Vedat ÖNAL

Kayseri'ye görkemli bir külliye kazandırmak

Vedat ÖNAL

Geçen günlerde Kayseri’nin geçtiğimiz 40 yılda en çok tanınan ve bilinen, takip edilen hocası olan Necmettin Nursaçan hocamızın bir vaazına denk geldim. Kayseri ile ilgili bir konudan bahsediyor ve diyordu ki; Kayseri’nin artık büyük bir camiye ihtiyacı var. Camii Kebir ve Hunat Camii zamanında en fazla 100 bin kişilik bir şehre hitap etmek için yapılmış camilerdi. Bugün Kayseri’nin nüfusu 2 milyona yaklaşmış durumda ve şehrin özellikle belli günlerinde bu camiler ihtiyaca cevap veremiyor. 

İslam Medeniyetinde camileri ve işlevini düşündüğümde oldukça önemli ve önemsediğim bir fikirdi bu. Camiler şehirlerin ruhunu temsil eder. Sadece ibadet edilen mekanlar olmanın ötesinde çok önemli anlamları vardır. Şurada camiye ne gerek var burada camiye ne gerek var diye ifade edilen içi boş söylemlerin bir anlam ifade ettiğini düşünmüyorum. Bu basit söylemleri dikkate alsalardı ecdadımız büyük ve muhteşem eserler ortaya koyamazlardı.

Hemşehrisi olmaktan gurur duyduğumuz Mimar Sinan’ın ortaya koyduğu eserlerin büyük bölümünü camilerin oluşturması rastgele değildir. İslam esasları ile yoğrulan Türk İslam Medeniyetinin en büyük en muhteşem eserleri camilerdir. Bu yüzden şehirlerin yaşadıkları çağa damgasını vuracak eserler bırakması önemlidir fakat bu eserlerin başında camilerin gelmesi de tesadüf değildir. 

Peki İslam Medeniyeti için bu kadar kıymetli olan camileri anlattıktan sonra, Kayseri’nin nasıl bir camiye ihtiyacı olduğunu düşünmeye geldi sıra. Kayseri’de sadece camii görevi yapacak bir mekana ihtiyaç yok bence. Bir külliye olacak, ilim ve ibadetin birlikte olacağı, ilim ve sanat etkinliklerinin kendi medeniyetimizin ve inanç değerlerimizin merkeze alınarak gerçekleştirileceği mekanlara ihtiyaç vardır. Evet bu mekanın medeniyetimizdeki adı da Külliyedir elbette. 

Özellikle Kayseri ile ilgili bu konu çok önemli. Kayseri’nin tarihi mekanlarının yanına veya özellikle merkezi bir yerine yapılacak bir külliye büyük bir ihtiyacı giderecek ve insanımızın medeniyet birikimini ortaya koyacak bir yapı olacaktır. Mimar Sinan’ın torunlarına yakışanın da bu olacağına inanıyorum. Geldiğimiz noktada, Mimar Sinan’ın medeniyet mirasına sahip çıkacak bir şehircilik anlayışımız maalesef geçtiğimiz on yıllarda ortaya çıkmadı. Ucube beton yapıların şehrin her yanını kapladığı rant uğruna şehrin tarihi mekanlarının pervasızca yok edildiği zamanları yaşadık. Türkiye’nin en yüksek binalarının yer aldığı şehir olabilmek (!) gerçekten kolay bir uğraş olmadı. En küçük bir arsadan bile en yüksek katlı binayı çıkarma çabası böyle bir manzarayı ortaya çıkardı. Bu saatten sonra bu geri dönülmez durumdan bir nebze olsun geri dünüş mümkün müdür dersek bundan sonra atılacak adımlar bunu gösterecek. Bunun ilk icraatının da Kayseri’ye yakışacak bir külliyenin olduğunu düşünüyorum. Camisi, kütüphanesi, sanat ve kongre merkezi ile Kayseri’nin kalbinin attığı, eğlenmek ve alış veriş dışında da insanların vakit geçirebileceği mekan haline gelecek bir mekan. 

Biliyoruz ki, alış veriş merkezleri ve kültür merkezlerinin en ücra köşelerine yapılan mescidler milletimizin bir kesiminin isteklerine cevap verse de bizim medeniyetimize hitap ettiği söylenemez. Bu büyük boşluğu giderecek bir mekana ihtiyaç olduğunu başta söylediğim gibi Necmettin hoca da ifade ediyor. Necmettin hoca Kayseri’nin birçok camisinin restore edilmesinde emeği geçen bir isim olarak Kayseri’nin artık büyük bir camiye yani bana göre de bir külliyeye ihtiyacı olduğunu ifade ediyor. Bunun bir maddi karşılığı olup olmadığının önemli olmadığını düşünüyorum. Bazı şeylerin maddi karşılığı düşünülmez. Umuyorum ve diliyorum ki, bundan sonraki yıllar Mimar Sinan’ın torunlarına yakışır böyle muhteşem bir eser ortaya çıkacaktır. Çünkü Kayseri’ye gezmeye gelenlere tarihi mekanlarımızı gezdiriyoruz. Peki siz ne yaptınız dediklerinde gösterebildiğimiz Türkiye rekoru kıran beton binalarımız, var mı daha kıymetli, değerli, en azından temaşa zevki veren bir eserimiz veya değerimiz. Bu konu ile ilgili farklı bazı düşüncelerimi de ilerleyen yazılarda ele almak üzere. Vesselam.

Yazarın Diğer Yazıları