Vedat ÖNAL

Devrim ve TOGG'dan Hamidiye Hicaz Demiryolu'na

Vedat ÖNAL

Tarihimizi bilmiyoruz diye bir klişe bir söz vardır. Evet bilmiyoruz. Büyük hizmetler yapan vefakar insanlar çok kolay unutulup gidiyor. İşte bunlardan belki de en önemlileri arasında yer alan Hamidiye Hicaz Demiryolu’nun mühendisleri. 

Devrim projesinin 60 yıl sonra yeniden nasıl hayata geçirilebildi. TOGG gerçekten Türk mühendislerinin değil bir ülkenin çoğunluğunun bir rüyası iken bugün ancak gerçek olabildi. Fakat bu 60 yıl içinde Devrim otomobilini yapan Devlet Demiryolları Mühendisleri gibi binlerce mühendisimiz yetişti. Yani aslında onların emekleri boşuna gitmedi. Hepsine de Rahmet olsun diyerek vefa borcumuzu sunmak boynumuzun borcu değil mi. Peki vefa borcunun ihmal edildiği hatta ihlal edildiği insanlar da yok mu. Bunların kimler olduğunu aşağıda yazmaya çalıştım.

PEKİ NEREDE YETİŞTİ? ON YILDA ANADOLU'YU DEMİR AĞLARLA ÖREN MÜHENDİSLER

Ne alakası var diyeceksiniz. On yılda demir ağlarla ördük ifadelerinin yer aldığı Onuncu yıl marşının bu işlerle. Evet pek bir alakası yok gibi durur detayları bilmezseniz. 

On yılda yapılan demiryollarını yapan mühendislerin kimler olduğunu düşünmezseniz. Bu sözün sadece büyülü sloganik söylenişinin arkasına düşüp kafa yormazsanız bir şey ifade etmez. Sahte bir avunma ile bu demir ağlarlar örenlerin aslında kimin yetiştirdiği aslında kimin eseri olduğunu da hiçbir zaman anlayamazsınız. Ve sloganlara kapılıp gidersiniz.

YÜZLERCE MÜHENDİS YETİŞTİREN İTTİHAD-I İSLAM’IN BÜYÜK PROJESİ HAMİDİYE HİCAZ DEMİRYOLU

Evet Hamidiye Hicaz Demiryolu'nun son 400 km. sini yani bugün Suudi Arabistan'ın Al-Ula şehrinden diğer ismiyle Medain-i Salih'ten itibaren Medine'ye kadar olan bölümü sadece Osmanlı mühendisleri inşa etti. Bu detayı bilmezseniz, yani öğretilmezse o 10 yılda demir ağlarla Anadolu'yu ören mühendislerin uzaydan geldiğini veya Cumhuriyetin 1923'den 10 yıl sonra mühendislerini yetiştirip 9 veya 10 yaşında bu işi bu çocuklara yaptırdığı gibi komik bir düşünceye hatta traji komik bir duruma düşebilirsiniz. Çünkü nasıl olsa ne verilirse yiyorsunuzdur. Düşünmeye ne gerek var.

Yiyoruz evet, nasıl mı bu 10 yılda Anadolu'yu demir ağlarla örenler Hamidiye Hicaz Demiryolunu yapan Cennet Mekan II. Abdulhamit'in yetiştirdiği mühendislerdi. Bu detayı bilmezsek bize sunulan zokaları çok güzel yiyoruz demektir. 
Üstüne bir de katmerli hatalar, hatta nefret söylemleri, bu mühendisleri yetiştiren Cennet Mekan II. Abdulhamit'e bir şükran ifade etmek bile çok görülürken bir de yıllarca ders kitaplarında "KIZIL SULTAN" olarak öğretme vicdansızlığı. Bütün bunları bilmesem daha mı iyi olurdu diyorsunuz çünkü insanın canını acıtıyor bu muamele. Ve Cumhuriyet tarihi boyunca hizmet ve üretme peşinde koşanların başına aynı veya benzer şeylerin gelmesi bir tesadüf olabilir mi diye soruyorsunuz kendi kendinize. Yoksa İngiliz parmağı var mı bu işlerde, içerde çok kolay adam satın alabilme, devşirebilme mekanizması devletin iliklerine kadar işlemiş mi acaba diye düşünüyorsunuz.

