Adnan EVSEN

Kayserili Jeolog İhsan Ketin Ve Bakan Mehmet Özhaseki

Adnan EVSEN

Osmanlı Devleti Parçalanma Dönemi’ne girmiş, toprak kaybetmeye başlamıştı. 1878 tarihli Berlin Antlaşması'nda umduğunu bulamayan Bulgaristan, 1908’de bağımsızlığını ilan edip Osmanlı Devleti’nden koparak Balkanlarda etkin bir politika izlemeye başlamıştı. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun 1908’de Bosna-Hersek'i ilhak etmesi ise Sırbistan Krallığı'nı aynı yönde bir politika izlemeye itmişti. 400-500 yıl Osmanlı idaresinde kalan Balkan toplumlarında milliyetçilik akımı ön plana çıkmış, Osmanlı’nın güç ve toprak kaybetmesinden cesaretle birçok ayaklanma başlamıştı. Birinci Balkan Savaşı (8 Ekim 1912 - 30 Mayıs 1913) kapıdaydı. 

Birinci Bakan Savaşı’ndan hemen önce, 9 Ağustos 1912’de, Tekirdağ ilinin Mürefte beldesinde büyük bir deprem meydana geldi. Gece 3.00 sularında meydana gelen ve İstanbul, Edirne, Bursa, Çanakkale gibi birçok yerde hissedilen 7.3 büyüklüğündeki bu depremde 216 kişi hayatını kaybetmiş, 466 kişi yaralanmış ve 450 bina hasar görmüştü. Deprem nedeniyle askeri birlikler, kışlalar, ikmal depoları ve köprüler zarar görmüş; büyük tahribat meydana gelmişti. Yıkım ve kayıplar yüzünden ekim ayında savaşa gidecek askerler uzun bir süre yiyeceksiz kalmıştı. Devlet, bir taraftan ayaklanmalar ve büyük siyasi problemlerle uğraşırken bir taraftan da depremin yaralarını sarmaya çalışıyordu. Deprem, bütün bu olumsuzlukların üstüne tuz biber ekmişti. Nitekim savaş patlak verdikten sonra Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ’dan oluşan ittifak, Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki topraklarının çoğunu ele geçirdi. Arnavutluk da bağımsızlığını ilan etti. 

Cumhuriyet Dönemi’nin depremlerle ilk büyük sınavı 1939 Erzincan depremidir. 1912 Tekirdağ depremi ile başlayan Kuzey Anadolu Fay Zonu’ndaki kırılmalar, 1939 Erzincan depremi ve 1999 Marmara depremine kadar devam etmiştir. 1939 yılında Kuzey Anadolu Fayı Erzincan depremi ile yeni bir faaliyet dönemine başladığında, ülkemizdeki ve dünyadaki jeologların, bu faaliyetin karakteri ve nedenleri hakkında en küçük bir fikirleri yoktu. Hatta MTA’nın, maden ve hammadde kaynaklarını tespit etmek, depremi araştırmak gibi amaçlarla kurulmasının üzerinden henüz dört yıl geçmişti.  

1939 Erzincan depreminden sonra o bölgede saha çalışmalarına başlayan Kayserili genç ve idealist bir bilim insanı, Erzincan Ovası’ndan başlayıp İstanbul’a kadar devam eden kırığın, sağ yanal atımlı olduğunu söylüyordu. O günlerde, bahse konu depremler için sağ yanal atımı dünyada açıklayabilecek tek bir jeolog yoktu. Yapılan yorumlar ise laftan ibaretti. Yorumlar, kuzey-güney yönlü sıkıştığı kabul edilen Anadolu dağ kuşağına ait bir kırığın depremi oluşturmuş olabileceğini söylüyordu. Hatta başka bir yer bilimci ise atmosferdeki basınç değişmelerinin bu felaketi tetiklemiş olabileceği ihtimalini ileri sürüyordu(!). Bugün bize garip hatta komik gelen bu bakış açılarının nedeni, o zamana kadar yapılan gözlemleri açıklayabilecek hiçbir jeolojik kuramın bulunmamasıydı.

1939 Erzincan depremini, Tokat-Erbaa (1942), Samsun-Lâdik (1943), Bolu-Gerede (1944) depremleri izledi.

1944 yılında Necdet Egeran ile daha sonra Müslüman olup adını Emin İlhan olarak değiştiren Avusturyalı Jeolog Erwin Lahn, MTA dergisinde yayımladıkları bir makalede, Kuzey Anadolu'daki deprem faaliyetinin doğudan batıya doğru bir göçü gösterdiğine ilk defa dikkat çekmişti. 

