- Haberler
- Kültür Sanat
- Bir Hafta Bir YAZAR: Şeyhmus Çiçek
Bir Hafta Bir YAZAR: Şeyhmus Çiçek
Kimi şairler kelimelere ruh üfler, kimileri ruhundan üfler. Şeyhmus Çiçek'in şiirlerinde her ikisini de mezcettiğini görüyoruz. Alelade kelimeler, asude bir iklime, munis bir sese dönüşüyor ellerinde… Düzenli bir eğitim hayatı olmasa da, düzgün bir şiir hayatının bizlere, şairliğin sadece bir yetenek değil bir emek olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Şeyhmus Bey önce sizleri tanıyabilir miyiz?
1965 yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Topraklı Köyü’nde doğdum.
İlkokulu 3. sınıfa kadar okudum.
1980 öncesi sağ sol olaylarından dolayı köyümüze 3 sene öğretmen gelmedi.
Şartlar biraz normalleşince 4. ve 5. sınıfı okudum.
Sözün kısası benim bütün tahsilim 3+2 yıldır.
Okuma isteğim ve potansiyelim olduğu için öğretmenin defalarca babama,
“Bu çocuğu okut”, dediği halde maddi imkânsızlıklar yüzünden okuyamadım.
Gençlik yıllarım Ankara’da geçti.
Vatani görevimi yaptıktan sonra Kayseri’ye yerleştim.
30 seneyi aşkındır bu güzel şehirde ikamet ediyorum, inşaat ve taahhüt işleri ile uğraşmaktayım.
Birçok antoloji ve dergilerde eserlerime yer verildi.
Bu dergilerden birkaçını söyleyeyim: Türk Edebiyatı, Ayvakti, Çıngı, Berceste, İlesam, Kümbet, Hasat,
Hevsel, Çemen’de şiirlerim yayınlandı.
Azerbaycan edebiyat gazetesi hikâye ve şiirlerime yer verdi.
Bazı şehirlerimizde farklı türdeki liselerde şiir okuma ve şiir üzerine söyleşiler yaptım.
Kayseri Üniversitesi’nin ev sahipliğinde USBİK ( Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresinde) sunum yaptım.
Yazar okulunda şiir dersleri verdim.
Yurt içinde 50 den fazla şiir şölenine davet edildim ve çoğuna katıldım.
Ulusal düzeyde yapılan şiir yarışmalarının 7 tanesine katıldım.
Bu yarışmalarda 2 defa üçüncülük 1 defa mansiyon aldım.
Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi 2009 yılında hakkımda bitirme tezi hazırlattı.
En son Ahi Evran Üniversitesi benim hayatımı ve eserlerimi bitirme tezi olarak bir öğrencisine vermiştir.
İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği(İLESAM) ve Türkiye Yazarlar Birliği(TYB)’nin üyesiyim.
Kayseri Yazarlar Şairler ve Sanatçılar Derneği’nin kurucu üyesiyim.
Arkadaşlarımızla 12 senedir çıkardığımız 72 sayıya ulaşan Çıngı Kültür Sanat ve Edebiyat dergisinin koordinatörüyüm.
Şeyhmus Bey yazma serüveniniz nasıl başladı? Yazma isteği ve yazma yeteneğinin oluşmasında kimlerin katkısı ve yönlendirmesi oldu?
İlkokulda iken öğretmenimiz bize bahar mevsimi üzerine birer şiir yazmamızı istemişti.
Herkes yazmaya çalıştı. Ben de üç dört kıtalık bir şiir yazdım, öğretmenimiz Ankara’ya göndereceğini söyledi, akıbeti ne oldu bilmiyorum, o gün benim şiirle tanıştığım gün oldu.
Gençlik yıllarımda halk müziği için güfteler yazmaya başladım.
Ankara’da Arı müzik üretim adlı kuruluşun yaptığı beste yarışmasında dereceye girdim.
