Sevgili dost! Bir sırdır bu. Tutuşur, kavrulur tüm zerreler, büyük bir heyecanla çalışıverir. Bir sır ki ab-ı hayat suyudur. Bir sır ki Yusuf un gönderilen gömleğidir. Kâğıda yazılmış inancın cümleleridir. Bir sır ki Kızıldeniz’i ikiye böler. Anlayamazsın, bilemezsin neden bile diyemezsin çölün ortasında zemzem olur. Olmadık bir mevsimde bulunan Meryem’in odasındaki meyvelerdir. Şaşar kalırsın bu işe. Sırdır işte bir gecede gider gelirsin.
Sevgili dost! Aşk öze düşünce bütün olmaz dediklerin, bütün bulunmaz dediklerin, bütün yapılmaz dediklerin oluverir. Gün karaysa aşkla ağarır. Tonlarca derdin olsa aşkın varsa çözülüverir.
Sevgili dost! Son dönemde aşksız mı kaldık nedendir, bir karabulut kapladı her yanı. Yürümeye mecalimiz kalmadı, yoruldu dizlerimiz. Anlam bulamıyor, anlam aramıyor, bir yere de varamıyor akıllarımız. Kışı yaşıyoruz artık. Kurudu dağlar, kurudu bağlar.
Sevgili dost! Selam vermez oldu eski dostlar birbirine. Sahi neyi paylaşamadılar. Muhabbetten gayrı ne kalacak ki şu dünyada. Bir gönlün yarenliğinden daha güzel servet mi var? Neden bu güvensizlik? Sır mı kayboldu. Kış yaman da geçmiyor oysa ki. Neyi yitirdik. Bu dizlerimizin tutmazlığı nedendir. Bu çözüm üretemememiz, bu birbirimize muhabbet besleyememişimiz nedendir?
Sevgili dost! Biliyorum aşk öze düşünce can bulacak bedenler. Can bulacak fikirler. Sorular anlam bulacak çözüme kavuşacak. Kara olan ne varsa aydınlığa kavuşacak. Karabulutlar dağılacak. İnancın ışıkları yayılacak tüm zerrelere. İçimize akıttığımız tüm gözyaşları dinecek. Boynu bükük gözü yaşlı çocuğun yüzünde güneş doğacak. Analar ağlamayacak. Eski dostlar yalnız geçen bunca zamanın ardından sımsıkı sarılacak. Kaybedilmiş bütün zamanlara inat, hiç durmadan konuşacak, sevinçle ağlayacaklar. Bütün parçadan daha önemlidir. Büyük resmi gören küçük olumsuzluklara bakmayacak. Her taraf muhabbet kokacak.
Sevgili dost! Aşk öze düştü mü düşmedi mi ona bakmak gerekir. Yusuf’un uykularını bölen, Bilal in uykularını bölen, Mecnun’un uykularını bölen, senin de uykularını böler. Kudüs’ün kurtuluşuna giden yol aşktan, aşkla ortaya çıkan gayretten geçer. Uykularını böler Kudüs aşkı. Aşkın varsa şanslısın, aşkın yoksa her daim yaslısın. Bir taş atacak kadar aşkımız varsa Kudüs kurtulacaktır.
Sevgili dost! Sahi düştü mü bize bir şey köze mi dönüştük yoksa küle mi ?