O yıllarda modern jeolojinin kurmaylarına ait jeolojik kuramların hepsi laftan ibaretti. Öne sürülen tezlerin hiçbiri, 1939-1944 arasındaki depremlerin hareketini açıklayamıyordu. Yazarlar, gözlemlerini bir laf kalabalığı içinde, adı geçen modellerin içine oturtmak istiyorlar fakat başaramıyorlardı. Belli ki eldeki kuramlar, arazideki sorunu çözebilecek temellere dayanmıyordu. 

Dünya çapında büyük otoritelerin imzasını taşıyan modellere karşı çıkmak büyük bir cesaret, eldeki gözlemleri açıklayacak yeni ve geçerli bir model oluşturmak ise bilgi ve hayal gücü gerektiriyordu. Radikal bir jeoloğun, radikal bir çıkış yapması gerekiyordu. 

Kayseri’den Doğan Güneş Jeolog İhsan Ketin ve Kuzey Anadolu Fayı

Genç Jeolog İhsan Ketin 1948 yılında, ülkemizdeki ve yurt dışındaki meslektaşlarının Kuzey Anadolu Fayı hakkında o zamana kadar söylediklerini ve yazdıklarını tümüyle reddeden bir makale kaleme alarak Kuzey Anadolu Fayı’nın sağ yanal atımlı bir fay olduğunu, fay hattının kuzey tarafında kalan levhanın doğuya doğru, güney tarafında kalan Anadolu levhasının ise batıya doğru hareket ettiğini iddia ve ispat etti. İhsan KETİN tarafından kaleme alınan reddiye niteliğindeki bu makale, şüphesiz bütün dünyada yankı bulmuştur.  

Hemşehrimiz İhsan KETİN, ülkemizdeki depremler ve Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde yıllarca emek vermiş ünlü bir bilim insanıdır. Yurt içi ve yurt dışındaki hocaların 1948 yılına kadar Kuzey Anadolu Fay Zonu hakkındaki tezlerini tümüyle çürüterek Anadolu’nun batıya doğru kaçtığını, bu kaçışla birlikte yanal atımlı fay oluştuğunu ilk defa ortaya koydu. Daha sonraki yıllarda Kuzey Anadolu Fayı’nın sağ yanal atımını destekleyecek başka bir fayın Türkiye’nin güney ucunda olabileceğini de ifade ederek Doğu Anadolu Fayı’nın keşfedilmesine ön ayak oldu.

İhsan KETİN, bilim tarihi kitaplarına adını altın harflerle yazdıran önemli bir yer bilimcidir. Günümüzde aktif tektonik çalışan pek çok yer bilimcinin de hocasıdır.  Ülkemizde büyük depremlerin olduğu Kuzey Anadolu Fayı diye bilinen önemli bir yer kırığının kâşifidir. Dünya ve Türkiye jeolojisine önemli katkıları olmuş bir değerdir. Deprem oluşturan faylarda yanal atımın da olduğunu arazi çalışmaları ile ortaya koyan hemşehrimiz, abimiz, hocamızdır.  Kendisini bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum. Allah rahmet etsin.
 
Av. Mehmet Özhaseki ve Prof. Dr. İhsan Ketin Caddesi

16 Aralık 1995’te aramızdan ayrılan Prof. Dr. İhsan KETİN için 2004 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, Jeoloji Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilciliği,  İTÜ Maden Fakültesi ve İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü ile birlikte, İhsan KETİN ’in ölümünün 9. yılında bir kolokyum düzenlenmişti. 

Kolokyumun açılış konuşmalarının ardından, Kayseri Büyükşehir Belediye Meclis kararı ve dönemin Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Özhaseki’nin de katkılarıyla Esenyurt Mahallesi ile Becen Mahallesini ayıran caddeye İhsan Ketin Caddesi adı verildi. Dönemin Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi Tufan ALA tarafından Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın ÖZHASEKİ’ye, kolokyuma vermiş olduğu destekten dolayı zaman çizelgesi hediye edilmişti. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Mehmet ÖZHASEKİ ise sanki bugünlerde ülkemizde meydana gelen depremleri, deprem zararlarını deruhte etmek için alınan kararları, bu kararları uygulayacak olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak üstleneceği misyonu ta o günlerden biliyormuş gibi, hem Sayın ALA döneminde hem şahsımın Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi olduğu dönemde hem de diğer dönemlerde odamızın teknik çalışmalarına hep destek vermiştir. O gün yapılan ziyarette Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Türkiye'nin dünyadaki hızlı değişime ayak uydurmakta zorlandığını ve İhsan Ketin’in yıllar önce yaptığı çalışmaların değerinin bugün bile bilinmediğini söyleyerek mücavir alanlarda planlama yaparken bundan sonra önceliklerinin bilim, teknoloji ve akıl olacağını, bu anlamda da Ketin’ in çalışmalarından dersler çıkaracaklarını belirtmişti.  