Daha sonra geçim sıkıntıları yüzünden uzun bir süre edebiyata uzak kaldım, ta ki Kayseri’de 1999 yılında Hüseyin Türkmen ağabeyimin yeni çıkardığı şiir kitabını bana hediye edene kadar.
O gün kendi kendime sormaya başladım, ben de yazabilirim, neden yazmıyorum?
Çıraklık ürünü olarak ilk kitabımı 2002 yılında çıkardım, kitabımı okuyanlar sende şiir cevheri var yapabilirsin, diye bana moral vermeye başladılar ve bu kitap sayesinde edebiyat ortamına girdim.
Daha sonra Bekir Oğuzbaşaran hocamın tavsiyesiyle Cem Dilçin’in Türk şiir bilgisi kitabını temin ettim ve onunla şiirin bütün teknik yanlarını çözdüm. Bu isteklilik ve serüvenim sonrası yeni, klasiğin devamı olmayan, kendime has bir üslubum ortaya çıktı. Bu süreçte (KAYSADER) dernek arkadaşlarımın büyük payı oldu, dernek dışında ve şehir dışındaki hocalarımdan da büyük fayda gördüm.
Bana göre iyi şair olmanın olmazsa olmazı üç nesneden oluşur, bunlar ilham, bilgi ve yetenektir.
İlham geldiğinde bir konuya hakkını vermek için onu iyice araştırırım ve böylece bilgim artar, yani şiir bana çok şey öğretti.
Pekala yazma isteği olan her yaştaki insanlara neler tavsiye edersiniz?
Benim önerim yazmak isteyenler, şair ve yazarların bulunduğu ortamlarda bulunsunlar. Onlarla yatıp kalksınlar. Bir insan ne kadar yetenekli olursa olsun, ne kadar bilgili olursa olsun şairlerle oturup kalkmadıkça eksik bir tarafı olur. Bunlar güçlü şair zayıf şair hiç fark etmez, güçlünün doğrusundan zayıfın yanlışından bir ders çıkarırsın. Ben şahsen hatalı yazanlardan daha çok yararlanıyorum.
Bir de çok okumak tabi çok araştırmak lazım, çünkü bilmeyen yazamaz.
Kitaplarınızın isimlerini öğrenebilir miyiz?
2002 yılında Yasak isimli ilk şiir kitabım yayımlandı.
Yayıncı olmayan bir matbaa bastı.
Daha önce dediğim gibi bu bir geçiş süreciydi.
İkinci kitabım Ağlamanın Ardından 2009 yılında Edebiyat Yolcuları yayın evinden,
üçüncü şiir kitabım bu yıl Sırlarım Mısralarda Türk edebiyatı Vakfı, TUDEV yayınlarından çıktı.
Sizin aracılığınızla okuyanlarıma bir müjdeyi vereyim:
Bir hikaye kitabı hazırlığım var o da yakında inşallah.
İsterseniz söyleşimizin sonuna yaklaşırken, şairlik serüveninizde unutamadığınız bir hatıranızı paylaşabilir misiniz?
Hayatımda hiç unutamayacağım ve en çok beni duygulandıran an 5 ayrı vilayette, beş ayrı sohbette şiir okuduğumda bazı insanların duygulanıp gözyaşlarını silmeleriydi.
Ve o an içimdeki ses, sen artık bir şair olabilirsin, duygu ve düşüncesi oldu.
Hele bir de Aksaray İli Kültür Müdürlüğü salonunda şiirimi okuduktan sonra bütün salonun bir ağızdan bir daha, bir daha demeleri güzel bir hatıramdır.
Şeyhmus Bey bizlere vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Yeni eserlerinizde görüşmek ümidiyle.
Doyurucu bir anlatım. Şeyhmus hocayı daha etraflı öğrenmek fırsatımız oldu. Başarılar diliyorum üstada. Hikaye kitabını sabırsızlıkla bekliyoruz...