HÜDAPAR'dan şenlik çıkışı

Hükümet yetkililerinin ve kurumların üstünde durması gereken en büyük problemlerden birisinin ahlaki yozlaşma olduğunu belirten Çalhan, “Festivallerin devlet eliyle, halkımızın parasıyla yapılmasına karşıyız. Festivallerin toplumun inanç değerlerine göre helal daire çerçevesinde yapılmasında bir sıkıntı yok. Ama toplumumuzun ifsat noktasına getirmeden, vatandaşımızın parası heba edilmeden yapılmalıdır” dedi. 

Hür Dava Partisi (HÜDAPAR) Kayseri İl Başkanı Mehmet Çalhan, KayseRadar ve Radyo Radar’dan canlı olarak yayınlanan ‘Konuşacaklarımız Var’ programına konuk oldu. Sunucu Salih Zeki Çetin’in sorularını cevaplayan Çalhan, HÜDAPAR olarak en büyük amaçlarının, günümüz ortamında bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde içi boşaltılmış olan ve aslında bizi biz yapan insani ve İslami değerleri yeniden ihya etmek ve yaşanılır kılmak olduğunu söyledi. Çalhan, “HÜDAPAR’ın amacı toplumu sisteme değil, sistemi toplumun inanç değerleriyle uyumlu hale getirmek. İnanç ve ibadet hürriyetinin önündeki engellerini kaldırmak, insani temel hak ve hürriyetlerin gerçek anlamda tanınmasını sağlamak. Adil, bağımsız ve tarafsız bir yargının oluşmasını sağlamak. Can, mal, din, akıl ve nesil emniyetini sağlamak ahlaki yozlaşmaya dur demek, toplumun temel değerlerini siyasete taşımak ve hakim kılmak, toplumun huzur ve barışını sağlamak ve sosyal adaleti sağlamaktır” şeklinde konuştu. 

‘TÜRKİYE TOPRAKLARINA SIĞINAN MAZLUM İNSANLARA KUCAK AÇILMASI GEREKİYOR’
Yayında Suriyeli mülteciler hakkında konuşan Çalhan, Türkiye’ye 2014 yılından itibaren yoğun bir şekilde mültecinin sığındığını söyledi. Türkiye topraklarına sığınan mazlum insanlara kucak açılması gerektiğini ifade eden Çalhan, “Tabi ki onlarında bizim topraklarımızda, biz onlara sahip çıkarken bize ihanet içerisinde olmaması şartıyla veya bizim toplumumuzun ahlakını bozacak, toplumumuzu geriye götürecek şekilde hareketler yapmaması şartıyla onlara sahip çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bizim Suriye politikalarına baktığımızda Suriye’de özellikle savaşın kim tarafından yapıldığı bilinmiyor. Yani bir sürü ülke bu topraklarda hakim olmak istiyor. O topraklarda hükmünü sürüyor, kan döküyor. ‘Onlar orada kalsalardı da kendi topraklarını savunsalardı’ diyenlerin sayısı çok ama bizde diyoruz ki, oranın coğrafyasını, durumunu ya da sosyal durumunu araştırdığımızda karşılarında rakip olaraktan bir tane ülke yok, bir sürü ülke var. Herkes de onların ülkelerini karıştırmak için güç savaşındalar. Ve kimin kiminle savaşacağını bilmediği için biz onların mazlum olarak görüyoruz. O mazlumlar da orada bir zulüm varsa sahip çıkılması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu. 

‘BİR GÖREVE TALİP DEĞİLİZ AMA GÖREV VERİLİRSE DE KESİNLİKLE KAÇMAYIZ’
Genel merkez olarak istişare üzerine çalışan bir yapı olduklarını, bu istişareler sonucunda kendisine ne görev verilirse yapacağını söyleyen Çalhan, “Genel merkezimizde istişare sonucunda eğer genel merkezimiz bizim farklı bir nokta da çalışmalarımızı sürdürmemizi isterse, biz her alanda yani genel merkez düzeyinde de çalışmalarımızı yapabiliriz, yerelde de yapabiliriz. Dediğim gibi biz bir göreve talip değiliz ama görev verilirse de kesinlikle kaçmayız. Layıkıyla vermeye çalışırız.  İki dönemdir İl Başkanlığı yapıyorum hep kendi il yönetimimizde de kendimize tavsiyemiz olur özellikle genç kardeşlerimiz bir göreve kayık, bu görevi yapabilecek, tabanımızdan yetiştireceğimiz genç kardeşlerimiz olursa hiç tereddüt etmeden görevi ona bırakabilirim” ifadelerini kullandı. 