Sayın Özhaseki, 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimlerinden sonra kabinede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak görev almıştır. Sayın Özhaseki’nin yıllarca yerel yönetimlerdeki ve merkezi hükümetteki tecrübesi ile bu ağır yükümlülüğün altından bilim, teknoloji ve aklı önceleyerek kalkacağından hiç şüphemiz yoktur.   

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinden sonra Kabine’nin tecrübeli bir Bakan’ı olarak kamuoyuna duyurduğunuz dört kırmızı çizginin taviz verilmeden uygulanmasını ülkemizdeki depremler nedeniyle hayatını kaybeden 150 bin kişi ve toplum adına sizden bekliyoruz. 

Sayın Bakanım, 
             Fay hatlarını asla imara açmayınız.
             Sıvılaşan zeminleri afet riskli alan olarak ilan ediniz.
             Dere yataklarının olduğu yerleri imara kapatınız.
             Mühendislik hizmetlerini tavizsiz uygulayınız. 
 Afetsiz günler dileğimle…


 

Yorumlar 14
Nurcan 18 Aralık 2023 19:11

Emeğinize sağlık adnan bey Insallah yetkililer sesinizi duyar...

Ersin Önal 16 Aralık 2023 00:31

Adnan bey tebrikler güzel bir yazı kaleme almış siniz Yazımızı umarım sayın bakan da okumuştur ve Kayseri de artık bu kadar çok katlı bina yapılmasına müsaade etmez elinize emeğinize sağlık

Faruk BAŞDEMİR .TALÖSEV BAŞKANI 16 Aralık 2023 00:07

100 yılın en önemli mesajı ilan ediyoruz Acı gerçeğı ve reçetesini yazmışınız. Elinize kaleminize yüreğinize sağlık Sizinle gurur duydum.Talösev adına Teşekkürler.selamlar

Turan batmaz 15 Aralık 2023 23:16

Adnan bey savaş tarihimizi depremle ilgili kısmı anlatmanız ayrıca ihsan hocamın kuzey Anadolu ve doğu Anadolu faylarınılevha tektonik açısından doğrultu atım fayı olarak ilk açıklaması meslek açısından bilgi tazelenmiştir Haseki başkanımızdan 4 maddeye dikkat çekilmesi çok mükemmel olmuştur inşallah belediye başkanlarımız bürokratlar bu maddelere dikkat ederler

Hasan Sarıkurt 15 Aralık 2023 23:04

Adnan beyi tebrik ediyorum çok önemli noktalara değinmiş, dünyamız bütün ülkemiz için özellikle Kayserimiz için depremsiz yıllar diliyorum.

Selami Güzel 15 Aralık 2023 17:31

Yazar Adnan Beyi bu güzel yorum ve yazısı için tebrik ederim. Türkiyemiz için güncel olan Deprem gerçeğini, sorunları ve çözüm önerileri sunan çok güzel bir yazı olmuş. Ayrıca Tarihi ve Jeolojik tarihçeyi harmanlayan, Bilime ve Bilim Adamlarına ahde vefayı da hatırlatan çok güzel bir yazı olmuş. Tebrik eder yazarlık hayatında başarılar dilerim.

[email protected] 15 Aralık 2023 16:31

Çok uzun ve bilimsel bir yazı olmuş.Daha özet bir yazı olabilirdi.

İbrahim KIZILTUĞ 15 Aralık 2023 16:29

Varolasın abimmmm

kemal mete 15 Aralık 2023 15:59

Yazının sonundaki 4 unsur hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalı.

bahri odabas 15 Aralık 2023 15:58

Teşekkür ederim,kişisel ve günlük çıkarlar uğruna ülkeye ve mille yazık edilmemesi gerekir. Insanlığa faydalı fikir ve projelere sahip çıkmadan ülke düzlüğe çıkamaz.

Atalay Şahin 15 Aralık 2023 15:53

Salomon Kalvi ?

Yazarın Diğer Yazıları