem FIFA (Uluslararası Birlik Futbolu Federasyonu) ve TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) adına görevini yaparken hem de Milliyet gazetesine spor sayfasındaki yazısında şunları söylemişti:

“Ali Sami Yen Stadında Galatasaray - Hamburg maçı oynanıyordu.  Maçın 10. dakikası idi ve durum 0-0 iken Stat hoparlöründen bir anons yapıldı. (Dönemin) TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan takımımızı desteklemek için stadımıza teşrif etmişlerdir. 

Seyirciler tarafından aniden yuhalama ve protesto yapıldı. Sebebi ise R. T. Erdoğan’ın Başbakan veya Ak partili olması değil, Fenerbahçeli olmasıydı. Belki de seyircilerin çoğu  oy’larını  başbakana vermişti.” 

Burada “benim takımdan değilsen kim olursan ol, düşmanımsın!” anlayışı, futbol sevgisi holiganlaşmıştır.

''FUTBOL EN BÜYÜK DİN'' dedikten sonra iddiasının içini şu gerekçelerle doldurmaya çalışmıştı. ''Tanrının gönlüne güç gitmesin ama hangi dinin 2,5 milyar mensubu var ve aynı anda ibadet edebiliyor?'' (o yıllarda Dünya nüfusu yaklaşık 4,5 milyar idi. En büyük dinin bile 2,5 milyar müntesibi yoktu.) 
Necdet Çobanlı şöyle devam etmişti: ‘’Hangi dinin kıblesine 2,5 milyar insan aynı anda yöneliyor.  Batı Almanya-İtalya maçını tüm Dünya TV’lerinden 2,5 milyar kişi izleyecek.” 

Necdet Çobanlının dediği gibi ''Futbol artık batıl bir dindir, hiç bir dinin de bu kadar müntesibi ve fanatiği yoktur '' tezine hak vermemek mümkün mü?

Futbolda Şiddet ya da Futbol-izm

1970 Dünya Kupası eleme maçında karşılaşan El Salvador ile Honduras arasında oynanan karşılaşma sonrası çıkan ve yaklaşık 100 saat süren savaş, tarihe 'Futbol Savaşı' olarak geçmiştir. Bu savaşta 4 bine yakın ölü ve yaklaşık olarak 12 bin yaralı vardı.

1985 yılında Juventus ile Liverpool arasında oynan maçta 39 kişi ölmüş ve bu olay literatüre ‘’Heysel Faciası’’ olarak geçmiştir.

2012 yılında Mısır’da El Ehli ile Port Said takımları arasında oynanan maçta çıkan olaylar sonucunda seyircilerin sahaya girmesiyle birlikte 76 kişi hayatını kaybetmiş ve yaklaşık 1000 kişi yaralanmıştır. Bu olay sonucunda 11 kişi idam cezasına çarptırılmıştır.

1967 yılında Kayserispor ve Sivasspor takımları arasında oynanan maçta 43 kişi hayatını kaybetmiş ve yüzden fazla kişi yaralanmıştır. Çıkan olaylardan sonra her iki takımda 17 maç saha kapatma cezası almıştır ve 5 yıl boyunca bu iki takımın aynı grupta olmaması kararlaştırılmıştır

2013 yılında Galatasaray ile Fenerbahçe arasında derbi karşılaşmasından sonra Edirnekapı metrobüs durağında çıkan kavgada Fenerbahçe taraftarı olan Burak Yıldırım bıçaklanarak öldürülmüştür. Burak Yıldırımı öldüren şahıs Yusuf Ortak 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.
Ülkemizde çok yaşanmasa da birçok ülkede Holiganizm mağdurlarının sayısı hayli fazladır.

İspanya Kralı Franco’nun “3-F” formülü ile iktidarını, uzun yıllar koruduğu söylenir. 
Nedir “3-F” ?
“Fado – Fiesta – Futbol”
Terimlerin tanımlarına bakıldığında;
“FADO” ucuz tüketilen müzik (pop, arabesk… vb)
“FİESTA”  şenlik, eğlence, festival, kadın
“FUTBOL” ayakla oynanan top oyunu.

“Futbol olmasaydı ben Portekiz’i bu kadar uzun yönetemezdim” sözü de Salazar’a ait.
Salazar, yüz bin kişilik beşik yapılmasını istemiş ve sonuçta bugün Barcelona futbol takımının maçlarını oynadığı Barnebau stadı yapılmıştır.

Bu sihirli “3-F” formülleri ile Franco “30  yıl”,  Salazar ise “40  yıl” iktidarda kalmıştır.
Sonuçta;  en çok alkışladığımız ”Fado”
En çok zaman ayırdığımız “Fiesta”
En çok konuştuğumuz “Futbol” oldu.

Müzik alanında “popçular”, eğlence alanında “hopçular”,  spor alanında “topçular” hayatımızın merkezine girdi. 

Kapitalist medya bizi öyle oyaladı ki, 7’ den 70’ e bunlarla yatıp kalktık.  ‘Din-iman, millet- memleket’ meselesini unuttuk. Varsa yoksa “Fado, Fiesta, Futbol”…

Milli ve manevi değerlerden habersiz, yozlaşmış, haz ve hız peşinde koşan bir nesil ürettik.

Ülkemizin lig şampiyonu Galatasaray’ı, Türkiye Kupasını alan Fenerbahçe’yi, Letonya ve Galler’i mağlup eden A Milli Futbol Takımımızı tebrik ederken;

Futbolu “holigan”laştırmadan bir oyun / spor olarak kabul edip, “Futbolizm”e / batıl din’e dönüştürmeyelim.


 

Yorumlar 6
FATMA ÇATALKAYA 08 Mart 2024 19:09

Ben 5-C sınıfından Fatma Çatalkaya Ensar hoca çok iyi metinler yazıyor hfxjırkhjkfkfgkfglhkfgllfhlfhlfhlbhdlfhlfhkglöbbdlhhdlhlhöbhdöblfhöhlfhöhhdöhşjhdlhhdljhdşjfşhhdlfhlhhdlh ENSAR ŞAHİN

Fatma Çatalkaya 08 Mart 2024 14:00

Ensar hocama katılıyorum.

A.K. 13 Eylül 2023 10:06

Futbolu çok güzel özetlemişsiniz hocam. teşekkür ederim.

Muhammed Enes 29 Haziran 2023 20:06

Ensar hocam. elinize sağlık. Futbol oyununu çok güzel bir sekilde nasıl ...izm haiıne geldiğini anlatmışsınız . Futbol bir oyundur. Anlattığınız gibi tadında bırakmak gerekir.

MB 20 Haziran 2023 18:21

Sayın yazar, futbola eleştirel yaklaşım pek olmuyor. Gerçekten uyarıcı bir yazı olmuş. Teşekkürler.

Mustafa 20 Haziran 2023 18:08

Evet malesef 3Fden başka konuştuğumuz başka bir şey yok.morfine gerek yok müslüman lari 3F ile yıllarca çok güzel uyuttular . Derbi maçlarına ayırdığımız analiz vaktimizi Filistin'e ayirsaydik bu iş çoktan hallolurdu.Allah razı olsun acı bir gerçeği dile getirmiş değerli Hocam

Yazarın Diğer Yazıları