Yemek kültürüne Büyükşehir katkısı

Anadolu Harikalar Diyarı'nda hizmete sunduğu Doğal Ürünler Bahçesi ile daha sağlıklı gıda maddelerini Kayserililerle buluşturan Büyükşehir Belediyesi Kayseri'deki yemek kültürünün de daha sağlıklı olması için çalışma başlatıyor.

Kariyeri boyunca Osmanlı ve Türk Mutfağı konusunda uzmanlaşan, sağlıklı ve doğal yiyeceklerle menüler oluşturan Ünlü Şef Yunus Emre Akkor, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik’i ziyaret etti.
Başkan Çelik, Yunus Emre Akkor’un Kayseri yemekleri ile ilgili farklı bir kitap hazırlayacağını ve ayrıca KAYTUR tesisleri için sağlıklı menüler hazırlayacağını belirtti. 20’nci yüzyıla kadar yemek yiyerek yaşayan insanların günümüzde yiyerek öldüklerini ifade eden Yunus Emre Akkor da KAYTUR tesislerinde katkı maddelerinin olmadığı yemekler hazırlayacaklarını söyledi.
Anadolu Harikalar Diyarı’nda hizmete sunduğu Doğal Ürünler Bahçesi ile daha sağlıklı gıda maddelerini Kayserililerle buluşturan Büyükşehir Belediyesi Kayseri’deki yemek kültürünün de daha sağlıklı olması için çalışma başlatıyor. Bu amaçla sağlıklı ve doğal menüleriyle dikkat çeken ve dünyanın ünlü şeflerinin arasına giren Yunus Emre Akkor, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik’i ziyaret etti.

KAYTUR tesissilerinde danışmanlık yapacak
Kayseri’de her alanda en iyi hizmeti vermek için çalıştıklarını ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, KAYTUR bünyesindeki yeme içme mekanlarında da konunun uzmanlarının görüşleri doğrultusunda en iyi hizmeti vereceklerini söyledi.  Kayseri mutfağını anlatan mükemmel bir yemek kitabı çıkarmak istediklerini de ifade eden Başkan Çelik, “Kayseri’de çok güzel hizmet veren, çok güzel mutfağı olan tesislerimiz var. Biz, bu işi en iyi yapanların tecrübelerini alarak tesislerimizin kalitesini daha yukarıya çıkaralım istiyoruz. Birlikte çalışarak tesislerimizin kalitesini artırmanın yanında inşallah Kayseri’nin yemek kültürünü de Türkiye’de ve dünyada tanıtabilecek imkanı yakalayacağız” diye konuştu.

 “Katkı maddesiz yemek yapacağız”
Dünyaca ünlü Şef Yunus Emre Akkor da KAYTUR tesislerini gezdiğini ve harikulade tesislerle karşılaştığını belirtti. KAYTUR tesislerinde servisinden, yemeğine kadar müşteri sağlığına önem verileceğini ifade eden Akkor, “Katkı maddelerinden uzak, karışımlardan uzak yemekler hazırlayacağız. Geçmiş kültürümüze ait yemekler yapacağız. Bu çok önemli, çünkü insanlar yeme-içme kültürümüzü unuttular. Osmanlı döneminde yeme-içme kültürü bugünküne göre çok daha farklı ve sadeydi. Osmanlı mutfağı dünyadaki en önemli ve en sağlıklı mutfak kültürüydü. Biz fiilen bugün, bu imparatorluğa sahip olamasak bile, yemeklerimizle tüm dünyanın menüsündeyiz. Biz bunları bilmiyoruz. Dünyada köfte deyince akla İsveç gelir; ancak İsveç hükümetinin resmi twitter hesabından da açıklandığı gibi aslında köfte Osmanlı mutfağından, İsveç mutfağına girmiştir. KAYTUR’daki tüm işletmeleri belli standartlara taşıyarak daha iyi hizmet vereceğiz. Genelde herkes kâr amaçlı beni çağırır; ama Kayseri’ye hizmet kalitesini artırmak için davet edildim” şeklinde konuştu.
Kayseri mutfağını ön plana çıkaracak çalışmalar yapacaklarını da dile getiren Akkor, “Son dönemlerde ülkemizden UNESCO gastronomi listesine önce Gaziantep, şimdi Hatay girdi. Kayseri mutfağı da çok önemli. Yemek artık bir turizm bölümü oldu. Yemek kültürü eskiye doğru indikçe daha kıymetli oluyor. Yemeğiyle ön plana çıkan Kayseri, sanayisi kadar ileriki dönemlerde ses getirecektir. Çünkü, insanlar artık yemek yiyerek seyahat etmeyi öğrendiler. Kayseri de iyi çalışılırsa, yakın zamanda UNESCO’ya da girecektir” dedi.

 “Yiyerek yaşıyorduk, yiyerek ölüyoruz”
Yemek kültürümüzden uzaklaştıkça daha sağlıksız beslenmeye başladığımızı vurgulayan Yunus Emre Akkor, “1950’lerde Marshal yardımı geliyor. Ekmek yapılmıyor, katkı maddeleri, arkasından katı yağlar, glikoz şurubu, bulyonlar geliyor. Bunların hepsi insanların zehirlenerek yaşamasını devam ettiriyor. İnsanlar 20. Yüzyıla kadar yiyerek hayatta kaldılar. 21. Yüzyılda ise yiyerek ölüyorlar. Bunu da fark etmiyorlar. Türkiye’de kanserin artmasının en büyük sebeplerinden biri katkı maddelerinin artması. Doktorlar, toz şekerden yapılan tatlıyı yemeyin derlerdi; ama şimdi glikoz şurubuyla yapılan tatlıyı yiyoruz. Toz şekerle yapılan tatlı diğerinin yanında sağlıklı kalıyor. Biz üzümle, pekmezle, balla tatlı yapmayı unuttuk. Ne varsa kendi kültürümüzde var. Ne varsa Anadolu topraklarında var. Bugün bu topraklar bizim olduğu için dünyadaki bütün mutfaklara hükmetmişiz” diye konuştu.
Kurum Haberi
 

Bakmadan Geçme