Bugün de hala tüm şiddetiyle devam eden II. Abdulhamit Han’a olan nefret söylemlerinin arkasında büyük bir emperyalist proje olduğunu bu yaşanan bilgilere sahip olmazsanız görme şansınız hemen hemen yok gibi. 

Zaten, canım onun da hataları vardı diye başlayan cümleler bunu anlatıyor hep. Böylece Cennet Mekanı yerin dibine sokma girişimlerine sizde katılmış oluyorsunuz. Hiç kimse II. Abdulhamit hatasızdı, pürü paktı demiyor. Zaten kimse olamaz, hatasız hele hele devlet adamı bir tek kimseyi bulamazsınız. Kimisinin büyük kimisinin küçük veya milletinin istikametini değiştirerek millet ve devletine yönelik yaptıkları şeyleri tarih değerlendirir ve yerli yerine oturtur. Fakat bu normal kendi tarihinizi kendiniz yazdığınızda geçerlidir. İngilizin yazdığı tarihe mahkum kalırsan sana bütün kahramanlarını unutturur ve birkaç isme mahkum eder. Sanki 100 yıllık Cumhuriyet tarihinden başka bir tarih yoktur. Veya öyle bir hale getirilir ki bugün olduğu gibi geçmiş tarih anlatılır fakat öylesine. Laf olsun diye. Bugün belki Osmanlı tarihi hiç okullarda anlatılmasa daha iyi olur bu yüzde yüz kesin. Çünkü hatalı, yanlış ve yalanlarla dolu bir anlatının vereceği hiçbir şey yoktur.

60 YIL SONRA TOGG'DA ERBAKAN HOCANIN İZLERİ

Ve bir başka detay. 1961'de Devrim otomobilleri yapılırken arkasında Erbakan hocanın olduğunu çok az kişi bilir. Bu projenin arka planında olan Erbakan hoca, bu arabayı yaptırmayacaklarını anlayınca Pancar motoru kurarak en azından motor üretilmesinin yolunu açmıştı. Bu bile ne büyük bir hizmetti o yıllarda.
Elhamdulillah vefasızlar olsa da, bugün Erbakan hocaya aynen Cennet Mekan II. Abdulhamit gibi itibarına uygun sahip çıkılıyor. Ve ömrümüz yettiğince de sahip çıkmaya devam edeceğiz. 

Kuru kuruya slogan atıp, demir ağlarla ördük demek ve ardından da o işleri yapacak mühendisleri yetiştirenlere ağız dolusu küfretmek bir vefa değil başka bir şey olsa gerek. Ne olduğunu da azıcık vicdanı olan herkes bilir zaten. Vicdan duygusunu yitirene de yapacak bir şey yok. İla cehenneme zümera. Canlı cenazedir o tipler başka bir şey değil.

Ve TOGG'un yapılışıyla birlikte her şey yeniden hatırlanıyor. 100 yılda geçse aradan gerçekler bir bir ortaya çıkıyor. Zaten gerçeklerin böyle bir gün ortaya çıkmak bir huyu var.

SON OLARAK MOTOR SANAYİNİN GELDİĞİ NOKTA OLDUKÇA ÖNEMLİ VE SEVİNDİRİCİ

#TUSAŞ Motor Sanayii (TEI) yeni 6000 lb etkiye sahip turbofan motoru TF6000'i tanıttı. Motorun türevleri uçaklarda gemilerde ve değişik milli platformlarda kullanılabilecek. Art yakıcısı olan motor, art yakıcı ile 10000 lb itki sağlayacak ve platformları ses üstü hızlara çıkarabilecek kadar güç üretebilecek.

İşte faize ve tefeciliğe bulaşmayan Türk üreticisinin yapamayacağı hiçbir şey yok. Yeter ki her şey üretime dönük olsun. Vesselam…

Yazarın Diğer Yazıları