‘FESTİVALLERİN DEVLET ELİYLE YAPILMASINA BİZ KARŞIYIZ’
Hükümet yetkililerinin aynı zamanda tüm siyasilerini tüm kurumların üstünde durması gereken en büyük problemlerden birinin Ahlaki yozlaşma ve ahlaksızlık olduğunu söyleyen Çalhan, “Bizim asıl problemimiz Ahlaki yozlaşmadır. Ahlaksızlıktır. Bundan dert yanan azımsanmayacak şekilde çok vatandaşımız var. Bence hükümet yetkililerinin aynı zamanda tüm siyasilerini tüm kurumların üstünde durması gereken en büyük problemlerden biridir. Toplumun ahlakı, toplumun ahlaki yapısı çökerse toplum çöker bu ciddi bir sorundur. Bunun üzerine düşülmesi gerekiyor” dedi.
Özellikle son zamanlarda yapılan festivallerde gençleri, toplumu bozulduğunu dile getiren Çalhan, “Özellikle son zamanlarda festivaller gündemde, festivaller adı altında gençlerimiz bir şekilde ifsat ediliyor. Festivallerin devlet eliyle yapılmasına biz karşıyız. Yani devletimizin, halkımızın parasıyla yapılmasına karşıyız. Devlet eliyle, belediyeler eliyle toplumumuzu bozacak şekilde bir festival yapılmasını doğru görmüyoruz. Hele ki şu ekonomik sıkıntılar içerisinde, halkımızın ciddi şekilde sıkıntılar içerisinde olduğu bir dönemde devletimizin, milletimizin paralarının bu şekilde heba edilmesini tasvip etmiyoruz. Festivallerin toplumun inanç değerlerine göre helal daire çerçevesinde yapılmasında bir sıkıntı yok ama toplumumuzu ifsat noktasına getirmeden, vatandaşımızın parası heba edilmeden yapılmalıdır. Genç kızlarımız ve genç erkeklerimizin karışık bir şekilde olduğu festivallerin yapılmasına biz karşıyız. Bunun helal daire çerçevesinde ayrı ayrı yapılması gerekir. Ama yapılabilir erken toplumumuzun ve halkımızın parasını çarçur etmeden, israf etmeden yapılmalıdır. Buraya harcanan paralar toplum için daha yararlı işlerde kullanılabilir” şeklinde konuştu. 

‘BENİM GÖNLÜMDE YATAN CUMHURBAŞKANI ADAYI ZEKERİYA YAPICIOĞLU’DUR’
Türkiye’deki tüm siyasi partilere bakış açılarının aynı olduğunu hiçbir partiye olumsuz bir bakış açısıyla bakmadıklarını dile getiren Çalhan, ‘Şu an bir ittifakta değiliz ama genel merkezimize illaki ittifak teklifleri vardır. Ama şu an ittifak açıklamaları için daha erken olduğunu düşünüyoruz. Seçim yaklaştıkça illaki bunlar hızlanacak. Benim gönlümde yatan cumhurbaşkanı adayı Zekeriya Yapıcıoğlu’dur. Eğer kendisi aday olmazsa biz bir aday çıkarmazsak yapacağımız istişare sonucunda genel merkezimiz, parti tabanımız neye karar verirse bizde Kayseri olarak ona uyarız. Biz istişaresiz hiçbir iş yapmayız. Biz memleketimiz menfaati adına çalışmaların arkasında dururuz ama memleketimizin hayrına olmayan, halkımızın hayrına olmayan bir çalışma olursa da kesinlikle onun karşısında dururuz. Eğer hükümet ya da muhalefet doğru bir şey yaptıysa onun yanında oluruz. Ama kimde yanlış yaptıysa onun karşısında dikiliriz” şeklinde konuştu.