Neye mi? Elbette hayra, iyiliğe, başarıya ve her türlü gelişmeye. Aşağıda mealini verdiğimiz ayet-i celilede de ifade edildiği gibi bilenlere bilmeyenler hiçbir zaman eşit olmaz. İşin gereğini bilen ve uygulayanlar başarıya ulaşırlar. Bilmeyenler ise daima sorun olurlar, sorunlar oluştururlar. Yüce Allah kitabında şöyle buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim.
"Yoksa geceleyin secde ederek ve kıyamda durarak ibadet eden, ahiretten çekinen ve Rabbinin rahmetini dileyen kimse (o inkarcı gibi) midir? (Resûlüm!) De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür." (Zümer Suresi: 9. Ayet)
İnsanlar hayat serüveninde anılar bırakır. İyi ya da kötü hayat anılarla doludur. Bazı anılar vardır hatırladıkça yüzü gülümseten, bazı anılarda vardır; hatırlamak istenmeyen, hatırladıkça insanı hüzne boğan. Önemli olan güzel anılar bırakabilmek ve hayırla yâd edilmek. İnsan düşünce yapısı ve amelleriyle değer kazanır. İnsanı insan yapan da zaten taşımış olduğu değerlerdir. Yaratılış gayesi Allah'a kulluk olan insanlar hiçbir şey bilmez bir şekilde dünyaya gelirler. İlk eğitim ve öğretimlerini anne- babadan alan insanlar, öğretmenlerinin de katkısıyla günden güne gelişir ve güçlenirler. Almış oldukları eğitimin etkisiyle bazı insanlar eşref-i mahluk olarak yaşarken bazı insan görünümlü yaratıklar da esfel-i safilin olurlar. Dinimiz İslam bizden hep iyi olmamızı, iyilikte yarışmamızı ve yardımlaşmamızı ister. Yüce Rabbimiz Ey iman edenler hitabıyla başlayan ayet-i kerime'de: "... İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir." (Maide Suresi: 2. Ayet) buyurmaktadır. Kurtuluş rehberimiz, yegâne önderimiz Sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed (sav) de "her kim güzel bir yol açarsa (başlangıç yaparsa) ona sevap yazılır ve o yoldan gidenlerin sevabı eksilmeksizin onların sevabı kadar sevap daha yazılır..." (bkz. Müslim, İlim 16, Hadis No:2673) buyurarak güzel başlangıçlar yapmaya teşvik etmiş, hadisin devamında da kötü yol açanlara da tenkidde bulunarak kötülükten sakındırmıştır.
İnsanlığın gelişmesi bilgiye, bilgi ise ilgiye, sevgiye ve saygıya bağlıdır. İlgisiz, sevgisiz bilgi olmadığı gibi bize bilgi sahibi olmamızı sağlayan öğretmenlerimize, âlimlere saygısızlık ederek bilgi ve başarı elde etmek de mümkün değildir. İbni Sinâ'nın da belirttiği gibi ilim ve fen takdir edilmediği yerden göçer. Dolayısıyla başarıya ulaşmak için ilme, fenne ve bize ilim ve fen öğretenlere gereken önemi vermeli onlara saygı da sevgide kusur etmemeliyiz. Öğretmenler günü vesilesiyle başta ilk öğretmenlerimiz olan anne-babamız olmak üzere, ipeksi dokunuşlarla hayatımıza yön veren, Hakkı hak bilip ona uymamızı sağlayan, batılı batıl bilip ondan sakınmamız gerektiğini öğreten öğretmenlerimizi saygı, sevgi ve dualarla anıyorum.
Allah'ım! ahirete göç eden öğretmenlerimize rahmet eylesin, mekanlarını Cennet, makamlarını firdevs eyle. Hayatta olan öğretmenlerimize de sağlık, huzur, mutluluk ve başarılarla dolu uzun ve güzel ömürler diliyorum. Rabbim nefsimize, neslimize kâmil iman ve salih ameller ile dolu güzel ömürler versin. Hayırla yâd edilen salih, muttakî kullarından olmak arzusuyla Öğretmenler için yazmış olduğum şiirimi siz değerli okurlarımla paylaşıyorum.
BENİM CANIM ÖĞRETMENİM
Sen karanlık dünyalara,
Işık saçan bir nefersin.
Sen aydınlık yarınlara,
Yaklaştıran bir öndersin.
Sen doğruyu yanlışlardan,
Ayırmayı öğretensin.
Sen katmerli sorunları,
Ustalıkla çözen elsin.
Geleceğin mimarları,
Senin elinde yetişir.
Çocukların hülyaları,
Senin ile gerçekleşir.
Kıymetini anlamayan,
Karanlığa mahkum olur.
Sana saygı duymayanlar,
Sonunda hep pişman olur.
Allah yoluna çağıran,
Nur yüzlü bir nefersin sen.
Şeytanlardan uzak eden,
Maharetli bir elsin sen.
Cesaretin örnek senin,
Benim güzel öğretmenim.
Çocukları yarınlara,
Hazırlayan öğretmenim.
Dr. Resul COŞKUN
(Gül Sevdası Şiir kitabımdan)