İnsan hayatında önem taşıyan maddi değerler olduğu gibi manevi değerler de vardır. Bir şeyin değeri, kıymeti, değeri verenle bağlantılıdır. İşte bu değerlerimizden biri de rahmet İklimi diye ifade ettiğimiz Recep, Şaban ve Ramazan aylarıyla oluşan Üç Aylardır. Zira onlarda Regaip, Mi‘rac, Berat kandilleri ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi bulunmaktadır. Sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed'in (sav) Receb ayı girdiğinde, “Allahım, Receb ve Şabanı bize mübarek kıl ve bizi Ramazana ulaştır!” şeklinde dua ettiği bize nakledilmiştir. (Taberânî, el-Muʿcemü’l-evsaṭ, IV, 189; Ebû Nuaym, VI, 269; ayrıca bk. Müsned, I, 259). Müslüman hayatında önem taşıyan bu değerli vakitleri tabiri caizse ilmek ilmek dokuyup Allah katında değer bulacağımız mertebeye ulaşmak için, "Rabbin senden razı, sen Rabbinden razı gir cennetime" hitabına nail olabilmek için Rabbimizin rızasına uygun değerlendirmeye çalışmalıyız.
Eğitim-öğretim konusunda motivasyon için söylenen "Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde çıkmamıştır" cümlesi insanların gerek maddi gerek manevi yönden değer kazanmak için bir çaba sarf etmeleri gerektiğini çok güzel ifade etmektedir. Birileri Kuran'da vardı, yoktu diye tartışa dursun bu mübarek ayları ve günleri fırsat günleri olarak değerlendirmeye çalışmalıyız. Yüce Allah Kuran'da "Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz." (Maide, 5/35) buyururken "İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir." (Maide, 5/2) buyurarak tabiri caizse mücadele sahamızı da belirlemiştir. Bize saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok sayısız nimetler veren Yüce Allah kitabında neler yapmamız gerektiğini de belirtmiş ve Rasulü Hazreti Muhammed (sav) vasıtasıyla da yaşam biçimini göstermiştir. Bu mübarek günler de neler yapılabilir denirse öncelikle tevbe-i istiğfar ile işe başlamalıyız. Zira samimi olarak yapılan Tevbe hadis-i şerifte de belirtildiği gibi kişiyi günahlardan arındırır, hiç günah işlememiş gibi olur. Ancak kul hakkı yemişsek hak sahiplerine haklarını teslim edip helallik istemeliyiz. Aksi taktirde -Allah muhafaza eylesin- ahirette iflas etmişlerin durumuna düşeriz. İkinci olarak bildiklerimizle amel ederken bilmediklerimizi de öğrenmeye çalışmalıyız. Özellikle ve öncelikle "....... Güvenlik içinde olduğunuzda namazı gerektiği gibi kılın. Şüphe yok ki namaz, müminler üzerine vakitleri belli olarak farz kılınmıştır" (Nisa, 4/103) ayeti gereğince beş vakit namazı asla ihmal etmemeliyiz. Çünkü kulun Allah'a en yakın olduğu zaman namaz, namazda da secde anıdır. Yukarıda zikrettiğimiz ayette "Allah'a yaklaşmaya yol arayın" buyrulurken O'na en yakın olduğumuz ibadeti terkederek yakın olmamız elbette mümkün değildir. Bilmediklerimizi öğrenmek için de bir ilmihal kitabı okuyarak işe başlamalıyız. Zira İlmihal yaşadığımız ânın bilgisine sahip olmak demektir. Bazı insanlar haddini aşarak özellikle şekil ve şartları nakli delillerle (Ayet ve hadislerle) tespit edilmiş olan hususlarda "Bana göre ..." diyerek hükümde bulunma cüretini göstermektedirler. İslâm dini sana, bana göre değil Kur'an ve sünnete göre yaşanır. Ayrıca İslâm sorgulanmak için değil yaşanması için kurtuluş rehberi olarak gönderilmiştir. Ona uyanlar kurtuluşa erer, aydınlık yarınlara ve ahirette de cennetlere kavuşur.
