Kazancılar çarşısı restore edildi
Kayseri Kazancılar Çarşısı bir süre önce yeni görünümüne kavuştu.
Melikgazi Belediyesi tarafından Kazancılar Çarşısı'nda yapılan yenileme çalışmaları bir süre önce tamamlandı. Yapılan çalışma ile çarşı yeni bir görünüm kazandı. Böylece çarşının göbeğinde duran çeşme kaldırıldı ve açık alanlar da kapatıldı.
Vatandaşlar, çarşının yeni görünümünün eskisine göre daha iyi olduğunu ve daha bakımlı olduğunu söyledi. Çarşı içinde bulunan çeşmenin kaldırılmasıyla alanın genişlediğini ve açık alanların kapatılmasının çarşı için modern bir görünüm kazandığı belirtildi. Bazı vatandaşlar ise çarşının eski halinin otantik bir görünüme sahip olduğunu ve turistik olarak daha güzel olduğunu belirtti.
KAZANCILAR ÇARŞISI TARİHİ
Kayseri’nin ekonomi merkezi olarak bilinen Kazancılar Çarşısı’nda bir dönem 16’ncı yüzyılın ortalarında yapılmış olduğu tahmin edilen cami ve çeşme bulunuyordu. 1935 yılında ise bu alana Kazancılar Çarşısı inşa edildi. Önceleri manifaturacıların bulunduğu çarşıda şu anda kuyumcular ve sarraflar yer alıyor. Çarşı, 1995 yılında modern bir görünüme kavuşarak bu günlere gelmiştir.
2018 yılında yazdığım şiir yorum olarak yeterli... Belki şiirin sesini duyanlar da vardır... Bir şey söylemek istemiyorum; Mesela Kayseri’den bahsetmek ya da Sensiz sokakların çıkmazlığından, Öylesine yazıyorum bu şiiri... Sabahın köründe kalkıyorum, Saçlarına dokunuyorum ürkek ürkek, Parmaklarımın taa ucu yanıyor; Söndüremiyorum, bir türlü sönmüyor... Bir şey söylemek istemiyorum; Seni ne çok sevdiğimi mesela, Musa’nın Tur’dan inmesini bekliyorum, Bu şiiri öylesine yazıyorum... Bir şey söylemek istemiyorum; Mesela çınara kıyanların medeni olduğunu ya da İnsanın mutluluk oyununu, Öylesine yazıyorum bu şiiri... Sen gülünce çiçekler açıyor, Servisler geçiyor ağırdan, yavaş... Köpekten korktuğuma inanmıyorsun değil mi? Bir ressam var ufku renkten renge boyuyor, Çocuklar ayakta, Kayseri uyuyor... Bir şey söylemek istemiyorum, Ne kadar masum olduğumu mesela, Ellerinden tutunca temizlendiğimi, Bu şiiri öylesine yazıyorum... Bir şey söylemek istemiyorum, Mesela güvercinlerini Hunat’ın ya da Aşka ne kadar yakın durduğunu duvarların, Öylesine yazıyorum bu şiiri... İçimde birikiyor hasretin; Duman duman tütüyorum… Kimse beğenmesin ellerimi İstiyorum, omuzlarına düşen Saçlarından asılmalıydı yüreğim… Bir şey söylemek istemiyorum, Kapalı Çarşı’da yazın üşüdüğümü mesela, Kazancıların en güzel yerinin o çeşme olduğunu, Bu şiiri öylesine yazıyorum... Bir şey söylemek istemiyorum, Mesela Yılanlı Dağı’nda ağacın dalına oturduğumu, Kayseri’yi geleceğe taşıyacak olanın bir ozan olduğunu, Öylesine yazıyorum bu şiiri... Beni düşündüğünü biliyorum, Öğlen meşgaleyle geçiyor, İkindi çayını yudumluyorsun ya, Erciyes akşamüzeri süsleniyor, Cami kubbelerine yaslanıyor güneş, Seyyid Burhanneddin’de sonsuz güller… Bir şey söylemek istemiyorum, İçime kirpiklerinin battığını mesela Kayseri’den bile güzel olduğunu, Bu şiiri öylesine yazıyorum... Burhan Kale