YÜZYILIN İŞGAL VE İHANET PLANI

Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları Dernek Başkanı Ahmet Taş, Elazığ ve Malatya'da meydana gelen depremin ardından, bölgeye yapılan yardımlar hakkında ve ABD-İsrail'in ortak bir şekilde açıkladığı 'yüzyılın barışı' planı hakkında bir takım açıklamalar yaptı. Başkan Ahmet Taş, emperyalist ABD ve İsrail'in planının bir ihanet planı olduğunu söyleyerek, 'Türkiye tarafından bu plan kabul edilmemiştir. İran tarafından kabul edilmemiştir. Batı ülkeleri sessiz kalarak plana destekçi olmuşlardır ama vicdanı olan hiçbir dünya devleti ve toplumu bu ihanet planına razı olmamışlardır' diye konuştu. Ayrıca Taş, Kudüs'ün kırmızı çizgileri olduğunu vurgulayarak, Filistin halkının ve Kudüs davasının destekçisi olmaya devam edeceklerini belirtti.

Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları Dernek  Başkanı Ahmet Taş gündeme dair bir takım değerlendirmelerde bulundu. Taş, Elazığ ve Malatya’da meydana gelen depremler hakkında yaptığı konuşmasında, “24 Ocak 2020 Cuma günü akşam Elâzığ ve Malatya illerimizin belli bölgelerini kapsayan deprem meydana geldi. 6.8’lik deprem hem Elâzığ’ın bazı bölgelerinde hem de Malatya’nın bazı ilçelerinde yıkımlara sebep oldu deprem sonucunda ortaya çıkan rakamlara göre 41 vatandaşımız hayatını kaybetti binin üzerinde vatandaşımız yaralandı ve 45 vatandaşımız da depremde yıkıntılar altından arama kurtarma ekiplerimizin gayretiyle kurtarılmış oldu. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum. Milletimize başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.

Taş, deprem için zaman içerisinde iyi bir hazırlık yapıldığını söyleyerek, “Depremde şunu da müşade ettik ki 1999’da Adapazarı Gölcük ve Kocaeli ile Düzce’de meydana gelen depremden sonra gerek millet olarak gerek devlet olarak gerekse sivil kuruluşlar hamdolsun deprem için hazırlıklarımızı iyi yapmışız. Bize gelen bilgilere göre depremin meydana geldiği andan 15 dakika sonra Elazığ’daki arama kurtarma ekipleri olay mahalline ulaşmışlar arama kurtarmaya başlamışlardır. Kayserimizden de İHH insani yardım derneğinin hem yardım malzemeleri hem de arama kurtarma ekibi büyükşehir belediyemizin ekibi ile birlikte yola çıkmış ve sabaha namazı vakti Elâzığ’a ulaşarak deprem bölgesinde arama kurtarma çalışmalarına başladılar. Gelinen nokta bizi memnun ediyor çünkü arama kurtarmadaki başarı acil yardımda ki başarı bizi memnun ediyor. Çünkü anına müdahale daha fazla olası can kaybımızın önüne geçmiş oldu. Depremden sonra sivil toplum kuruluşlarımızın yerel yöneticilerimizin devlete bağlı kurumların tamamının gönderdiği arama kurtarma ve yardım çalışmaları, AFAD koordinesinde depremzedelere yardımda bulundu. Kayseri’den İHH, Verenel, Yardım Eli, İyilik-der, Fakir ve Muhtaçlara Yardım Derneği, Erciyes Feneri Derneği ve Şefkat Derneği gibi yerel kurumlarımız deprem sırasında üzerlerine düşen görevi layıkıyla yaptılar. Kayseri Müftülüğü Diyanet Vakfı Kayseri Şubesi de 3 tır dolusu yardım malzemesini deprem bölgesine gönderdi.

Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları da bu arada depremin meydana geldiği andan itibaren olayın takipçisi oldu ve bu ana kadar hem yardım çalışmalarını takip etti hem de oradaki yaraların sarılması için buradan gönderilen yardımların takibini yaptı. Depremin olduğu andan birkaç saat sonra Kayseri gibi bir yerden deprem bölgesine ulaşmak bir marifet. Arkasından ihtiyaç maddelerini gün be gün o bölgeye ulaştırmak ayrı bir marifet. İleri günlerde bizde Kayseri Gönüllü Kuruluşları Platformu ve yardım kuruluşları olarak bir taziye ziyareti için Malatya ve Elâzığ’a gideceğiz, oradaki kardeşlerimize geçmiş olsun ve baş sağlığı dileklerimizi ileteceğiz” şeklinde konuştu.

Emperyalist ABD ve İsrail’in birlikte açıkladıkları ‘yüzyılın barışı’ planı konusuna da değinen Ahmet Taş, konu hakkında şunları söyledi: “Malum hepimizin bildiği gibi 1948’de devlet adıyla kurulan İsrail o günden bugüne Filistin topraklarındaki Müslümanların yurdunu bir bir işgal etmeye başladı ve bunda devam ediyor ve bugün gelinen noktaya baktığımızda, 1948’de Filistin’de yüzde 20’lik bir oranda toprağı olan İsrail devletinin bugün elde ettiği toprak miktarı yüzde 80’lere ulaşmış bulunmaktadır. Yani 1948’den bugüne yüzde 20’lik toprağına yüzde 80’e ulaştırmış. Ne yapmış peki? Buradaki yerli halk olan Filistinli Müslümanları yerlerinden yurtlarından etmiş mülteci durumuna düşürmüş, vatanlarından ayrı bırakmış. Kendi topraklarında İsrail’in izni olmadan bir mahalleden bir mahalleye, bir şehirden başka bir şehire, bir ilçeden başka bir ilçeye gidemez, yurt dışına çıktığında kendi yurduna dönemez hale getirmiştir. İsrail’in en büyük destekçisi olan ABD’nin son başkanı Trump, yanına İsrail başbakanı Netenyahu’yu da alarak yüz yılın barış planı yutturmacası adı altında bir planı dünya kamuoyuna duyurmuş oldu. Bu plana göre Kudüs İsrail’e bırakılıyor Filistinliler Filistin topraklarından tamamen çıkarılacaklar. 4 yıl süreyle İsrail ile müzakere yapmak için şans verilmiş olacak. Daha sonra batılıların ABD ve İsrail’in müsaadesi ile oluşturulacak topraklarda Filistinlilere yaşama hakkı verecekler ve tamamen bu plan bazı ihanet içindeki Arap yöneticileri tarafından da kabul edilen veya sessiz geçilerek onaylanma imajı verilen bu plan aslında Filistin davasına ihanettir. Kutsal Kudüs’ün insanlığın ortak malı ola davasına ihanettir. Müslümanların geçmişine ihanettir ve semavi dinlerin mensuplarına ihanettir. Zaten Filistin halkına da toptan ihanettir. Türkiye tarafından bu plan kabul edilmemiştir. İran tarafından kabul edilmemiştir. Batı ülkeleri sessiz kalarak plana destekçi olmuşlardır ama vicdanı olan hiçbir dünya devleti ve toplumu bu ihanet planına razı olmamışlardır. Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları olarak biz de ABD ve İsrail’in yöneticilerinin yaklaşan seçimlerde, hem İsrail’de seçimler var bu yıl hem ABD de seçimler var. Avantaj sağlayıp iktidarda kalma amacına yönelik bir hamle olarak değerlendirdiğimiz bazı satılmış batı uşağı Arap yöneticilerinde sessiz kalarak onay verdiği yüzyılın insanlığa kutsal Kudüs şehrine ve Filistin halkına ihanet planı olarak değerlendirdiğimiz bu planı asla kabul etmiyor, şiddetle reddediyor ve gücümüz yetinceye, ömrümüz yettikçe, kutsal Kudüs’ün savunmasına ve kutsal Kudüs’ün bizim kırmızı çizgimiz olarak ilan ediyor ve Kudüs davasının devamlı yanında olduğumuz Filistin haklını haklı davasının destekleyeceğimizi ilan ediyoruz.”

Haber-Foto: Muhammed Alperen Karakaya, Ekrem Nazlı

 

Bakmadan Geçme