Yine bu aylarda yapılabilecek şeylerden biri de insanların en hayırlısı olmak arzusuyla "Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir" hadis-i şerifini dikkate alarak her harfinde on sevap olan Kur'an-ı Kerim'i sık sık okumaya çalışmalıyız. Kur'an'ı Kerim'i anlayıp yaşamak için de meal ve tefsirlerine başvurabiliriz.
Yine bu aylarda ve günler de mümkün mertebe Oruç da tutmaya çalışmalıyız. Zira Sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed'in (sav) şâban ayında diğer aylara oranla daha fazla oruç tuttuğu, bazan da tamamını oruçlu geçirdiği hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buhârî, “Ṣavm”, 52; Müslim, “Ṣıyâm”, 175, 176).
Yapmamız gereken bir diğer husus da "Hayırda yarışın, yardımlaşın ..." emr-i ilahisi gereğince karınca kararınca hayırda, iyilikte yarışmaya yardımlaşmaya özen göstermeliyiz. Unutmamalıyız ki; "Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir" buyuran bir peygamberin; Hz. Muhammed'in (sav) ümmetiyiz. Kâfir küfrünü kusmak için fırsat kollarken müslümanların bu ayları, gün ve geceleri gereksiz tartışmalar yaparak geçirmeleri müslümana, İslâm dinine bir şey kazandırmaz, kazanan elbette kâfirler olur. Hem bu gün ve gecelere özel yapılan ibadetlerin ve iyiliklerin kime ne zararı var? Sadece şeytan ve yandaşlarını çatlatır. Şeytan ve yandaşları elbette hüsrana uğrayacaktır. Zira Yüce Allah: "“Andolsun, cehennemi seninle ve onlardan sana uyanların hepsiyle dolduracağım.” (Sâd, 38/85) buyurmuştur. Rabbim nefsimizi ve neslimizi muhafaza eylesin.
Bu aylara, gün ve gecelere mahsus yerine getirmemiz gereken bir diğer husus ayetlerde de emredildiği gibi Allah'ı çokça zikretmeliyiz. Zira Yüce Allah " Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin." (Bakara, 2/152) buyurmakta ve kurtuluşun da Allah Teâlâ'yı çokça zikretmekle olacağını ifade etmektedir. (bkz. Cuma, 62/10).
Yerine getirmemiz gereken bir diğer görev de Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'e salât ve selâm getirmek olmalıdır. Çünkü Yüce Allah: "Allah ve melekler peygambere salât ediyorlar; ey iman edenler, siz de ona salât ve selâm edin" (Ahzâb, 33/56) buyurmaktadır.
Rabbim zikrinizi, fikrinizi, şükrünüzü ve salih amellerinizi ziyade eylesin. Her vaktiniz hayırla, nurla, huzurla, mutlulukla dolsun. Allah yâr ve yardımcımız olsun. Selâm ve dua ile. Burada Üç Aylar ve Kandil geceleri hakkında yazmış olduğum şiiri de siz kıymetli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
ÜÇ AYLAR
Kavuştuk üç aylara
Şükür Elhamdülillah.
Zikredelim Allah'ı,
Gönüller bulsun felah.
Recep ayıyla başlar,
Üç aylarımız bizim,
Hayırda öncü olan,
Allah dostları bizim.
Şaban ayı benim der,
Hazreti Rasulullah (s).
Örnek alanlar O'nu (s),
Cennetlik olur billah.
Hidayet rehberidir,
Okunsun kitabullah.
Her düsturu yaşansa,
İnsanlık bulur felah.
Allah'ım mübarek kıl,
Üç ayları bizlere.
Makbul dualar ile,
Rahmet eyle bizlere.
Yâ Râb kavuştur bizi,
O en kutlu zamana,
İçinde Kadir olan,
Mukaddes Ramazan'a.
Kulluğumuz kabul et!
Ayırma Hakk yolundan!
Yolundan ayrılana,
Dost oluverir şeytan.
Muhibbi Rasulüm ben,
Salih olsun amelim.
Yâ Râb Sen affet beni,
Huzura ersin kalbim.
Bana da hitap eyle,
Rızanı bildir, Ya Râb!
Rasulüne komşu et,
Cemalin göster Yâ Râb!
Dr. Resul Coşkun
T. C. Kültür Bakanlığı Halk Ozanı
